Alperen Aydın

Alperen Aydın

Avrupa’da Osmanlı Korkusu 

Avrupa’da Osmanlı Korkusu 

Kanuni zamanında, Alman İmparatorluğunun İstanbul’daki büyükelçiliği vazifesinde 1555 ile 1562 seneleri arasında bulunmuş olan Oger de Busbecq, Osmanlı toplumunu yakından inceleme imkanı bulmuş bir diplomattır.

Busbecq’in 1581 yılında Anvers’de basılan; “Askeri işlerde Osmanlılara karşı alınacak tedbirler hakkında tavsiyeler” adlı eserin, Osmanlı ordusunun özelliklerini tanıtan ve Avrupalıların derin endişelerini dile getiren bölümünde şöyle deniliyor:

“Osmanlı sistemini kendi sistemimizle mukayese ettiğim zaman, gelecekte başımıza gelmesi muhtemel şeyleri düşünerek titriyorum. Osmanlılarda, tarih boyunca tasavvur edilebilecek orduların en kuvvetlisi mevcut.

İmparatorluğun bitmez tükenmez bütün kaynakları bu ordunun emrinde. Zafere alışkanlık, devamlı seferin tecrübeleri, birlik, düzen, disiplin, kanaatkârlık, uyanıklık, bu büyük ordunun başlıca vasıflarını teşkil ediyor. Bizim ordularımız ise fakir, müsrif, mağlubiyetlerden maneviyatını kaybetmiş, disiplinsiz, başıboş, sarhoş ve tamahkârdır.”

“Eğer doğudan İran sürekli olarak Osmanlıları tehdit etmese, Avrupa’nın işi çoktan bitmişti. Osmanlılar, İran ile işlerini bitirdikten sonra bizim boğazımıza atılacaklardır. Buna karşı ne derece hazırlıksız olduğumuzu düşünüp titriyorum.”
İlk dikkat ettiğim özellik, çeşitli sınıflara mensup askerlerin kendi karargâhlarından dışarı çıkmamalarıydı. Bizim karargâhlarda olup bitenleri bilenler, buna inanmakta güçlük çekerler. Onbinlerce askerin bulunduğu karargâhlarda mutlak bir sessizlik hüküm sürüyordu. Kavgadan, tartışmadan, şiddetten, zorlamadan eser yoktu. Yüksek sesle konuşana bile rastlamadım. Her taraf tertemizdi. En küçük bir süprüntü bile yoktu. Bu gibi şeyleri hemen yakıyorlar veya uzak bir köşeye götürüp gömüyorlardı. Bizim ordugâhlarımızda ise içki içilmeyen, kumar oymayan, kavga çıkmayan çadır yoktur.”

“Osmanlı cemiyetinin manzarası da aynı ordugâhlardaki gibidir. Aynı sessizlik, servet içinde sadelik, kudretine güvenenlere mahsus tevazu, halk tabakalarına kadar yayılmıştı. Osmanlılardan alacağımız çok dersler vardır.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR