Başıboş köpekler sorununu nasıl çözmeliyiz?
Başıboş köpekler sorununa değinmeden evvel, öncelikle herkes şu soruların cevabını vermek zorunda.
Avrupa dahil gelişmiş veya gelişmekte olan hatta geri kalmış ülkelerde bile böyle bir sorun yokken bizde niye var? Öyle ki ülkemizde bu köpeklerin saldırıları sonucunda onlarca insanın öldüğü, yüzlerce insanımızın yaralanmış olmasına rağmen bu sorun hala nasıl devam edebiliyor?
Bir başka soruya cevap arayalım. Bu köpekler neden ölüm ve ciddi yaralanmalara neden olacak şekilde saldırıyorlar? Bunu tetikleyen nedenler nelerdir?
2004 yılında çıkan yasa, hayvanların kısırlaştırılması, aşılanması, barınakların yapılması hususlarında belediyelere görev ve sorumluluk yüklemiş olmasına rağmen bu konuda belediyeler neden duyarsız olup hemen hemen hiçbir şey yapmamışlardır?
Diğer bir soru, bu hayvanlar nasıl oluyor da sürekli çoğalabiliyorlar? İthal edilen hayvan mamaları bu köpeklerin saldırganlaşmalarına ve doğurganlık oranlarının fazlalaşmalarına neden olmuş olabilir mi? Bu konuda kurumsal araştırmalar yapılmış mıdır?
Bu ve benzeri soruların cevaplarını vermeden veya çözüm yollarını devreye sokmadan hayvanları uyutsanız ne olur uyutmasanız ne olur?
Başıboş köpeklerin ölüme veya yaralanmaya neden olan saldırıları, şehir içi ve şehir dışında sebep oldukları trafik kazalarında ölen ve yaralananları düşünecek olursak, sorunun sadece uyutmakla çözülemeyeceğini de görmemiz gerekir.
Ülkemizde kasıtlı ve bilinçli olarak başıboş köpeklerin çoğalmasının engellenmediğini veya önemsenmediğini, şu veya bu şekilde bu köpeklerin neden oldukları insanımızın ölüm ve yaralanmalarına kayıtsız kalındığını düşünenlerdenim.
Yirmi yıl evvel çıkan yasadan sonra ülkemizde kaç belediye tam olarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmiştir? Bununla ilgili yasanın gereğini yapmayan belediyelere neden her hangi bir yaptırım uygulanmamıştır? Bu konuda ne kadar denetim yapılmıştır? Gören, bilen, duyan var mı? Ben duymadım...
Sürüler halinde gezen, kendi yaşam alanlarını korumak için bir birleri ile bile kavga eden, insanları tehdit olarak algılayan, barınaklarda değil de sokakta veya doğada beslenen, çoğu kez aç ve susuz kalarak daha da saldırganlaşan, kangrenleşmiş hale gelen başıboş köpekler sorunu, acilen hemen çözülmezse, insanlar kendilerini korumak adına köpek katliamlarının olacağından kimsenin kuşkusu olmasın.
Empati yaparsak, hiç kimse, çocuğunun, eşinin, ailesinden her hangi bir ferdinin, bir köpek saldırısı sonucunda ölmesi veya yaralanmasına asla tahammül gösteremez. Bu hepimiz için geçerli.
Sokaklar insanların, barınaklar hayvanların olmalı...
Yetkililer tarafından ifade edilen milyonlarca başıboş köpeğin olduğu ülkemizde, yukarıda ifade ettiğimiz soruları ciddi bir şekilde cevaplayıp gereği yapılmadığı sürece, uyutma dahil ne yaparsanız yapın bu sorunu çözümezsiniz. Aklı ile değil içgüdüleri ile hareket eden bir canlıdan bahsediyoruz. Dolayısıyla sorunun esas kaynağı, yaratılmışların en kutsalı olan insandır. Hesap sorulması gerekenler görevini yapmayanlardır.
2004 yılında çıkartılan yasa tekrar güncellenmeli. Yerel yönetimlerin bu konuda görev ve sorumlulukları tekrar belirlenmeli. Yasanın gereğini yapmayalara cezai müeyyideler en üst düzeyde uygulanmalı.
Barınakların yapımı, aşılama, kısırlaştırma çalışmaları aralıksız denetlenmeli.
İstisnasız her havyanın (kedi, köpek, timsah, yılan, aslan, kaplan, fare vs.) bir kimliği, sicil numarası olmalı. Bu kimliğinde aşılanma ve kısırlaştırılma dahil her türlü bilgi yer almalı. O hayvanın yaptıklarından evcilse sahibi değilse hayvanın bulunduğu yerel yönetim sorumlu olmalı. Ölüm, yaralanma trafik kazaları veya benzeri olaylarda görev ve sorumluluk sahibi olan yerel yöneticiler yargılanmalı. Uğranılan zararları karşılanmasının yanı sıra, verilecek cezalar ise bir insanın diğer bir insanı yaralamasında veya öldürmesinde verilen cezalar olmalı. Abartılımı oldu? Tabi ki hayır! Benim çocuğumun ölümünden köpeği mi sorumlu tutmam gerekiyor yoksa o köpeğin sokaklarda olmasından sorumlu olan mı?
Evcil veya barınaklarda doğum yapan hayvanlar, belediyelerde kurulacak olan bir birime bildirilmeli. Sahiplenen hayvanların sahipleri, hayvanla ilgili sicil kartlarını almalıdırlar.
Özellikle hayvan mamaları sürekli kontrol edilmeli, hayvanları farklı bir şekilde etkileyebilecek mamalar kesinlikle yasaklanmalı. Buna rağmen bu mamaları satanlar veya yedirenler hakkında caydırıcı cezai müeyyideler uygulanmalı.
Gezici veteriner araçları oluşturulmalı. Bütün alınan tedbirlere rağmen sokakta veya doğada gezen başıboş köpekler aşılanıp, kısırlaştırılıp barınaklara konulmalı.
Özetle bu durum milli güvenlik sorunu haline gelmeden çözülmeli. Aksi halde yakın bir gelecekte kamplaşmalar olup hiç düşünmediğimiz bir kaos ortamı yaşayabiliriz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.