Faruk Gökyurt

Faruk Gökyurt

Şimdi ne yapacağız?

Şimdi ne yapacağız?

Yaşadığımız büyük depremden sonra ülkemizin Güneydoğu bölgesinde 10 şehir yıkıldı. Kaybettiğimiz insanlarımız yaralılarımız var. Depremin ilk gününden itibaren Türk milleti yine birbirine kenetlenerek yaraları sarmaya bu büyük acıyı paylaşmak adına büyük bir dayanışma örneği gösterdi. Depremin üzerinden koca iki hafta geçti. İki hafta geçmesine rağmen hala bölgeden sevindirici haberler ve mucize örnekleri de var.

Peki, şimdi ne yapacağız. Bütün milletimiz bir ve tek olarak bu soruyu düşünüyor ve bu soruya cevap bulmaya çalışıyor. Şimdi ne yapacağız. Yine aynı birlik ve beraberlikle Türk milleti olarak yaraları saracağız. Birlik ve beraberliğimiz ilk günkü gibi devam ettireceğiz. Ülkemizin neredeyse tamamına afet bölgesinden depremzede vatandaşlarımız göç etti. İlk yapacağımız iş kardeşlerimizin yanında olduğumuzu onların yalnız olmadıklarını hissettireceğiz.

Çünkü yaralarımız sadece fiziki değil ruhen de büyük acılarımız var. Hiçbir afetzedeye olayın ayrıntısını o anı o günü hatırlatacak soru sormayacağız. Millet olarak çok meraklıyızdır. Severiz ayrıntıları en ufak bir kazada bile “Aa nasıl oldu? Bir anlat” deriz. İlk başta bunu yapmayacağız. Nasıl oldu değil bundan sonra ne yapacağız? Yalnız değilsin biz yanındayız demeliyiz. Birçok afetzede çocuğumuz afet bölgesinin dışındaki okullara nakledildi. Çocuklarımızı özellikle uyaracağız. Okullarımıza gelen kardeşlerinin yanında olacak onları yalnız bırakmayacak.

Anadolu’da çok güzel bir söz vardır. “Taşıma su ile değirmen dönmez” Bu afet bir günlük iki günlük bir afet değil “asrın felaketi” diye adlandırdığımız bir afet, afetzedelerin biran önce kendilerine yetebilmesi ve olayın şokunu atabilmek adına farklı ortamlara çalışma hayatına girmesi gerekir. Ankara’da şimdiden bu duyarlılıkla bazı belediye STK ve kurumlar iş imkânı, istihdam sağlama çabalarına girmeye başladı. Bir afetzedeye verilebilecek en büyük destek vatandaşlarımızı tekrardan hayatın içine katıp onlara istihdam sağlamaktır. Bütün şirketler, kurumlar ve kuruluşlar bu anlayış ile bir an önce afetzede vatandaşlarımıza istihdam sağlamalı.

Türk milleti bu güne kadar tarih boyunca çok badire atlattı. Çok büyük acılar yaşadı. Hepsinden ulus bilinciyle bir ve beraber olarak atlattı. Çok çalışmamız lazım. Sabır ile millet bilinci ile çok çalışıp birbirimize kenetlenmeyiz. Yapmamız gerekenlerin içinde yapmamamız gerekenlerde var. Böyle büyük bir afeti bile fırsata çevirip ev kiralarını iki katına çıkarmamalıyız mesela kuldan utanmıyorsak da Allah’tan korkmalıyız. İnsanların acısı derdini fırsata çevirmek bu aziz milletin kimliğine yakışmaz. Fırsatçılık kardeşinin acısından yararlanmaya çalışmak ne Türklüğe ne de inancımız olan İslamiyet’e sığar. Belki de yapmamız gereken tek şey kardeşlerimizin evlerinde olduğunu hissettirmek ve yalnız olmadıklarını hatırlatmak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR