Dil ve Edebiyat Medeniyet İnşasıdır
Bir toplumun en önemli yaşam kaynağı ‘Dil’idir. Dil zenginliği toplumun en güzel övünç kaynağıdır. Genel kelime dağarcığı ne kadar fazla ise düşünme yeteneği de o kadar geniştir. Eğer toplumun genel kelime hazinesi zayıf ise düşünme yeteneği kıttır. Kelime hazinesinin zenginliği ve gelişmeye yatkın olması o milleti ve toplumu her daim yaşatır.
Edebiyat kelime anlamı ile TDK “Edebiyat, yazın veya literatür; olay, düşünce, duygu ve hayalleri dil aracılığı ile estetik bir şekilde ifade etme sanatıdır.” Kelimeyi kök olarak incelediğimizde (Arapça) ‘Adabiyyat’ "dini veya bilimsel nitelikte olmayan yazın etkinliklerinin tümü”, (İngilizce) literarure (Fransızca) littérature
Kök anlamından da anlaşılacağı üzere bilim ve duygu düşüncelerin belirli bir estetik ile ifade etme sanatı olarak tanımlayabiliriz.
Halk duygularını, gözlemlerini, hayalini, sevincini, coşkusunu edebiyat ile dile getirir.
Şiir olur manzume ve dizelerle akar gönlümüze, beyit olur süslü kelimelerle akar gönlümüze, hikaye olur sıkıntılarımızı dinler, masal olur Kaf dağının arkasına götürür, hayal olur felsefe yaptırır Anka kuşu ile uçurtur…
Edebiyat milletin ruhunu aynaya yansıtır. Hüzün en güzel edebiyat ile anlatılır. Özgürlük ve bağımsızlık edebiyat ile kazanlıl8ır ve edebiyat ile yaşatılır. Medeniyet inşası edebiyat ile kurulur edebiyat ile yaşatılır.
Dedem korkut ile edebiyat hem bugünü anlatır hem dünü, Anka kuşu ile edebiyat hayal alemine götürüp çılgın fikirlere ışık olur, Sinbad ile gezgin olup alemlere dalar hem kara hem deniz dünyasını tanır.
Edebiyatı güçlü tutan dildir. Dil milletlerin hem iletişim aracı hem geçmiş gelecek arasında köprüdür.
Kelime hazinesi güçlü olan milletler hem kadim medeniyete mensup hem gelecek kurabilen milletlerdir.
Milletlerin yaşadığı sıkıntı ve mücadelelerini destanlar yoluyla gelecek kuşaklara aktaran dil ve edebiyattır. Dili yaşatmak edebiyatı yaşatmak, edebiyatı güçlü kılmak dili yüceltmektir. Düşünemeyen üretemez; resim, müzik, heykel, roman hikaye yazamaz. Düşünmenin anahtarı kelimelerde saklıdır. Kelime hazinesinin güçlü olması etkili ve verimli düşünmeyi sağlar.
Kadim Türk milleti binlerce yıl öteden göç ve etkileşimler ile beraber oldukça geniş bir kelime hazinesi sahiptir. Maalesef gelecek kuşaklarımıza dilimizin etkin ve verimli kullanmasını sağlayacak dil çeşitliliğimizi öğretemiyoruz. Onlar dünü anlamıyor yarını hayal edemiyor duruma gelmek üzereler.
Popüler kültür, milletlerin kendi öz kültürünü yaşatmasını ve geleceğe aktarmasını zorlaştırıyor. Popüler kültür kendi hakim dilini dayatarak bir nevi sömürge kültürü oluşturup gelişmemiş ülkelerin ve milletlerin dil ve edebiyatını yok etmeye başlamıştır.
Türk milletine Çanakkale destanını yazdırıp yedi düveli kovduran, kurtuluş savaşını yaparak küllerinden doğmasını sağlayan, imparatorluklar kurup medeniyetler inşa ettiren güçlü dili ve edebiyat sanatıdır.
Edebiyatımız güçlü figürlerini çocuklarımıza gençlerimize öğretmeliyiz. Edebiyat evrenseldir, fakat milletler kendi dilleri ile düşünerek kendi kültürlerini oluşturur ve bu şekilde ayakta kalırlar. Edebiyatın evrensel olmasını iyi algılayarak, milli edebiyatımızı yaşatmak boynumuzun borcudur. Evrensel edebi eserlerin dilimize aktarılmasında kendi dil bilgimiz ve temel özelliklerimizi kaybetmemeliyiz.
Neşet Ertaş, Karacaoğlan, Yunus Emre, Bahtiyar Vahapzade, Nasrettin Hoca, Dede Korkut vb kadim edebi değerlerimiz çocuklarımızın başucunda olmalı gelecek kuşaklara aktarılabilmelidir.
Popüler kültürün en etkili silahı sosyal medya araçlarıdır. Sosyal araçları çocuklarımızın düşünce yeteneklerini köreltiyor, etkili ve verimli düşünme ve üretme kapasiteleriniz azaltmaktadır.
Otorite bu konuda çok dikkatli olmalı ve meseleyi milli bir mesele olarak algılayabilmelidir.
Saygılarımla…