Ankara'nın lezzet durağı
Türkiye, Karadeniz’de keşfedilen doğalgazın haklı sevincini, coşkusunu yaşarken, “ şimdi bu neyin nesi?” diyeceksiniz. Öncelikle bu keşfin gerçekleşmesinde emeği geçen başta Başkan Erdoğan olmak üzere herkese teşekkür ediyoruz. Bugüne kadar yanlışa yanlış dedik ve yanlışın düzeltilmesinin takipçisi olduk. Doğrulara da doğru diyerek alkışlamasını bildik. Bu günde Karadeniz’deki keşfi alkışlıyor, bu onur ve sevinci bütün vatandaşlarımızla birlikte yaşıyoruz.
Bu keşfin ardından birkaç gün geçmiş olmasına rağmen, sevinç ve coşkuyu yaşayanların yanı sıra, inanılmaz yorumlar, asparagas haberler, az bir azınlık olmasına rağmen neredeyse karalar bağlayanları gördük, duyduk ve ibretle seyrediyoruz! Özellikle bazı siyasi parti temsilcilerinin demeçleri bütün vatandaşlarımızı derinden yaraladı.
Bunun içindir ki konu ile ilgili yorumlarımızı ( ortalık sakinleşinceye kadar) gelecek haftaya bıraktık. Bundan dolayı da bu kadar önemli bir konu varken başka konunun yazılmasını anlayışla karşılanacağını umut ediyorum.
Geçen hafta içerisinde değerli dostum, kardeşim Kasım Özkan bey kardeşim; “Başkanım sizi son derece nezih, kaliteli, beğeneceğinizi umduğum, gidenlerin mutlak beğenisini kazanmış bir mekâna götürmek istiyorum” dedi.
Kasım kardeşim, zor beğenen damak tadına son derece güvendiğim, her yere gitmeyen bir kardeşimiz. Onun bu ifadeleri bende ister istemez bir merak uyandırdı. Ayrıca Ankara’da böyle bir mekânın olmasına da oldukça sevindim.
Davete icabet edip Ankara Esat caddesindeki mekâna vardığımızda ilk dikkatimizi çeken mekânın ismi oldu. “Esat Cumhuriyet Döner”. Tabi hemen Kasım’a baktım, “Dönerciden başka gidecek yer mi yok” dercesine. Çünkü Ankara’da şu veya bu şekilde mantar biter gibi sadece döner yapan mekânlar açıldı.
İçeri girerken son derece temiz giyimli bir bey (Metrdotel) bütün müşteriler gibi bizi de kapıda karşıladı, masaya kadar da eşlik etti. Oturmadan evvel mekana has forması ile gelen garson masayı dezenfekte ederek temizledi. Bizi karşılayan bey, “Misafirlerimizin sağlığı bizim için çok önemli, masalarımız, misafirlerimiz kalktıktan sonra dezenfekte edilir, yeni gelen misafirlerimiz için aynı masa tekrar dezenfekte edilir, buraya gelenler müşteri değil bizim misafirlerimizdir” diyerek hijyene ve gelenlere ne kadar önem verdiklerini anlattı. Ellerimizi masaya konulmuş olan dezenfektan ve kolonya ile temizledik.
Siparişlerimizi verdikten sonra beklemeye başladık. Çok kısa süre içerisinde siparişlerimiz mükemmel bir sunum ile geldi. İster istemez sessiz bir şekilde, “Umarım sunum kadar dönerleri de güzeldir” dedim.
Yemek esnasında garson birkaç defa gelip bir arzumuzun olup olmadığını sordu. Tabi Kasım kardeşim sürekli beni inceliyor beğenip beğenmediğimi merak ediyordu. Bunu bildiğim için de susmayı tercih ediyordum.
Yemek bittiğinde garson tekrar gelerek bir arzumuzun olup olmadığını sordu. Bende, “Var, mutfağınızı ve bu etlerin hazırlandığı yeri görmek istiyorum” dedim. Benim bu çıkışım üzerine, tabiri caizse Kasım kardeşim şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemedi. Benden beğenip beğenmediğimi beklerken böyle bir tavrı beklemiyordu. Garson bizi karşılayan beyi çağırdı isteğimizi söyledi. Son derece kibar ve nazik bir şekilde, “Tabi ki buyurun lütfen” diyerek yol gösterdi. Mutfağa girdiğimizde ilk dikkatimizi çeken, son derece düzenli, tertipli ve temiz oluşuydu. Bizi mutfağa götüren bey, Temiz beyaz giyimli her haliyle aşçı olduğu belli ustaya, “Ustam misafirlerimiz mutfakla ilgili bilgi almak istiyorlar”. Usta, nazik bir şekilde, “Buyurun efendim” dedi. Önündeki etlere bakarak, “Şu an ne yapıyorsun ustam” dedim. O da, “Yarın ki döner için etleri hazırlıyorum. Gerekli bekleme süresinden sonra etler hiçbir katkı maddesi olmadan yeterli kıvama gelince dönere takılır. İstenilen lezzeti tutturamazsak o döneri misafirlerimize ikram etmeyiz. Onun içinde kılı kırk yararak hazırlıklarımızı yaparız.” Dedi. Kolay gelsin diyerek mutfaktan çıktık. Yanımızdaki bey, “İsterseniz etlerimizi muhafaza ettiğimizi soğuk hava depomuzu görebilirsiniz “ Memnun olacağımızı söyledik. Ve ne yediğimizi bir kez de gözlerimizle görmüş olduk. Mekânın içerisinde herhangi bir kötü koku hissetmediğim için, “havalandırmayı nasıl yapıyorsunuz?” diye sordum. Bizi havalandırma sisteminin olduğu odaya götürdü ve mekânın içindeki temiz havanın nasıl elde edildiğini anlattı.
Tekrar masamıza oturduk ikram edilen çayı yudumlarken Kasım kardeşim bir açıklama beklercesine, “Başkanım hayırdır” diye sordu. Bende, “Öncelikle beni böyle bir yere getirdiğin için teşekkür ediyorum. Uzun süredir damak tadına hitap eden bu kadar lezzetli bir döner yediğimi hatırlamıyorum. Mekâna girerken ki düşüncelerim ile şimdi ki düşüncelerim tamamen farklı. Çok rahatlıkla misafirlerimizi gönül rahatlığı ile getireceğimiz bir yer olması beni son derece mutlu etti. Ankara’da böyle bir yer, Ankara için büyük bir şans” diyerek ne kadar memnun olduğumu ifade ettim.
Gitme vakti gelmişti. Kasım kardeşim hesabı istedi. Gelen hesaba baktığımda inanamadım. Çünkü benzer mekânlara göre son derece uygun fiyatlardı. Aldığımız hizmet ise bütün takdirlerin üzerinde idi.
Bizim bu kadar ilgili olmamız mekân sahibinin dikkatini çekmiş olacak ki yanımıza geldi kendini tanıttı. Verilen hizmetten dolayı memnuniyetimizi ifade ettik. İç Anadolu Birliği Genel Başkanı ve gazeteci olduğumu söyledim.
Mekân sahibinin memnuniyetimizden ve ilgimizden ne kadar mutlu olduğu her halinde belliydi. Bana dönerek, “Başkanım sizde uygun görürseniz, İç Anadolu Birliği adına gelen misafirlerimize yüzde 15 indirim yapmak isteriz” dedi. Bu sefer şaşırmak sırası bendeydi. “Elbette çok memnun olurum. Arkadaşlarıma mutlaka ileteceğim” diyerek, Ankara Esat Caddesinde bulunan Cumhuriyet Döner den ayrıldık.
Bu hafta bir farkındalık yaratalım istedim. Değerli okurlarımın da faydalanacağı güzel bir imkânı sunmak beni ziyadesi ile memnun etti.
Selam ve dua ile…
İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.