Okullar açıldı, 2017-2018 eğitim-öğretim yılına girildi. 
17 milyondan fazla öğrenci ders başı yaparken, 1 milyondan fazla öğretmen derse başladı. 
Okulların açılmasıyla öğrenci ve veliler tatlı bir telaş yaşıyor.
Kayıt süreci bitti şimdi sıra eksikliklerin tamamlanmasında.
Defterdi, kalemdi, çantaydı, kıyafetti derken, epey masraf çıktı aileler için.
Olacak tabi…
Kolay mı insan yetiştirmek? 
Bunlar doğal da, başka bir takım söylentiler geliyor kulağıma. 
Örneğin, iddialara göre bir okulun müdürü, veliye diyor ki:
“Çocuğunuzu bu okula vermeyin. Çocuğunuz için başka okul mu bulamadınız? Bu okuldan bir halt olmaz. İmkanınız varsa bu okuldan çocuğunuzu alın…”
Okulun bulunduğu mahalleden çok sayıda veliden duydum bu sözleri.
Yine de şerhli yazarak, “eğer doğruysa” diyorum.
Evet “eğer doğruysa”, feci bir durum.
Şöyle ki;
Buradaki veli siz olsanız neler hissedersiniz? 
Sözde “müdür”, bırakın veliye yardımcı olmayı, köstek oluyor; O’nu değişik kaygılara, endişelere, korkulara itiyor. 
Burdan soruyorum:
Böyle bir müdür kime ne fayda sağlayabilir?
O bir okul müdürü olarak bunları konuşuyorsa, ana-baba, öğrenci ne yapsın?
Bir kere bu sözde müdürün kendine, okuluna güveni yok demektir.
Emekliliği de gelmiş ve hayattan hiçbir ümidi olmayan biri de olabilir. 
Aklıma başka şeyler de gelmiyor değil..
Ne bileyim; velileri devlete, hükümete karşı öfkelendirme düşüncesiyle bu sözleri söylüyor da olabilir.
Yani sabotaj da olabilir burada. 
Bir okul müdürünün ağzından dökülen bu sözler üzerine velide, 
“Devlet çocuklarımıza bakmıyor, devlet çocuklarımızla ilgilenmiyor, bizim okullar boş bırakılıyor” algısı başlayacaktır çünkü.  
Bir de, bu sözde müdürün, “Aman müdürüm bunlar nasıl sözler. Siz bile böyle söylerseniz biz nereye gidelim, ne diyelim, ne yapalım” diye ufacık dahi olsa tepki gösteren velilere “Gidin istediğiniz yere şikayet edin” şeklinde cevaplar verdiği söylentisi var. 
Bunlar doğru ise, çok ama çok üzücü bir olay. 
Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalır.
Devlet bir memurunu okula müdür olarak atıyor, okulu temsil etsin, güzelce yönetsin, eksiğini-gediğini gidersin, vatana-millete hayırlı evlatlar yetiştirsin diye.
O ise, adeta sabote ediyorsa bulunduğu koltuğu, velileri… 
“Yazıklar olsun böyle müdürlere, çoluk çocuğun geleceğiyle oynayan müdürlere” demekten kendini alamıyor insan. 
Burada Milli Eğitim Bakanlığı’na ve İl-İlçe milli eğitim müdürlüklerine çok iş düşüyor.
Denetim mekanizması en iyi şekilde kullanılmalı, okullar, yetkililer sık sık denetlenmeli, öğrencilerle-velilerle ayrı ayrı görüşülerek denetimler yapılmalı… 
***
KANTİNLERE DİKKAT
Değinmek istediğim bir konu da, okul kantinleri, buraların sağlıklı olup olmadığı…
Okul kantinlerinde maalesef her türlü zararlı yiyecekler satılıyor. 
Olmaz, olmamalı.
Bakanlığın bu konuda genelgesi var diye biliyorum.
Buna uyulmalı, kantinlerde zararlı yiyecek satışına asla müsaade edilmeli.
Anaokullarını, ilkokulları düşünün…
Çocuk ne bilsin kantinde satılanların zararlı mı-faydalı mı olduğunu.
Aksine burası okul, çocuklar buradan öğrenmeye başlamalı hangi yiyeceğin zararlı hangi yiyeceğin faydalı olduğunu. 
Burada ilk iş okul müdürlerine, yardımcılarına düşüyor.
Müsaade etmemeliler.
Ve Bakanlık ile il-ilçe milli eğitim müdürlüklerine.
Denetimler sık sık olmalı ve gerçekten denetim yapılmalı, göstermelik değil.
Denetimler “okul yönetimi-kantin işletmecisi ilişkisine” kurban gitmemeli. 
***
AHİ MESUT’LULARIN OKUL TALEBİ
Okullar açıldı ya, öğrencilerden, velilerden istek-talep yağıyor adeta.
Etimesgut Ahi Mesut Mahallesi’nden kimi veliler, çocuklarını yazdırdıkları Abdurrahim Karakoç İlkokulu için der ki: 
“Sınıf mevcutları çok yüksek. Derslik başı öğrenci sayıları açıklanan resmi verilerin çok çok üstünde. Öğretmen nasıl ilgilensin o kadar çocukla? Çocuğumuzu başka okula yazdıralım istedik, en yakınlardaki okul burası, çevremizde başka devlet okulu yok. Çaresiz buraya yazdırdık. Ve burası bile yürüme mesafesinde değil, servisle veya kendi imkanlarımızla götürüp getirmek gerekiyor. Ahi Mesut Mahallesi’ne yeni ilkokullar yapılsın istiyoruz. Dibimizde yeni özel okul açıldı, tonla para istiyorlar. Devlet bizi buralara mahkum bırakmamalı.” 
Benden duyurması, takdir yetkililerin…