Yetişin!
Fırsat günleri… Bu sürece bakabildiğimiz kadar olumlu bakmaya çalışalım. Belki çoğumuzun hayal bile edemeyeceği boş vakti oluştu. Kendi kendimizi daha iyi dinleyebiliyor, sorgulayabiliyoruz. Yapmış olduklarımızı daha iyi gözden geçirebiliyoruz.
Bu kıymetli vakit içerisinde kendimizi geliştirebiliriz. Doğru kitap seçimleriyle fikir dünyamızı zenginleştirebilir, bakış açımızdaki yanlışlarımızı düzeltebiliriz. İleride vatanımıza hangi konularda daha iyi hizmet edebileceğimizi düşünüp, bu yönde ilerleyebiliriz. İdealist ve vatanperver kişiliklerin hayat hikâyelerini araştırıp kendi hayat ve koşullarımıza göre çıkarımlarını yaparak hedefler belirleyebiliriz.
Bilmiyorum ne kadar farkındayız ama gerek siyasal gerek fikirsel alanda karakterli ve samimi insanların azlığını hissediyor olmamız gerek. Öyle bir noktadayız ki sırf görevi onu yapmak olan kişi görevini yaptığı zaman bile erdemli sıfatını kolayca kazanabiliyor. Olması gereken olduğu zaman takdir görebiliyor.
Vaziyet gerçekten ciddi… Mütefekkirler az, düşünen insan sayısı gitgide azalıyor. Gençlik oyunun, hevesin, modanın tahakkümü altında kendini kaybetmiş ve keyfiyetine köle olmuş durumda. İnsanlar robotlaşmaya doğru gidiyor. Fırsat günleri bugünler! Kendini bulma, özüne dönme günleri!
Yetişmemiz gerek, düşenlere el uzatmamanın, uzatamamanın vebali üstümüze kalmasın. Farkındaydın da neden çaba göstermedin denmesin. Hesap günü başımız öne eğilmesin. Belki birçoğumuz bataklığa düşmüş, nefsimizin hevasına boyun eğmiş olabiliriz. Kalkarken diğerlerini de kaldıracağız ki farkımız olsun.
Bugün hâlâ adımız Bosna’da, Çeçenya’da, Filistin’de umut taşıyorsa, Kırım’daki Tatar’ın gözündeki hasret biz isek, çekik gözlü Uygur gözyaşıyla bekliyorsa bizi yetişmek zorundayız. Yetişeceğiz, yetiştireceğiz mazluma umut, zalime korku olmaya devam edeceğiz.
Spor yapıp, talimlerimizi eksik etmeyelim, bu coğrafyanın kaderi de şüphesiz cihaddır. Her daim ne tehlikelere maruz kalacağımızı bilmeden yaşıyoruz. Güç haklının, mücahidin elinde olduğu zaman güzeldir. Zalimin, namussuzun elinde olunca güç, güç değil zulmet olur. Kuvvetli ve hazırlıklı olacağız.
Ümmeti Muhammed’in şu anki sıkıntıları, eksiklikleri nedir, ne durumdalar? Fırsat günleri! Süreci çok güzel bir şekilde okumanın tam da sırası. Çeşitli belgeseller, röportajlar, araştırmalar istenildiği vakit çok rahat ulaşılabilir. Böylelikle kardeşlerimizin sıkıntılarını hissederek en azından mesuliyet vebalimizi hafifletebiliriz.
İlim yolunda önemli kazanımlar elde ederek hem dünya hem ahiretimize faydalı olabiliriz. Ömrümüz boyunca ne imtihanlarla karşılaşacağımızı bilemiyoruz. Fırsat günleri! Kefeyi ne kadar doldurursak kârdır :)
İster istemez evde kalma günleri beraberinde rehaveti de getiriyor. Bunu da Ümmet olmanın farkı ile birbirimize dua ederek aşmaya çalışalım İnşAllah.
Şu günler yüz yüze gelemiyoruz belki ama dualarda buluşalım :)
Esen kalın, Alemlerin Rabb’ine emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.