Ak Parti için HALK Halk için AK PARTİ
Siyasi İstikrarın temini için ihtiyaç duyulanları farklı şekillerde okuyan yorumlayanlar var. Hükümetin tek parti tarafından kurulamamasını anlamış olmamızla, hükümeti kuramayanların tekrar seçimle bize muhtaçsınız fikriyatı yanlış bir yola doğru sürüklenmekte.
Şüphesiz istikrarın temini için ve 13 yıllık hükümetin başarılarının devamı için olmazsa olmaz tek parti hükümetidir. Fakat Başbakan Cumhurbaşkanı ve belli başlı birkaç kişi dışında taşıdıkları görev ve devlet hassasiyetinin diğer vekiller tarafından aynı hassasiyetle yürütüldüğüne asla inanmıyorum.
Ben hükümetim ben istersem olur diyen bir vekil, bunun yanında ramazanı fakirlerin evinde bağdaş kurarak çayını yudumlayan bir cumhurbaşkanı ve evin en yaşlı büyüğüne emrinizdeyiz diyecek kadar halkının hizmetkârı…
Siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz fikriyatının devamını ne yazık ki vekillerde göremiyoruz. Hassas olmaları gerekirken, partinin kazançlı ve güçlü olduğu dönemlerinin halka öncelik verilen dönemler olduğunu unutmamaları gerekmektedir.
Cumhurbaşkanının eşsiz siyasetini ve siyasi aklını tartışmaya asla gerek yok. Ki bunu bu zamana kadar cumhurbaşkanını yeren, zarar vermek, itibarsızlaştırmak isteyen medya grupları dahi kabul etmişken. Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanıyla görüşmesi üzerine yazılanların aksine, Cumhurbaşkanı halkına şöyle bir mesaj vermiş oldu. Benim bir hamlemle CHP‘nin omurgasına sirayet ederim. İkinci bir hamlemle de kendi vekilimi kendim seçerim… Tam bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın essiz zekâsı tekrar kendisini kanıtlamış oldu. Ve en önemlisi üst aklın neden bu lidere saldırdığı, itibarsızlaştırmak istediği tekrar ispatlanmış oldu.
Hükümetin kurulma macerasını bir vatandaş olarak bilinmezlik şeklinde yorumluyorum. Tekrar seçim olmalı diyenlerdenim lakin 13 Yıl bu devleti yöneten Ak Parti’nin mesajı iyi okuması gerektiği fikrindeyim. Bunu ısrarla söylüyorum çünkü bize muhtaçsınız, biz olmazsak bu ülkede hükümet kurulmaz fikrinde olan vekil sayısının artışı, tercih edilen vekillerin ya acemi, ya da orda olmaması gerektiği kanısını bende güçlendirmekte.
Halkına hizmetkârlığı unutanı halkta unutur. Bir dönem gönüllerde yer edinen bir partiyi itibarsızlaştırmaya, kendi çıkarları için, kendi tatmin karlığı için kullanmaya hiçbir vekilin hakkı yoktur. Yaptığım incelemelerde tekrar seçimin yüzde 4 lük bir kazançla % 44’le Ak Parti’ye yarar getireceğini düşünenlerdenim. Bunun yanın da HDP‘nin tekrar barajı aşacağını %10,7 gibi bir banda gerileyeceğini, CHP’nin parçalanma olasılığını göz önünde tutsak bile aynı rakamı koruya bileceğini, MHP de yüzde birlik bir kaybın olacağı şimdiden belli gibi. Aksi bir durumun ise artık hiçbir şekilde tek partili hükümet olasılığına sıcak bakmamak demektir ki buda halk tarafından ciddi bir korku ve tedirginliğe sebep olacaktır.
Milli İttifak birleşmesinin sonuç vermediğini görenler Ak Parti’ye destek verirken, Haydar Baş’ın 5 bin TL’lik vaadine kananların da Ak Partiye dönüş yapacağını, iki partiden yüzde 1 gibi bir rakamın çıkacağını düşünenlerdenim.
Ak Parti’nin olası tekrar seçimde milletvekili tercihlerinde de son derece hassas olmaları gerekmektedir. Özellikle sipariş tanınmamış vekillerden uzak durmaları gerekmektedir. Halkımız artık eskisi gibi sadece ampulün sarı rengine bakmıyor, milletvekillerinin isimlerini, karakterlerini inceliyor, araştırıyor.
Son olarak tekrar seçimde daha dikkatli olan bir seçmene, hatalardan dersler çıkaran bir Ak Parti ekibi gerekmektedir. Bunun vebali büyüktür. Bu ülkenin Ak Partiye ihtiyacı vardır. Ak Parti’nin de bu ülke insanına…
Sizde pekâlâ bilirsiniz ki bu memleketin kaderini bu halk belirler, kader çizgisinde yürümede bir partiye görev verir. Sandıklardan konu açılmışken, ben hangi sandıkta oy kullandım, hangi sandıkta hangi partiye oy kullanıldı deşifresi son derece saçma geldi bana. Doğuda kullanılan oylarda kişilerin bulundukları yerlerde oy kullanma zorunluluğunun kalkması gerekmekte. Sandığın başında mahalleliyi bekleyen muhtarı seçmeyeceğine göre, istediği bir yerde oyunu kullana bilme özgürlüğü de olmalı fikrini taşıyorum. Aksi durum peyniri kapana koyup faresini bekleyen avcıya dönüşmekte… esenle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.