Ülke güvenliğimiz zaafa uğramasın ne gerekirse yapılması için, ülkemi bugün geleceğe hazırlayan aydın ilim insanı dünya çapında aranan insan olsun, hayırlı evlatlar olsun, özgürlüğüne sahip, diğer insanların özgürlüğünü korusun, saygı duysun, örnek insan olsun diye eğitim öğretim bugün ile geleceğe yetiştiren eğitim için verdiğimiz vergiler ülkesini, halkını seven, geleceğe hazırlanan evlatlarımız için verdiğimiz vergiler helali hoş olsun.

Bugünden ülkemi geleceğe hazırlayan, ülkesini seven, aldığı hizmetleri için ileride önemli görevlerde benim vatanım, Anadolum, milletim diye hizmet edenler, ülkesini dünya lideri yapar, aydınlığın evlatları yarının övündüğümüz canlarımız Allah yar ve yardımcımız olsun.

Zor şartlarda hayatını devam eden, zorunlu ihtiyaçlarını kıt kanaat geçinen, zor şartlarda çalışan, işçilerimizin verdiği vergiler. Her gün fiyat artışlarıyla müşterileriyle yüz göz olan ufak esnafımız.

Müşteriler ile her gün kafadan gereksiz zamlar yapan arasında sıkışan küçük esnafımız verdiği vergilerden, sanayide işine devam ettirmekte zorlanan, yeni yeni çırakların gelmediği, sıhhi olmayan şartlarda çalışarak, bir lokma ekmeğini helalinden evine götüren küçük esnafımızın bazen ödeyemediği çok zor şartlarda vergisini ödeyen cefakar, Anadolu'nun canları tamirhanelerde zor ortamda, kışın soğukta yağ pas arasında yaşam mücadelesi verenler zor şartlarda da vatan tehlikede ise ben de varım diye en önde yürüyen, vatan tehlikede ise askerlik şubelerinde sıraya giren, bir yerde eşi benzeri olmayan aç durur, sabreder, şikayet etmez. Ama vatan mesele ise en önde bu can bu vatana feda der, her defasında şehitlerin, gazilerin, kahramanların torunları nöbettedir. Vergisini ödemeyi de ihmal etmez.
Geçmişte köyde karnı doymayan, çaresiz kalan Anadolu'nun evlatları, yorganını alan büyük şehirlere bir lokma ekmek her şeylerini bırakıp, bütün hatıralarını yüreğine gömen, Anadolum. Odacı ve kapıcı da olmaya razı deyip en ağır şartlarda iş olsun da ne olursa olsun diyerek insan yerine konmasalar da tırnaklarıyla tutunan, kimisinin olmuş kimisinin de sigortası olmamış ama yarı aç, o sigorta ve vergisini ödemiş.

İkinci, üçüncü kuşak okuyarak gayret göstererek okulları bitirerek yavaş yavaş bir yerlere gelmeye başlamışlardır. Bu arada çaresiz köylülerimiz şehirlere göç ettiklerinden, köylerimiz boşalmış 4-5 küçükbaş hayvan sürüleri varken, bir de dana sürüsü, manda sürüleri vs. yok olmuş. Çoğu köylerde iki, üç, beş hane ancak kışları kalmaya başlamıştır.

Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren büyük şehirlerde zenginlerin, azınlıkların çocukları en güzel okullarda okumuşlar, destek bursları ile yurt dışlarında staj yapmışlar. Devletin en güzel mevkilerinde görev yaparken, ticareti, ekonomisi, iş dünyasını idare etmişler, yönetmektedirler.

Anadolu insanının zor şartlarda ödemeye uğraşan vergileriyle doktor, pilot vesaire bir yerlere gelenler, aziz vatanımın bunlara ihtiyacı varken, gerekirse yurt dışına giderim deyip tehdit etmişlerdir. Hatta bazı meslek mensupları daha fazla olmak şartıyla milletimin vergileriyle bu hale geldiğini unutarak ah vefa hayır beni vergileriyle okutan halkımın bana ihtiyacı varken tam lazım olduğunda dimdik ayakta görevimin başındayım diyenlerin yanında bir kısmı da bana ne diyerek ihtiyaç var gün bu demeyerek yurt dışına daha iyi şartlarda olduğunu söyleyenler bırakıp gitmişlerdir.

Ah vefa, ah vefa vatanım, milletim, Anadolu'm, canlarım aç açık demeden beni okuttunuz sıra bende diye halkını tercih edenler. Halkına hizmeti üstün görmüşlerdir. Yeni nesil bunları izliyor, takip ediyor.