Her anlamda batı medyasına karşı nefret doluyuz.

Ancak Türkiye'de sağ ve sol olarak ayrılmış medyaları eleştirmeye ne kadar meyilliyiz?
Kısa bir örnek vermek gerekirse;

Yeni Zelanda'da Müslüman kardeşlerimizin katledilmesi sonrasında Batı medyası üzerinden "MÜSLÜMANLARA OYNANA OYUN" diyerek tepkiler gösterildi.

Ancak Türkiye'de bakıldığında medyalarımızın ne kadar samimi olduğu gün yüzüne çıkıyor.

Gazete manşetlerinde yazanların yanı sıra, televizyon kanallarında ve haber sitelerinde yayımlanan içerikleri incelediğimiz zaman sadece birkaç tane "kendi ayakları üzerinde durmaya" çalışan şirket görüyoruz.

Zamanla onlarda kukla gibi elde tutulan şirketlerin ağır baskıları sonucunda pes ediyor ve hiç kuruşa devrediliyor.

Bu yazımı eleştirmek için kaleme aldım. Çünkü gerçekten doğruların yazılmasını istiyorum.

Genelde iktidar partisine yakın yayın organları doğru haber yapar, Türkiye'de tam tersi bir durum işliyor.

Eksik olmasınlar "sol" kesime yatkın yayın organlarından bu doğruları duyuyoruz.

Elbette "sağ" medyası da gerçekleri yazıyor. Yazmıyor demiyorum ama inandırıcılık seviyeleri "asgari ücretle geçinmeye çalışan vatandaş" gibi gözler önüne geliyor.

Bundan vazgeçmemiz lazım. Batı medyasını eleştirmek hakkımız, Türk medyasını da öyle. Ama biraz aynaya bakmak gerekiyor. Bu gibi meseleleri kaleme alırken veya konuşurken tabağımızda olan pay kadar ifade etmeliyiz. Diğer türlü yapılan açıklamalar inandırıcı olmuyor.

Yakın çevremde dostlarım bu satırları okuduktan sonra bana "sol'a ne yalakalık" yapmışsın diyecekler. Bunu çok yaşadım. O yüzden medyanın eleştirilmesinden önce Türkiye'nin doğru haber yayınlayan ülkeler arasında kaçıncı ülke konumunda olduğunun göz önüne alınması taraftarıyım...