Samet CAN

Samet CAN

Can çekişen eğitim sistemi

Can çekişen eğitim sistemi

Eğitim bir milletin geleceğini tek başına tayin edebilecek yegâne müessesedir. Yerli ve milli nesiller ancak yerli, milli ve çağdaş bir eğitimle yetişebilir. Türkiye’de sağlık ve tarım başta olmak üzere hayati öneme sahip kurumlarda yaşanan ciddi sıkıntılar ve hatta bazı yönler açısından bu kurumların tamamen çökmüş olması da eğitim sisteminin eksikliğindendir.

Seksenli yıllarda yoğunlaşan köyden kente yoğun göçler, eğitim sisteminde fiziki olarak bazı yetersizliklere sebep olsa da sistem genel işleyişini sürdürmeyi başardı. Eğitim konusunda bugün yaşanan problemlerin de kaynağını esas olarak 28 Şubat döneminde çıkarılan “kesintisiz eğitim” kararı oldu. Bu kararla çoğu köy okulu 8 yıllık kesintisiz eğitimi karşılayacak güce sahip olmadığı için kapatıldı. Bu durum köylerin boşalması ve tarım-hayvancılık gibi sektörlerin sekteye uğramasına sebep olmasının yanında eğitimde de kapanmaz yaralar açtı. Bu süreçten sonra da öğrenci sayısının çokluğu eğitimde kalıcı ve kökten çözümlerin üretilmesinin önünde ciddi bir engel oldu.

Öncelikle ilk öğretimde baş gösteren sıkıntılar, zamanında önlemler alınmadığı için orta öğretim kurumlarına yani liselere ve son olarak da üniversitelere yansıdı. Gittikçe niteliksizleşen orta öğretim eğitiminin yanına liselerde sınıfta kalmanın kaldırılmasının eklenmesiyle orta öğretim eğitimi de işlevselliğini yitirmiş oldu. İhtiyaca yönelik değil tamamen şehrin ekonomisine can vermesi açısından kurulan üniversiteler, gerçek anlamda bir üniversite olamadı ve mezun verdikleri öğrenciler sonuç olarak işsiz kaldı.

Eğitim sisteminin tamamen çöküşünün ilanı ise yabancı ve göçmen öğrencilerin yoğunlaşmasıyla oldu. Artık bazı ilkokullarda eğitim gerçek manasıyla imkansızlaştı çünkü sınıfların çok büyük bir çoğunluğu Suriyeli, Afgan ve diğer göçmen öğrencilerden oluşuyor. Anadili Türkçe olmayan hatta Türkçeyi doğru düzgün konuşamayan bir sınıfta Türkçe eğitim mümkün mü? Bu sorun henüz liselerde tam anlamıyla hissedilmiyor ancak 4-5 sene sonra orta öğretim kurumlarının da bu sorun yüzünden çökeceği artık malum. Bunun yanında Afrikalı ve Orta Doğulu öğrencilerin sırf ticari amaçlarla üniversitelere doldurulması resmen göçmen kaçakçılığının legal yolu olarak kullanılmaya başlandı.

Eğitim bir milletin nefesidir, yaşam damarlarıdır. Eğitimi boğmak, eğitimin işlevselliğini yitirmesini izlemek bir milletin yok olmasını izlemekle aynı şeydir. Bir an önce çözüm üretilmezse olacakları tahmin etmek çok da zor değil…

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR