Bundan yaklaşık 4 yıl önce, 2020 yılında Avustralya’da yabani atlar ve develer helikopterlerden tüfeklerle ateş açılarak itlaf edilmişti. Kuraklığı ve develerin yabancı bir tür olduğu için bölgenin ekosistemine zarar verdiğini ve dolayısıyla develerin itlafını savunanlara karşı başta Batılı hayvan hakları savunucuları olmak üzere bütün dünyadan ciddi tepkiler gelmişti. Birçok uluslararası örgüt bu deve katliamını önlemek için çaba sarf etti, sosyal medya üzerinden yoğun gündem çalışmaları yapıldı ancak başarılı olunamadı. İtlaf edilen deve sayısı yaklaşık 10 bin civarındaydı. Yani 10 bin deve için neredeyse bütün dünya ayağa kalkmıştı.

4 yıl sonra, 2024’te bütün dünyanın gözü önünde bu sefer deve değil insan katliamı yapılıyor ancak anlı şanlı bazı uluslararası örgütlerden, sözde insan haklarının koruyucu-kollayıcısı olan devletlerden dahi net bir ses çıkmıyor. Türkiye’yi sık sık insan haklarına saygılı olmayı davet eden Avrupa ise üç maymunu oynuyor. Sonuç olarak 2024’te bütün dünyanın gözü önünde olan bir bölgede ölen 35 bin Filistinli, 2020’de itlaf edilen 10 bin deve kadar gürültü çıkarılmaya değer görmüyor.

İsrail ibadethaneleri vurdu, sustular.

İsrail hastaneleri vurdu, sustular.

İsrail sivilleri katletti, sustular.

İsrail çocukları öldürdü, sustular,

Ve şimdi de İsrail çadırda kalan insanların üstüne bombalar yağdırdı yine susuyorlar. İsrail bu saldırıyı Uluslararası Adalet Divanı’nın saldırıları durdurma kararı aldığı Refah kentinde, bu kararın alınmasından üç gün sonra, bütün dünyaya göz dağı vererek yaptı ancak yine de bazıları susmaya devam ediyor.

Akan kan Müslümanların kanı olduğu için mi yoksa katleden İsrail olduğu için mi bilinmez ancak Batı susmaya devam ediyor. Dahası, yıllarca sözcüsü olduklarını iddia ettikleri değerleri de kendi elleriyle toprağa gömüyorlar. İnsan haklarından, hukuktan, ifade özgürlüğünden dem vuran Batı; insanları katleden İsrail’e karşı ses çıkarmıyor, uluslararası bir mahkemenin kararının çiğnenmesine göz yumuyor ve bu katliama karşı tepki gösterenlere de baskı uyguluyor.

Batı için bir devenin ölümü kaç Müslümanın ölümüne eşittir? Bilmiyorum ama göreceğiz.