Çok bilmek
Türkiye’de özellikle son yıllarda toplum içinde yanlış olan bir olgu var. Özellikle internetin getirdiği kolaylık, iletişim çağında olmamız ve sosyal medya platformlarının çoğalması bu olguyu daha da arttırdı. Genel olarak herkes her şeyi biliyor. Herkesin her şeye bir fikri var. Kimse bilmiyorum demez. Toplumda hemen hemen herkes her şeyden çok iyi anlar ve yanlış da olsa herkesin bir fikri vardır. Konu fark etmez. Bu siyaset olur, futbol olur, aile yapısı olur, olur da olur. Hatta tıp olanında bile öneri veren tavsiye eden bir hastaya ilaç bile sunanlar olur. Geçen benim komşu da hasta oldu bu ilacı kullandı geçti iyileşti derler.
Birde genel anlamda bakıldığında yine herkes işinde uzmandır. İş hayatında mahallede toplumda yine herkes en çok bilendir. Özellikle özel sektörde kim ne iş yaparsa en iyisini kendi yaptığını ifade eder. Bu iş kıymetli ve makam mevki işi ise o kişiye ulaşılamaz bile toplumda bir oldumculuk vardır. Ama olamazsın çünkü hayat ve zaman hep kendini yeniler günceller. Olmanın sonu olmaz hep daha fazlasını ister insan ve hep bir sonraya göz diker.
Toplumun genelinde unutulmaya yüz tutmuş değerlerde vardır. Mütevazılık ve kendini bilmek gibi insan aslında kendini bildiği an büyük olur. Hep yazılarımızda da yer veririz. Anadolu’nun Türk- İslam Kültürü Anadolu insanını ortaya koyan maya Anadolu erenlerinin düsturu insanlarımız belki de yaşadığımız çağın ve iş hayatının gerekliliği olarak insanlar da değişti. Bu kültürü biraz geride bırakarak mütevazılıktan uzak bir kültüre kaymaya başladı.
Bu kayma bu oldum sevdası aslında faydadan çok zarar veriyor. Doğru bilgi diye verilen bilgiler insanların hayatında etkiler bırakıyor. İnsanlar şuan internette gördükleri her şeyi doğruymuş gibi kabul edip araştırma ya da sorma ihtiyacı duymuyor. Özellikle sağlık yönünden bakıldığında yetersiz bilgiler ile kendini korkutup ya bunalıma sokuyor ya da yanlış tedavi olmaya itiyor. İnsan olarak araştırmayı bırakmamalı oldum demek yerine mütevaziliği bırakmayıp öğrenmeye ve yenilenmeye açık olmalı.