Türk Ordusu Afrin’e giriyor, hemen topa tutuyorsunuz hükûmeti. Türk Ordusu ne zaman PKK’yı köşeyi sıkıştırsa hemen analar ağlamasın naraları atmaya başlıyorsunuz. Nerede mahkûm bir terörist var, huşu ile ziyaretine gidiyorsunuz. Söyleyin bakalım Atatürk ne yapmıştı? “Allah, nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve Adaları geri alacağım; Selanik de dâhil Batı Trakya’yı Türkiye hudutları içine katacağım” demişti (General Mac Arthur’la görüşmesi, 1933). Bu sözleri şimdi birisi söylese siz onu direkt faşist ilan eder, Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanması için kim bilir kimlerle işbirliği yapardınız.
Yahu, şurada önemli bir mevzu anlatıyorum, Ayıkın artık, Silkelenin artık. Huuu CHP’liler size diyorum, Atatürk’ün manevi mirasını Recep Tayyip Erdoğan yüklenmiş, gereğini o yapıyor. Siz ise Atatürk’ün dininden olanları yobaz, gerici, bağnaz diye aşağılıyorsunuz; gel gör ki Atatürk’ün denizi döktüğü Yunan kâfirinin dininden olanlara hiç ses çıkarmıyorsunuz! Hayrola, nedir bu küffar sevgisi?
Atatürk’ün 9 Eylül günü İzmir’de denize döktüğü Yunan kâfirine sonsuz sempati besleyen, Yunan Adalarında tatil yapmayı övünç kaynağı sayan ey şaşkınlar, siz bilir misiniz Atatürkçülüğün altı ilkesinden biri de milliyetçiliktir. Ve siz bilir misiniz o milliyetçilikten kasıt Yunan milliyetçiliği, Ermeni milliyetçiliği, Amerikan milliyetçiliği değildir; Türk milliyetçiliğidir. Görülen o ki bilmiyorsunuz. Bilseniz Milliyetçi Hareket Partisi’ne Ak Parti ile birlik oldu diye hakaretler yağdırmazdınız, milliyetçilere faşist demezdiniz. Bir de çıkmış İzmir’in dağlarında çiçekler açar, altın güneş orda sırmalar saçar, bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar, yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa, adın yazılacak mücevher taşa diye marşlar çalıyorsunuz. Çok samimiyetle söylüyorum; kimin yanında ve kimin karşısında olduğunuzun şuuruna varsanız bu mısraları ağzınıza almaktan utanırdınız.
Mustafa Kemal Atatürk ne yüce bir insan ki 1935 yılında masonları memleketten kovdu, mason localarına kilit vurdu. Bunun bedelini canıyla ödedi, masonlar tarafından zehirlenerek şehit edildi. Mustafa Kemal Atatürk sadece bir mücahit değil; aynı zamanda gazi ve şehittir. Siz ise ne zaman bir şehit cenazesine gidecek olsanız şehit ailesinin hışmına uğruyorsunuz, düpedüz kovuluyorsunuz. Sebebini de herhâlde biliyorsunuzdur! Bakın bakalım kaç tane soyadı Öcalan olan HDP milletvekili var Meclis’te? Hepsi sizin sayenizde!
Haydi kabul edelim; 24 Haziran’da seçimleri CHP kazansaydı, İzmir’in dağlarında da, ovalarında da, meydanlarında da, caddelerinde de PKK marşı çalacaktı, değil mi? Gündoğdu Meydanı’nda CHP’liler ve HDP’liler el ele, kol kola, omuz omuza halay çekeceklerdi, değil mi? Bazılarına selam gönderecektiniz, değil mi? Her evden HDP’ye bir oy çıkacak diyen yönetiminiz, şimdi bu mâlumun ilanı olan yazdıklarımı da kabullenemeyecekler, kral çıplak deyişime tepki gösterecekler. Velakin yapacak bir şey yok; doğru söz ok gibidir, dümdüz gider, kimin gözüne gelirse gözünü kör eder.
Daha da size ne söyleyin ey CHP’liler? Diyeceğim o ki düşün artık Atatürk’ün yakasından. O mübarek kelime inanın ağzınıza hiç yakışmıyor ve güç geçtikçe maskeniz düşüyor, foyanız ortaya çıkıyor.