BİR ASLI ÇELİK DE SİNCAN'DA
Yenimahalle'de ki Aslı Çelik dramının bir benzerinin Sincan'da yaşandığı ortaya çıktı. Selçuklu Mahallesi'nde tıpkı Aslı Çelik gibi bir kadın, hasta çocuğuyla birlikte kirada yaşam mücadelesi veriyor. Hiçbir geliri yok ve o akşamları çöp toplayarak karınlarını doyurmaya çalışıyor.
İLLE MEDYAYA MI YANSIYACAK?
Yazarımız Ferit Atmaca, "Valilik ve Kaymakamlığın, Sincan Belediyesi'nin söz konusu kadına gerekli yardımları yapması için ille olayın medyaya yansıması mı gerekiyor?" diye sordu. Yenimahalle'de çöp toplayarak oğluna bakan Aslı Çelik'in dramı medyada yer alınca Valilik ve belediye yardıma koşmuştu.
Ferit Atmaca'nın yazısı Sayfa ...'da
Ferit Atmaca
Ayıptır, günahtır; yapmayın bunu
İhtiyaç sahibi vatandaşlara devlet birimlerince yapılan yardımların şova dönüştürülmesi, midemi bulandırıyor.
Devletin; birimlerinin görevlerinden biri de budur ki zaten.
Ne reklam yapıyorsun kardeşim?!
Düşünün kişi borcunu ödüyor, fakat bunu sanki büyük bir fedakarlıkta bulunmuş gibi sunuyor.
Belediyeler örneğin.
İhtiyaç sahibi vatandaşlara kömürü, yiyecek, içeceği medya eşliğinde yapıyor.
Medya iştirak etmedi mi duyurularına;
Kendileri çekip servis ediyorlar.
Şu şu vatandaşlara şu şu yardımda bulunduk diye.
İlgili Başkan, yetkili sanki kendi cebinden yapıyor bu yardımı.
Ki, yardım gizli olur.
Ama nerde?
Her şey reklam olmuş memlekette.
Valilik ve kaymakamlıklarımız bile reklam kokan hareketlerde bulunuyor.
Ya kardeşim sizin işiniz ne?
Devletin bir işi de ihtiyaç sahibi vatandaşlarına yardımda bulunmak değil mi?
Ne diye reklamını yapıyorsunuz bunun?
Ayıptır, günahtır.
***
Bu konuya nerden geldik?
Geçtiğimiz hafta İhlas Haber Ajansı bir haber servis etti.
İHA'nın bu haberi gazetem Habervaktim'de de "UTANDIK" başlığı altında genişçe yer aldı.
Ardından bakın neler oldu?
Önce haberimizi hatırlayalım:
"2016 Türkiye'sinde Başkent'in göbeğinde, herkesin gözü önünde büyük bir dram yaşanıyor ve bir Allah'ın kulu da çıkıp sorumluluğunu yerine getirmiyor. Hiçbir geliri olmayan ve kirada oturan Aslı Çelik adlı kadın akşamları utana utana çöp toplayıp, kendisi ve çocuğunun karnını doyurmaya çalışıyor. Devletin, yardım kuruluşlarının, hayırseverlerin olay medyaya yansımadıkça bu dramı gör(e)memesi utandırıyor."
Valilik ve belediye bu haberler üzerine seferber olmuş.
Kadının evine gidip, ilk etapta acil ihtiyaçlarını karşılamışlar.
Valilik, İşkur aracılığı ile kadına iş de bulmuş.
Kadıncağızın bugünden için bir hastanede temizlikçi olarak işe başlatılacağı açıklandı.
Valilik kendisi açıkladı.
"Aslı Çelik hanımefendiye şu şu yardımları yaptık" diye.
İyi güzel de...
Her Aslı Çelik olayının ille medyaya yansıması mı gerekiyor, devletin ilgili birimlerinin görevlerini yerine getirmeleri için?
Ajanslar geçmese, gazeteler yazmasa gör(e)meyecek, duy(a)mayacaksınız öyle mi Aslı Çelik'leri?
Burada ciddi bir sıkıntı var değerli okurlar.
Olmaz böyle.
Böyle yardım olmaz.
