Biz Olma Duygusu
Geçmişte büyüklerimiz pazar ahalisini gezerken dükkan sahipleri ben bugünlük gereken nasibimi aldım, komşum hala siftah yapmadı derlerdi. Ticarette benlik kavramları değil, biz olma duygusu önemli bir meziyetti. Ümmet olma adına önemli bir basamak olan bu düşünce şekli ilerleyen zamanlarda bencilleşmeye, kutuplaşmaya başladı. Satıcı olanlar hep ben dediği gibi, alıcı olanlar da ben demeyi bir meziyet haline getirdi. Böylece bir sokakta hınca hınç dolu olan mekanların yanında siftah yapmayan esnaflarımız günden güne çoğaldı ve eridi. Ümmet anlayışı şahsi bağlılıklarla diğerlerine fırsat vermemeye başladı.
Oysa ki kardeşlik bu değildi. Kardeşlik sadece bir kesime kardeş olmak hiç değildi. Adam kayırmacılık diğer adamları tanıma fırsatını ortadan kaldırdı. Her alanda oluşan bu kayırmacılık gücün sadece bir alanda toplanmasına imkan hazırladı. Düşünün bulunmuş olduğunuz il, ilçe, belde neresi olursa olsun öyle değil mi? Herkes kendi adamlarını kayırırken adamlık çıkar savaşına dönüştü. Medya mensupları birilerinin adamı olmayı öncelik olarak görmeye başladı. Elimize aldığımız bir gazetenin ismi üzerinden gazeteyi okuyan kişiye sucu, bucu denildi. Oysa ki okuduğu o haber bütün gazetelerde olabilirdi. Mahallede bulunan on tane alış veriş merkezi Dünya görüşü ile doğru orantılı olarak ya büyüdü ya da eridi.
Bana göre ayıklanması gereken tek alan İslamın emrettiği kuralları bünyesinde bulunduran, içki satmayan bir mekanın Müslümanların tercihi olmasıdır. Özellikle cemaatlar arasında sıkça rastlanan düşünce şekline baktığımızda görülüyor ki herkes kendi ümmetini oluşturma telaşına düşmüş. Cemaatler kendi elektrikçisi, kendi sucusu, kendi lokantası, kendi düğün salonu, kendi gazetesi, kendi doktoru, kendi sağlık merkezi, kendi peynircisi, kendi çaycısı gibi sayısız kendi olma durumu diğerlerine karşı katı bir yaklaşım içerisinde olmasını sağladı. Geçmişte ümmeti kandıran Fetö aynı düşünce şekliyle kendine ait bir ümmet anlayışı ortaya çıkardı. İlerleyen yıllarda kardeşlik yerine üst düzey fetöcüler tarafından adres gösterilen yerler haricinde alış veriş yapılmadı. Böylece güçlenen ülke olması gerekirken güçlenen sadece işaret ettikleri yerler oldu.
Siyasi anlamda bu ülke çıkarları için koşturduklarını söyleyenler de benzer olaylarla adamını kayırdı. Adam kayırmalar sadece ve sadece seçim döneminde herkesin oyuna talibiz diyerek ciddi bir tezat haline geldi. Yeterince düşmanımız varken bu şekilde ortaya atılan bir düşünce şekli menfi meselelerden dolayı ülke içinde düşmanlık ve husumetlere kadar ilerledi. Unutulmamalı! Biz bu ülkenin selametine hizmet edenlerle birlikte yürümeliyiz. Bu ülkede önemseyeceğimiz tek duruş bayrak, vatan, millet, din toprak birliği şeklinde yorumlanmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.