Buz Tutan Yaramdır Sarıkamış
"Sarıkamış yaramdır, borandır
Sarıkamış ayazdır, destandır.
Sarıkamış evlattır tam doksan bin.
Evladı buz kesmiş,
Tam doksan bin anadır Sarıkamış"
Yıl 1914. Aralığın 22’si. İçimize kor kor ateşlerin düştüğü 60 bin askerimizin donarak şehit olduğu, toplamda 78 bin şehit verdiğimiz bir gün yaşandı. Adına da Sarıkamış denildi. 108 yıl önce yaşanan Kars ili Sarıkamış ilçesi Allahuekber Dağları’nda donarak şehit olan askerlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. ‘Ruhları şad olsun’ diyerek sözlerime başlamak istiyorum.
108 yıl önce ‘Beyaz Ölüm’ olarak adlandırılan, ‘Sarıkamış Destanı’ olarak tarihe kazınan olay, “1914 yılı 15-22 Aralık tarihleri arasında, Sarıkamış yakınındaki Allahuekber dağlarında, Kars’ı Ruslardan geri almak için harekâta katılan 60 bin asker donarak şehit oldu. Sarıkamış kuşatma harekâtı aşırı soğuk ve açlık yüzünden, hedef ele geçirilemeden, 5 Ocak 1915’de sona erdi. Osmanlı Ordusu bu dağlarda, 60 bini donma sonucu tam 78 bin şehit verdi. Rus birlikleri de bu savaşta 32 bin askerini kaybetti.”
Vatan hiç düşünmeden canımızı verebildiğimiz, her karış toprağında yüzbinlerce şehidimizin olduğu, tüm benliğimizle koruyup kolladığımız toprak parçasıdır. Tıpkı bundan 108 yıl önce hiç düşünmeden, vatan uğruna canını seve seve veren aziz şehitlerimiz gibi. 108 yıl önce yaşanmış, izleri halen kalbimizde, belleğimizde yer alan olaya Sarıkamış Destanı demişler.
Neden destandır Sarıkamış? Çünkü vatan, millet ve bayrak uğruna gözünü kırpmadan ölümü seçen binlerce kahraman askerimiz şehit olmuş, 3000 metrenin üzerindeki dağlarda -30 derecelerde kimisinin ayağında ayakkabı, kimisinin montu yokken dahi geri dönmeyi bir an olsun düşünmemişlerdir. İşte bu yüzden destandır, ayazdır, borandır Sarıkamış.
O gün bir başka yağmıştı kar, Sarıkamış’ın üzerine. Bir başka uğulduyordu rüzgâr. Adımlar bir başka atılıyordu.
Her bir adımda Kars’a yaklaşmak daha da güçleşiyordu. Yol uzundu, hava soğuktu, güçler tükeniyordu. ‘Durmayın, ilerleyin’ diyen sesler bile bir diğer askere ulaşamadan havada donup kalıyordu. Nefesler nefes değildi. Keskin bir ok gibi ciğerleri deliyordu. Ardından 1, 2, 3… tam tamına 60 bin asker donarak hayatını kaybetti.
Belirlenen toplam rakamlar ise 78 bini gösteriyordu. 78 bin ana, baba, kardeş, çocuk, eş, yaren. Hepsi bir gecede yitip gitmişti. ‘Dönmeyi düşünmediler’ dedi çıkan haberlerde. Vatan uğruna, bayrak uğruna dönmeyi bir an olsun düşünmeden atılmış adımlarla yitip gitmiş 78 bin candır Sarıkamış.
‘Bir hilal uğruna Ya Rab, ne güneşler batıyor” diyerek sözlerimi sonlandırırken Sarıkamış Harekâtında şehit olan askerlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Şu an dağda, karada, havada, ülkenin dört bir yanında vatanı korumak için canını ortaya koyarak çalışan askerlerimizin ayağına taş, gözüne yaş değmesin!