Devletin ilgili birimlerinin sorumluluk alanları içindeki vatandaşlardan ihtiyaç sahiplerini kendisi tespit edip,
Yardımda bulunma görevini sessiz sedasız yerine getirmelidir.
Bakın görevini diyorum.
Bu devletin, ilgili birimlerinin görevi.
Lütfetmiyorsunuz Sayın Vali, Sayın Kaymakam, Sayın Belediye Başkanı.
Sizin göreviniz bu ve bu görevi yerine getirirken cebinizden harcamıyorsunuz, yine milletin parasını kullanıyorsunuz.
Lütfen ama lütfen.
İşinizi, görevinizi insanların gururunu incitmeden yapın.
Aslı Çelik'i gözünüzün önüne getirin, hiç memnun görünüyor mu İHA kameralarının kendisi ve çocuğunu çekmlesinden?
Utanıyor kadın, çöp toplarken görüntülenmekten; muhtaç durumda olduğunu anlatmaktan.
Bu kadıncağızı buna neden mecbur bırakıyor devlet?
Valilik, belediyeler ve her dini günde, bayramda başta olmak üzere yılın 365 günü milletten yardım toplayan anlı şanlı yardım kuruluşlarımız Aslı Çelik'leri medyada yer almadan önce bulup, sessiz sedasız gereğini neden yapmazlar?
Medyada yer alacak ille, ardından yine medyanın gözü önünde o ihtiyaç sahibine yardımda bulunulacak, bir de lütfeder gibi.
Ayıptır, günahtır; yapmayın bunu.
***
Maalesef durum bu olduğundan,
Çoğu zaman görevler yerine getirilirken, bunun mutlaka reklamı yapıldığından, gerçek ihtiyaç sahipleri kıyıda köşede öylece kalmaya devam edebiliyor.
Memlekemizde Aslı Çelik'ler o kadar çok ki..
Madem ille medyaya yansıması lazım, devletin yardım elini uzatması için...
Birinden de ben bahsetmek istiyorum.
Yer Sincan, Selçuklu Mahallesi.
Tıpkı o da Aslı Çelik gibi, bir çocuk annesi dul bir kadın, çöp toplayarak hasta çocuğuna bakıyor, kirada oturuyor, hiçbir geliri yok.
Hava kararınca mahallede sokak sokak gezip, çöpleri karıştırıyor; para edecek plastik vs. topluyor.
Onu Kutay Sokak'ta çöp karıştırırken ilk gördüğümde insanlığımdan utandım.
Yanına yaklaşıp, cebimdeki parayı uzattığımda öyle ürktü ki...
"Alın lütfen" dedim, aldı ve "Allah razı olsun" deyip, hızla oradan uzaklaştı, sırtındaki çuvalla.
Fotoğrafını çekmeyi hiç düşünmedim, çünkü eminim ki bu onu daha da utandıracaktı.
Çevredekilere sordum, anlattılar.
Adını bilen çıkmadı.
Kurtaran Sokak yakınlarında, kirada oturuyormuş, hiçbir geliri yokmuş, hasta bir çocuğu varmış.
Konu komşunun gıda yardımı ile karınlarını doyurmaya çalışıyormuş.
Ancak evin kirası için para kazanması gerektiğinden, çöp topluyormuş.
Koca kadın, tanınmamak için, utandığı için belki de başını gözünü sarıp, geceleri sokaklara atıyor kendini ve çöp topluyor;
Bodrum katındaki evinin kirası için; hasta çocuğunun karnını doyurmak için, şu kış günü ısınmak için.
Ve bunu örneğin Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna görmüyor, duymuyor!
Sincan Kaymakamlığı görmüyor, duymuyor!
Valilik aynı şekilde, Büyükşehir aynı şekilde, yardım kuruluşları aynı şekilde...
İlle medyada yer alacak öyle değil mi, görevinizi yerine getirmeniz için?
Size müracaat etmesini mi bekliyorsunuz?
Müracaat edip, talep edeceğiniz resmi evrakları getirmesini mi istiyorsunuz?
"Yoksa nerden haberimiz olsun" mu diyorsunuz?
O zaman size diyecek tekbir lafım var:
Allah o kadının yar ve yardımcısı,
Sizlere de yazıklar olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.