Cemaate Samimiyet Testi
Seçimlere şunun şurasında sayılı günler kaldı. Partiler amansız yarış halindeler. Haziran 2015 seçimlerinin öncekiler-den önemli ve önemli olduğu kadar farklı bir yönü dikkati çekmektedir. Seçimin tarafları arasında varlığını hissettiren ve adeta "ben de varım" diyen bir kesim var. Tıpkı siyasi bir harekete olarak eylemlerini sürdürüyor. Yurt içinde ve yurt dışında faaliyetlerini yıkım üzerine sürdüren bu kesim, siyasi bir kimlik sahibi olmamasına rağmen tamamen politik hareket etmekte ve seçimlere taraf olarak asıl-maktadır.
Seçimlere görünürde bir aday listesi ve programla katılmıyor ama "bende varım" diyen kesimi isimlendirmeye gerek var mı? Bir zamanlar kendilerine "cemaat" denildi, sonra "hizmet hareketi" denildi. "Hizmet" mi "hezimet" mi gerçek yüzleri ve kimlikleri ortaya çıkınca "paralel yapı" olarak isimlendirildi. Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddia-namede "FTÖ" olarak nitelenmektedir. Yerinde CHFJ yerinde kanlı terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP, yurt dışında CİA ve MOSSAD ile işbirliği tutmakta ve Diyarbakır Belediye başkanı ile baş başa iş kotarmaktadırlar.
Tüm çıplaklığı ile ortaya çıkan iç yüzlerine rağmen hala kuyruklarını dik tutmaktadırlar. En bariz özellikleri ise suçlan sabit görülüp yakalanacaklarını anlayınca kuyruklarını bacaklarının arasına alarak yurtdışına kaçmaktadırlar.
Siyasi kadroların seçim yarışında rekabet etmeleri anlayışla karşılanır. Buna kimsenin bir diyeceği olamaz. Ama İslâm gibi aziz ve mübarek bir dinin etiketi ile bu ülkenin aleyhine hareket edenleri 8 Haziranda büyük bir hezimet beklemektedir. Hezimeti hazırlayan ve kendilerine tattıracak olan samimiyet ölçüsüdür.
Samimiyet nedir?
Lügatler samimiyeti, "içten, candan, gönülden gelerek, ard niyetsiz, menfaat-siz, riyasız" tanımlamaktadır. Samimiye-tin gönüllerde bir bağı ve fiziki bir bağı değil, görünmeyen gücü ile bilinmektedir. Söz konusu kesimin en bariz, en görünen nitelikleri samimiyetsizlik.
Sadece sözlükteki anlamı bile siyasetin etiketsiz yarışçısını ele vermektedir. Bu kesimin seçim öncesi yazılı ve basılı organlarında yer alan haber ve yorumların ne kadar vahşi, ne kadar gerçek dışı ve ne kadar tahrip edici olduğunu göstermektedir. Sadece günlük fitne haberleri bile cemaatin ne kadar samimiyetsiz olduğunun delilidir. İşin en ilginç yanı tüm yalanları yüzlerine vuruluyor ama hala sırıtıyorlar.
Son numaraları "Türkiye Gazze'ye yardım yapmamış. "TİKA, Gazze'ye vaad edilen ve yerine getirilen hizmetleri açıkladı. Adamlar utanma denen bir kavramla henüz tanışamamışlar. Tek hedef Cumhurbaşkanı ve iktidarı yok etmek. Ülke bundan zarar görecekmiş hiç önemli değil.
ABD ve AB'den parayla kiraladıkları adamları eliyle Türkiye'ye zarar veriyorlar. Dişle tırnakla elde edilen itibarı bitirmek için tüm çirkeflikleri ile çalışıyorlar.
Üst düzey bürokrat bir dostumla uzun zaman görüşememiştim. Geçen hafta içinde bir araya geldik. Uzun uzadı-ya ülke meselelerini, haliyle seçimleri konuştuk. Son derece önemli tespitlerini dinledim. Bir tespitini paylaşmak isterim. Lojmanda iki farklı komşusu varmış. Alttaki ateist. Üsteki cemaatten. Evini ve iki çocuğunu üstekine emanet edemiyor. Çünkü samimiyetine asla ve kat'a güvenmediğini söylüyor. "Söz veriyor, yerine getirmiyorlar. Yalan söylüyorlar. Emanet edilince hainlik ediyorlar."
Seçimler o kesim için bir samimiyet testi niteliğinde. Siyasi kimlikle değil, samimiyetsizlikleriyle seçim yarışma katılan kesime en iyi cevabı milletimiz verecektir. Çünkü o kesim bağ kurdukları ve işbirliği yaptıkları PKK'nın uzantısı ve Türk Siyasi tarihinin en samimiyetsiz partisi olarak bilinen CHP'den bile samimiyetsizler. Seçimler sonunda elde edecekleri sonuç karşısında pes edecekler mi? Samimiyetten nasipsiz bu kesimin utanma hissi olmadığı için eleştiriye bile ihtiyaç yok.
GÜNÜN HİKMETİ
"Kişinin namazına, orucuna bak-mayın; konuştuğunda doğru konuşup konuşmadığına, kendisine emniyet edildiğinde güvenilirliğini ortaya koyup koymadığına; dünya kendisine güldüğünde takvayı elden bırakıp bırakmadığına (menfaat anındaki tavrına) bakıp öyle değerlendirin."
(Kenzul-Ummal, h. No: 8435)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.