Emrah ÖZCAN

Emrah ÖZCAN

Asya’da vahşi hayvan pazarları halen açık

Asya’da vahşi hayvan pazarları halen açık

Çin hükümeti, vahşi hayvan pazarlarının yasaklandığını açıklamıştı. Çin'in Ankara Büyükelçiliği ise koronavirüs salgını nedeniyle vahşi hayvan ticaretinin yasaklandığını,  bu pazarların yoğun olduğu Guangdong Eyaleti’nde yasağa uymayıp vahşi hayvan tüketmeye devam edenlere para cezası vereceklerini söylemişti.

Çin Başkonsolosluğu Sözcüsü ise Türk medyasında çıkan özel bir haberi yalanlayarak "yarasa ve pangolin" gibi hayvanların Çin mutfağında olmadığını savunmuş, internette hayvan pazarlarının yeniden açıldığına dair dolaşan görüntülerin kendi ülkeleri olmadığını iddia etmişti.

Bu konuda internette asparagas haber çok. Hangilerinin gerçek hangilerinin yalan olduğunu bilemiyorsunuz. Üstelik Uzak Doğu’dan çekilen görüntülerin hangi ülkeye ait olduğu dahi bilinmiyor. Çin bu saatten sonra hayvan pazarlarını açık tutar mı bilinmez ama önümüzdeki yıllarda olası bir pandeminin  yine Uzak Doğu ülkelerinden geleceği garanti gibi.

Uzak Doğu ülkeleri vahşi hayvanları yemeyi bırakmadıkları sürecede bu dünya için bir tehdit oluşturmaya devam edecek gibi duruyor. Bunu da nereden çıkardın, diyorsanız Uluslararası Hayvan Hakları Derneği PETA’nın internet sitesine bir göz atmanızı öneririm.

 PETA, geçtiğimiz hafta sosyal medya hesapları üzerinden bir video paylaşarak dikkat çekici iddialarda bulundu. Çin’de yasaklanan vahşi hayvan pazarlarının (Wet markets) Endonezya ve Tayland gibi diğer Asya ülkelerinde devam ettiğini ileri sürdü. Bangkok ve Tomohon şehirlerindeki hayvan pazarlarından görüntüler paylaşan dernek, durumun hiç de iç acıcı olmadığını gözler önüne serdi.

 Videoda köpek, yılan, sıçan, kurbağa, domuz, ördek gibi birçok ölü hayvanın yanı sıra kafeslerde tutulan canlı kedi, tavuk, kaplumbağa görüntüleri var.

 İzlerken mideniz ağzınıza geliyor.

Birçok vahşi ve egzotik diye tabir edilen hayvanları katlettikleri yetmezmiş gibi bulundurdukları koşullarda adeta yeni bir pandemiye davetiye çıkarıyor.

PETA, bununla ilgili şu ifadeyi kulanıyor; “Blood and rotting flesh everywhere (Her yerde kan ve çürüyen et)”

Ortamda birçok hayvanın hastalıklı ve yaralı olduğu, hiçbir hijyen kuralına uyulmadığı gözüküyor.

Bir sonraki küresel salgının önüne geçmek istiyorsak dünya ülkeleri olarak bu gibi pazarlara sahip ülkelere ciddi yaptırımlar uygulanması gerekiyor. Birleşmiş Milletler bu konu hakkında çağrıda bulundu ve pazarların dünya genelinde yasaklanmasını istedi. Aynı şekilde bir çağrıda geçtiğimiz günlerden ABD’den gelmişti. ABD Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü Başkanı Anthony Fauci bu tarz yerlerin acilen kapatılmasını istemiş, “Aklımızın başına gelmesi için daha ne olması gerekiyor?” diye tepki göstermişti. Gelişen teknoloji ile birlikte evrensel bir köy haline gelen dünyada, ülkeler tüm insanlığı ilgilendiren konularda kendi başlarına karar vermemeli. Bir ülkenin zevk ve tercihleri insanlığı tehdit eder duruma geliyorsa, bu diğer ülkeler tarafından engellenmeli. Aksi takdirde bu pazarlar dünyayı canından edecek.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR