Osman Doğan

Osman Doğan

Diyanetin olmayan Öğretmenleri

Diyanetin olmayan Öğretmenleri

 

Bizi bu günlere getiren öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutladık.. Kutladık ve bitti. Artık Öğretmenler hatırlanmayı 2017’nin 24 Kasım’ını bekleyerek geçirecekler.

Herkesin aklında yer edinen bir öğretmeni vardır. Çocukluk yıllarımızın kahramanlarını yılın bir gününde hatırlamak ne kadar acı. Benim kahramanım ise GÜNAY DENİZLİ… Çocukken köyümüzde öğretmenler günü için hediye almaya giderdik, en ucuz ve en kıymetli görülen küçük kokulu sabunları alır, paketler üzerine de adımızı yazıp öğretmenimizin masasına koyardık…

Bizim ufak hediyelerimiz öğretmenimizin bir yıllık sabun giderlerini karşılardı belki ama imkansızlık ve yokluk içinde her gün hatırlanan, her gün değer verilen öğretmenlerimizin olduğu bir gerçekti.

Geçen günlerde ilkokul öğretmenimin söylediği bir cümle bizi çok onurlandırdı; ‘biz en mutlu yıllarımızı o küçük köyde geçirdik’ bu ifade sözün bittiği yer işte.

Artık öğretmenlik lügat değiştirerek Hoca kavramına dönüştü. Oysa ki bazı öğretmenlerimiz ‘hoca camide, öğretmen okulda’ mesajını vererek direnmek istediler ama nafile… Bizim sosyal dokularla darma dağın ettiğimiz öz Türkçe bu durum karşısında direnemedi.

 

Bu günlerde öğretmen olmadıkları halde, öğretmen statüsü isteyen Kuran Kursu Öğreticilerinin durumu ne olacak sorusu akıllara geliyor?

Kuran Kursu Öğreticisiyiz ama öğretmen olarak anılmıyoruz söylemi farklı olan bir branşın kavramda öğretmen olarak anılması mı? Öğretmenin imkanlarından yararlanmak isteği mi?

Öncelikle bazı Kuran Kursu Öğreticilerimizin ‘Biz Öğreticiyiz’ yerine Biz öğretmeniz demeleri durumunda Diyanet alanında değil, milli eğitim alanında görev yapmaları gerekiyor.

Yine iki yıllık bir eğitimle Kuran öğreticisi olan hocalarımızın Diyanet-Sen’in uzun zamandır talep ettiği Sınavsız Geçiş hususunda dört yıllık bir eğitim alması, eğitim ve pedagoji dersleri alması zarureti doğuyor.

Dört yıllık İlahiyat mezunu olan Kuran Kursu Öğreticilerimizin Öğretmen statüsünde olmaları için de, iki yıllık eğitimle öğretici olanların onlarla eşit eğitime sahip olmalarını beklemeleri gerekiyor.

Tam bu noktada aslında toplumsal bir eksiğimiz ortaya çıkıyor. Bu memleketin ana damarları olan Öğretmenler, Din Görevlileri ve Kuran Kursu öğreticilerinin fazlasıyla donanımlı olmaları gerekiyor. Öğretmenler kısmi olarak dört yıllık eğitim alarak bu açığı giderse de, Din görevlileri ve Kuran Kursu Öğreticilerinin eğitim alanında ki eksikliği hızlı bir şekilde giderilmeli.

Bunun da çözümü Diyanet-Sen’in talep ettiği halk dilinde İlitam, literatürdeki söylemiyle sınavsız geçiş hakkının verilmesi.

Yetkililerin bu durumu kazanıma dönüştürme adına bir an önce çalışmalarını sonuçlandırmaları ise Din Görevlilerinin ve Kuran Kursu Öğreticilerinin tek ama son olmayan arzusu.

Osman DOĞAN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR