Altınköy, Türkiye’nin ilk açık hava köy müzesidir.

Ankara Altındağ’da bulunan Altınköy’de, 100-150 yıl öncesinin doğal köy hayatı yaşatılıyor. Bir Anadolu köyünde ne varsa Altınköy’de de bulmak mümkün, hatta burada daha fazlasını da bulabilirsiniz. 

Altınköy nüfusu 5 milyonu aşan şehrin gürültüsünden, stresinden kurtulmak, kafa dinlemek, bir nebze olsun doğal yaşamla baş başa kalmak isteyenler için önemli bir adres.  

Şehir dışından misafirlerim geldiği zaman gezi rotamdaki ilk güzergâhların başında yer alıyor diyebilirim Altınköy için. 

Trakya’da yaşayan ve ziyaretimize gelen kayınpederimi ünü Ankara sınırlarını aşmış Altınköy’ü gezmesi için geçtiğimiz Cuma günü eşim ve oğlumla birlikte bu açık hava müzesine bıraktım. Hafta içi olmasından dolayı geziye ben eşlik edemedim. İçeride çok sayıda gezilip görülebilecek yer olmasından dolayı akşamüstü almak üzere günü burada geçirmelerini istedim. 

Akşam saatlerinde eşimi telefonla arayarak ne yaptıklarını sormak istedim. Telefonun ucundaki eşimin ağladığını işitince neler olduğunu sordum. Eşim Altınköy içerisinde çobanın başıboş bıraktığı bir ineğin aramamdan dakikalar önce kendisini süstüğünü yani hayvanın boynuzu ile kendisine vurduğunu çok korkmuş bir şekilde ağlayarak anlattı. 5 aylık hamile olan eşim “imdat imdat” çığlıklarına koşan iki genç kız sayesinde olaydan hafif yara alarak kurtulduğunu söyledi. Kayınpederimin ise o anlarda araca eşya götürdüğü için olay yerinde olmadığını öğrendim.

Eşim, hayvanın boynuz darbelerinin karnına geldiğini söylemesi üzerine doğmamış çocuğuma bir zarar geleceği düşüncesiyle ben bir hayli panik oldum. Hemen kayınpederimi arayarak eşimin yanına gitmesini istedim daha sonra Altınköy’ün iletişim numarasını bularak yetkilileri aradım, yolda olduğumu belirterek ilgilenmelerini istedim. 

Sağ olsunlar ambulans çağırmışlar. Ben yanlarına ulaştığımda ambulans yeni gelmişti. İlk kontrolün ardından hastaneye götürdük eşimi ambulansla. Hastaneye müze yetkilileri de eşlik etti, bizi yalnız bırakmadı, yardımcı oldu. Çok şükür eşim ve karnındaki çocuğumuzun durumunun iyi olduğunu öğrendik. Ancak eşimin boynuz darbeleri nedeniyle pek çok yerinden yaralandığını gördüm. Anlayacağız büyük bir tehlikeyi ucuz atlamış olduk. 
***
Altınköy yetkilileri, bu talihsiz olayın daha önce müzede hiç yaşanmadığını ve o hayvanların başında çobanı olduğunu savundu, Bu noktada bazı eleştirilerim olacak. Tamam orada daha önce bir sıkıntı yaşanmamış olabilir; ama görüldüğü üzere talihsiz bir olay başımıza geldi, eşimin “imdat imdat” çığlıklarını ne çoban ne de bir güvenlik duydu. 

Allah korusun başıboş bırakılan o hayvandan dolayı hamile eşim o olayda daha büyük yaralar alabilirdi. O anlarda eşimin yanındaki 2 yaşında olan oğlum da zarar görebilirdi. Anlayacağınız telafisi olmayan olaylar yaşanabilirdi. Bunun hesabını o zaman kim verecekti? 
***
Buradan Altındağ Belediyesi tarafından işletilen Altınköy Müzesi’nde bu konularda biraz daha dikkatli olunması çağrısında bulunuyorum. Şimdiye kadar üzücü bir olay yaşanmamış olabilir; ancak bu yaşanmayacağı anlamına gelmez. Telefonla bilgilendirmemin üzerine eşime yardımcı olan Altınköy’deki yetkililere de teşekkürü bir borç bilirim. Altınköy’ün ziyaretçilerine de bir uyarım olacak, başıboş gezen hayvanlara aman dikkat!