Ali İLKBAHAR

Ali İLKBAHAR

Çama (Budakpınar)

Çama (Budakpınar)

Atalarımın dedelerimin ebemin halalarımın amcalarımın vesselam toprağım köyüm Çama. Ana caddeden döndükten sonra biraz sonra köyüm göründü. Bugün başka güzel. Yeni yeni evler, iki tarafa yukarıya yayıldıkça güzelleşen Çama. Köyümün başta gençlerinin kurduğu çamlık Horasanlı yatan ayrı bir güzellik veriyor.

Yenilenen köyümüze göre normal küçük sıcak havasını çektiğim camide Cuma namazını kıldıktan sonra gönül insanları köylülerim hoşbeş el sıkışmalardan sonra geçmişi hatırlatan biraz yaşlanmış dostlar. Candan gibi gençler. Hal hatır arasından esen havasını ciğerlerime doya doya çektim. İlk önce abimi ziyaret ettik oradan akrabalar dostlar mazi ile günün karması hasret özlem karışımı sohbetler. O günlerden arkadaşlarımın çoğu ya rahmetli olmuş ya da büyük şehirlere gitmiş, ya Çama’nın büyükleri.

Süleyman İlkbahar’ın torununun evi ikinci durağımız oldu. Kalabalık bir aile, evin reisi yorulmayan her işi heyecanla yapan ilk sabahla avlu arkasında evin önü süpürülüyor sulanıyor. Herkes görevini paylaşmış severek yapıyor. Yerli devamlı kalan çok az, yazın gelenler şehirlerde kalanlar okuyanlar. Tatil güzelliğini doyasıya yaşıyorlar. Sıcak dostluğun yaşandığı insanlarla beraberliğin hazzı güzelliğine doyulmuyor.

Annem kadar bende hakkı olan ebem(babaannem) başta olmak üzere bütün akrabalarımın mezarını ziyaret ettik. İlkokul birde ebem köyde baca tütsün diye gelmedi. Sırayla kaldığımızda sıra bendeydi. Kışın sabah okula gitmek için benim boyumca karlardan kürekle yol açardık.

Sabah ezanla ebem pencereyi açardı. Soğuk ebe üşüyoruz dediğimde yavrum şimdi rızkımız nimetimiz geliyor. Açmaz isek ne yeriz derdi. O saat rızıkların dağıtıldığı, önemli anlardı. Ona çok önem verirdi. Gönülden de bizlere dualar ederdi. Her günün en önemli zamanıydı. Diğer akrabaları da beraber olduğumuz akrabalarımla tamamladık.

Köyün üstüne açılan derinden gelen içme suyunun çıktığı yeri, Çama isminin yaşaması için kurulan çamlığı, Horasanlı o gün gelen atamızı ile ziyaretlerimizi yaptık.

Köyü pırıl pırıl, yeni evlerin köyü ne kadar güzelleştirdiğini görünce insan gurur duyuyor.

Uzun uzun devam eder harmanlar kalmamış. Herkesin son model traktörü araç gereci, ekip biçmesi çok hoşuma gitti. Bir başladığını duyduk bir de Allah bereket versin mahsülü siloya teslim ettik dediler.

Köyün yeni görünüşü çok güzel gurur duydum. Bir hemşehrimin köyde mutfak malzemeleri imalatı yapıp siparişleri bitince de götürüp monte ediyormuş. Köykentin yolu açılmış o hemşehrimle gurur duydum.

Kerpiç zor ayakta duram Çama, yerine pırıl pırıl villalar evler sıcak candan dost köylülerimin başarılarını huzurunu gönül dostluğunu yaşamış olmam beni mutlu etti.

Çamanın ve Çamalı olmanın gurur farkını, dört günde yakın ilçeleri de dolaşmak kaydıyla çok mutlu oldum.

Anadolunun gönül dünyasındaki sıcaklığı dostluğu bir daha yaşadım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR