Acımız çok büyük; binlerce aileden onbirlerce insan enkaz altında hayatını kaybetti.

Halen enkaz altında insanlar var, cesetler var.

248. saatlerde enkaz altından sağ çıkarılanlar oldu malum.

Önceki saatlerde kaçı, daha fazla dayanamayıp hayata gözlerini yumdu kim bilir?

Onların da ölü bedenleri çıkarılıp, defnedilecek.

Geride kalan depremzede kardeşlerimiz için şimdi en büyük sorun barınma.

Deprem bölgesinden çevre illere göç artarak devam ederken, onlar için evlere, kalacak yerlere ihtiyaç var.

Deprem illerinde kalanlar için de kış şartlarına dayanıklı çadırlara ihtiyaç bulunuyor.

Bölgede çadır konusunda ciddi eksiklik göze çarparken, diğer illere göç edenlerin ev bulmakta zorlandıkları haberleri geliyor.

İşte Ankaramızdan; ev kiralarının bir anda artmaya başladığını söyleyenler var.

Adına ister fırsatçılık deyin ister talep yoğunluğuna karşı doğal refleks…

Maalesef oluyor, önüne geçilemiyor.

Diğer taraftan evini, iş yerini depremzedelere açan insanlarımız var ve sayıları çok daha fazla.

Ev bulmalarına yardımcı olunuyor… Bunanla da kalınmıyor; eşya ayarlanıyor, gıda ve giyecek malzemeleri alınıyor.

Bize de nasip oluyor, bu güzel yardımlaşmanın ucundan tutmak.

Bir “Allah razı olsun” duası almanın dışında hiçbir karşılık beklemeden, depremzede ihtiyaç sahibi kardeşlerimiz için elimizden geldiğince gayret göstermek ne güzel şey.

Diğer yandan deprem bölgesine ilk andan itibaren yardım yağıyor.

Ülkemizin dört bir yanından her kesimden vatandaş, dernek, vakıf, platform, işadamı, sanatçı, sporcu imkanları ölçüsünde gerek ayni gerek maddi yardım ulaştırma gayretini sürdürüyor.

Özellikle ilk iki gün deprem illerinin ana giriş yollarında yardım tırları büyük kuyruk oluştururken, Türk toplumu olarak yardımseverliğimiz takdir topluyor.

Bu bir fırsat…

İyi değerlendirebilenlere ne mutlu.

Kahramanmaraş depremlerinin Veli Göçerleri bir bir tespit edilip gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.

İyi güzel de yıkılan binaların müteahhitleri hakkında işlem yapmakla bitiyor mu iş?

Tek sorumlu onlar mı?

En başta, dünden bugüne fay hattı geçen alanları imara açanlar kimler?

Bir bölgeden imar geçirmek, ancak ve ancak 20’yi aşkın kamu kurumunun onayıyla mümkündür. Bu kamu kurumları görevlerini layıkıyla yapmışlar mıdır?

Oralarda inşa edilen binalara yüksek kat izni verenler kimler?

Bu bölgelerde zemin etütlerinin ve bina temellerinin zemin etütlerine uygun atılıp atılmadığının denetimini gereği gibi yapmayanlar kimler?

İnşaatlarda kullanılan beton, kolon, demir kalitesini gereği gibi incelemeyenler, denetlemeyenler kimler?

Velhasıl binaların depreme uygun olup olmadığına, depreme uygun inşa edilip edilmediğine bakmakla yükümlü iken, bu görevlerini layıkıyla yerine getirmeyenler kimler?

Tabut binalar öyle üç beş müteahhitten ibaret görülemez, görülmemeli.

Müteahhitler sürecin en son halkasıdır.

Daha önemlisi iltimassız denetim, iltimassız onay veya rettir.