Değiştirmeyen Değişim
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaş’ından mağlup ayrıldıktan sonra Anadolu toprakları emperyalist güçler tarafından işgale uğramış, İstanbul hükümeti bu işgale karşı sessiz kalmıştı. Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasıyla beraber Anadolu’da milli mücadele başlamış, hürriyet bağımlısı aziz Türk Milleti işgalcilere karşı direnişe başlamıştı. Mustafa Kemal, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yaptığı kongrelerle milli mücadelenin yol haritasını çiziyordu. Elbette “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktı.”
Nitekim yüzyıllar boyunca esareti kabul etmeyen büyük Türk Milleti yine üstün azim ve kararlılıkla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlayacaktı. Bu mukaddes devlet demokrasi ile yönetilecekti. Elbette ki Türk Milleti’nin demokrasi ile olan mücadelesi hemen başarılı olmayacaktı. Mustafa Kemal tarafından 9 Eylül 1923 yılında kurulan Cumhuriyet Halk Fırkası uzun seneler boyunca tek parti olarak mevcudiyetini koruyacaktı.
Gazi Mustafa Kemal tarafından kurulan bu parti, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik tarihi boyunca mücadelesini sürdürmüştür. Türk demokrasisinin temel yapı taşıdır. Varlığını da yıllar boyunca muhafaza edecektir.
Ancak Mustafa Kemal tarafından kurulan bu parti artık Mustafa Kemal’in düşünce ve fikirlerinden çok uzak kalmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk’ün izinden gittiğini düşünürken, Atatürk’ün izini kaybetmiştir.
Elbette ki bu durum son yıllarda partinin içine yerleşen fikirler sebebiyledir. Parti öyle bir duruma gelmiştir ki partinin başında bulunanlara muhalefet yaptığını düşünenlerin de, onlardan bir farkı yoktur. Nitekim bu duruma yapılan son kongrede tüm Türkiye şahit olmuştur. Yıllardır terörist Selahaddin Demirtaş’a selam gönderen zihniyetin yerine geçenler, adeta bayrağı devralmışçasına aynı metni tekrarlamıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi, bu mukaddes devletin kurucu partisidir. İlk genel başkanı Mustafa Kemal’dir. İlk kongresi 4 – 11 Eylül’de gerçekleştirilen Sivas Kongresi olarak kabul edilmektedir. Milli Mücadele’den bu yana verilen onca şehide, kurucu Mustafa Kemal’e, selam göndermek varken, terörist seviciliği yapmanın Türk Milleti’ne bir faydası dokunmayacaktır. “Değişim” sloganıyla partinin koltuğuna oturanların, önceki zihniyetten bir farkı yoktur. Değişim sadece isimde olmuştur. Fikir, zihniyet aynıdır.
Aziz Türk Milleti’nin tek beklentisi, bu kurucu partide fikir ve zihniyet yapısının bir an önce değişmesidir. Güçlü bir demokrasi için, “Milli Mücadele” veren Cumhuriyet Halk Partisi şarttır.