Başarıları değil, çabaları övelim
Çocuklar; öğrenmenin her zaman kolay olmadığını, kimsenin ve hiçbir şeyin mükemmel olmadığını bilmeliler. Bir beceriyi geliştirmeye çabalarken zor anlar yaşamalarının, zeki olmadıkları anlamına gelmediğini öğrenmeliler. Bunu kavradıklarında, işte o anda, “azim ve dayanıklılık” geliştirebilirler. Çaba, başarının temelidir ve aslında çaba, başarılı neticenin kendisinden de değerlidir.
Çocuklarımıza çabanın önemini öğretmenin en güzel yolu, onları “en çok çabaları için övmektir”. Çaba göstermelerine rağmen bazen başaramayabilirler ya da hedeflerinin hepsine ulaşamayabilirler sorun değil, farklı yöntemler bulup yeniden deneyebilirler ve çabaları her koşulda ve her zaman övgüyü hak eder.
Azimli insanların özelliklerinden biri, tutkularının izinden giderek mutluluğu aramaya motive olmaları ve anlamlı buldukları bir amaç için çaba göstermeleridir. Küçük çocukların tutkuları olmayabilir ancak ilgi alanları olur. Ebeveynler olarak çocuklarımızın, ileride tutkuya dönüşebilecek pek çok ilgi alanında kendilerini keşfetmelerine yardımcı olabiliriz.
Onlara bu konuda en iyi şekilde yardım etmek istiyorsak çocuklarımıza “kendi tercih ettikleri alanlarda” deneyim kazanma imkânı vermemiz gerekir. Yani, onların yerine tercih yapmadan çocuklarımızı karar almaya teşvik ederek…
Ebeveynlik, cesaret ve azim isteyen zorlu bir görevdir. Biz ebeveynler, çocuklarımıza doğru rol model olmak için cesareti ve azimli olmayı seçebiliriz. Belki çok cesur bir çocukluk geçirmemiş olabiliriz. Belki çocukken ya da gençken cesaret gösterip futbol tutkumuzun ya da sanat aşkımızın peşinden gitmedik.
Belki bugün, gelecekle ve çocuğumuzla ilgili pek çok kaygımız var. Kaygılarımızı aşıp hayallere ve tutkulara yer açmaya çabalayabiliriz. Çocuklarımızın kendi tutkularını bulmasına yardımcı olurken biz de kendi tutkularımızı belki yeniden, belki ilk defa keşfedebiliriz. Azmi de başarıyı da yan yana, el ele durarak deneyimleyebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.