Barış İçin
28 Şubat’ta bütün kesimlerde bir endişe vardı. Siteler’den Tandoğan’a kadar işçiler yürüyor, açız yardım edin geçinemiyoruz. Senetten başka para görmüyoruz diye Tandoğan’a kadar topluca yürüdüler.
Okullar için için kaynıyor. İnancını yaşamaktan başka bir amacı olmayan kızlarımız okullara alınmıyor. Okula girse derslere alınmıyor. Üniversitelerin önleri okumak isteyen, sırf başörtüsü yüzünden ikna odalarında ağlaya ağlaya başını açmayanlar. Kız çocuklarını okutun dediler. Okumak isteyenler okullara alınmıyor. Polis tarafından iteleye kakalıya dövülüyor. Tutuklanıyor. Tek suçları okumak istemeleri. Fakir fukara dayısı tanıdığı olmayan okuyamadı. Okula alınmadı. Bazıları da azınlıkta olsa da günahına katlanarak başını açtı eğitime yüreği sızlaya sızlaya devam etti. Durumu iyi olanlar yurtdışında okumaya başladı.
Mezuniyet törenlerinde birincilerin ödülü verilmiyor. Başı kapalı diye yaka paça dışarı atılıyordu.
Oyun üzerine oyun kuruluyor. Ali Kalkancı denen adamla Fadime birlikte yakalanıyor. Safalar dolusu manşetlere atıldı. Güya dindar Ali Kalkancı şeyh, alim rolünde Fadime gerici kapalı Müslümanlar işte böyle diye inananlarla alay ediliyor. Aşağılanıyordu. Dinde olmayan tezgah dindarlar işte böyle diye bütün insanlarla alay ediyorlardı. Müslümanlar bir taraftan İslam adına yapılan mizansene üzülüyor. İslam’a bu kadar saldırmadan da İslam elden gidecek diye panikliyordu.
Diğer taraftan ellerinde asa üzerlerinde cübbeler sarıklı sakalllı aczimendiciler ortalık toz duman her yerden İslam’a ve Müslümanların oyunlarla üzerlerine geliyorlardı.
Sırf çocuğunu kurtarmak için okusun diye çocuklarını İmam hatiplere göndermeye başladı. Okulunun büyük bir kısmını da kendileri yapmak üzere, buna rağmen imam hatiplerin geleceği kapatıldı. Hakları daraltıldı. Bir dönem imam hatipler de iyice küçüldü.
Her yerde ellerinde bayraklarla meydanlarda irticai tehlike var diye inananları vatan için tehlike olduğunu anlatan İstanbul ve Ankara gibi büyük vilayetlerde mitingler yaptılar. Saldırılar çoğaldıkça çoğalıyordu. Hatta 28 Şubat 1000 yıl sürecek diye hükümetler yıkılıyor. İstedikleri gibi programlar yapıyorlar. Gazetecileri ve çalışanları vs. Herkesi aynı hizaya getirmeye başladılar.
Halkta bir panik oluştu. Hiçbir şey yapmasa bile İslam’a bir şey yapmaz. İslama Müslümanlarda uğraşmazlar. İslama savaş açmaz inancıyla o günlerdeki inananlara saldırılar, baskılar, çocuklarının hali İslam hali ne olacak belki bunlar zarar vermez veya belki de sahip çıkar diye o oyunlar, tiyatrolar, baskılar, hapishaneler Ak Partiyi iktidar yaptı.
Bugün de 10 adet devletin elçilerinin bağımsızlığımıza ve içişlerimize karışmaları ile bu sefer daha büyük oyunların döndüğü ortaya çıktı. Dışarıda hazırlanan içeride sanal dünya dahil her imkanı kullanarak saldırılar çoğaldı.
Vatan sevenler, ülkem bölünmesin bir beraber tek millet, tek bayrak diyen aydınlar endişelenmeye başladı. 28 Şubat öncesi gibi halk endişeli siyaset sokak dili çok ağırlaştı.
Vatanseverler ülkem büyüsün gelişsin ilerleyip muasır medeniyetin üzerine çıkalım diye çırpınıyor. Her alanda büyük bir gayret ve çalışma var. Barışı, birliği, dirliği bozmayanlar çatışmayan, ayrıştırmayanlar, ötelemeyenler, kucaklayanlar barışın gönüllüleri ülkemizi seviyor. Vatanımızı seviyoruz. Kavga yerine konuşalım anlatalım barışalım Türkiyeli olalım. Dünyanın en güzel yeri ülkemize sahip çıkalım, kardeş olalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.