
Az konuşmak, çok dinlemek günümüzde neden bu kadar zor?
Eskiden sohbetler, insanların birbirini anlamaya çalıştığı, derin düşüncelerle şekillenen iletişimlerdi. Günümüzde ise konuşmalar çoğu zaman yüzeysel, hızlı ve çoğunlukla karşı tarafı anlamaktan çok kendimizi ifade etme üzerine kurulu. Peki, bu değişimin sebebi ne? Neden insanlar artık daha az dinliyor, daha çok konuşuyor?
Dijital çağda, herkesin bir fikri var ve herkes bu fikirlerini duyurmak istiyor. Sosyal medya, yorum bölümleri, bloglar, videolar… Artık herkes kendi sesiyle ön planda olmak istiyor. Ancak bu süreçte insanların birbirini dinleme alışkanlığı büyük ölçüde zayıflamış durumda. Gerçekten anlamak için değil, kendi söyleyeceğimiz şeyi hazırlamak için dinliyoruz. Konuşmalar bir monolog yarışına dönüşüyor. Oysa sağlıklı bir iletişimin temelinde sadece konuşmak değil, aynı zamanda iyi bir dinleyici olmak da var.
Günümüzde insan ilişkilerinde dikkat çeken en büyük eksikliklerden biri empati ve aktif dinleme becerisinin zayıflaması. Teknolojinin getirdiği hız, hayatımızın her alanına yayılmış durumda. Sosyal medya ve anlık mesajlaşmalar sayesinde her şeye çok hızlı ulaşabiliyoruz. 30 saniyelik videolar, kısa ve öz açıklamalar derken, uzun konuşmalar dinlemeye sabrımız kalmıyor. Bir insanın uzun uzun bir konu hakkında konuşmasını dinlemek yerine, hızlıca cevabımızı verip bir sonraki konuya geçmek istiyoruz. İnsan doğası gereği anlaşılmak ve duyulmak ister. Ancak günümüzde bu ihtiyaç, anlamaktan daha ön planda. Sosyal medyada beğeni almak, takipçi kazanmak ve daha çok görünür olmak adına insanlar sürekli kendilerini anlatma çabasında. Bu durum gerçek hayattaki konuşmalarımıza da yansıyor. Karşımızdaki kişi konuşurken, aslında onu tam anlamıyla dinlemek yerine, kafamızda ne söyleyeceğimizi planlıyoruz.
Empati, sağlıklı bir iletişimin olmazsa olmazıdır. Ancak empati kurmak için karşımızdakini gerçekten anlamaya çalışmamız gerekir. Çoğu zaman, karşı tarafı yargılamadan dinlemek yerine, kendi doğrularımızı karşı tarafa kabul ettirme çabasına giriyoruz. Bu da sağlıklı bir iletişim yerine, çatışmaya neden olabiliyor. Telefonlar, sosyal medya, anlık bildirimler… Bunlar sadece zamanımızı değil, dikkatimizi de çalıyor. Bir sohbet sırasında gözümüz sürekli telefonda, aklımız başka bir yerde olabiliyor. Tam anlamıyla odaklanmadığımız için karşımızdakini etkin bir şekilde dinleyemiyoruz. İyi bir dinleyici olmak, bir yetenek değil, zamanla geliştirilebilecek bir beceridir.
İyi bir dinleyici olmak, sadece iletişim becerilerini geliştirmekle ilgili değildir. Aynı zamanda insan ilişkilerinde daha sağlam bağlar kurmamızı sağlar. İnsanlar, kendilerini gerçekten dinleyen birine rastladıklarında bunu unutmazlar. Günümüz dünyasında, herkesin daha çok konuşmak istediği bir dönemde, iyi bir dinleyici olmak sizi farklı kılar.
Belki de bir dahaki sefere birisi konuşurken sadece dinlemeyi deneyebilirsiniz. Kendi söyleyeceğiniz şeyleri bir kenara bırakıp, gerçekten anlamaya odaklandığınızda, belki de hiç fark etmediğiniz detayları keşfedeceksiniz. Dinlemek, sadece sessiz kalmak değil, karşı tarafa gerçekten değer vermektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.