Abd-Ab Yeni Bir "Hitler" Oluşturma Gayretinde!
Son bir haftadır, Rusya-Ukrayna savaşı ile yatıp kalkıyoruz. Savaş uzadıkça, boyutları genişledikçe de korku ve tedirginliğimiz gittikçe artıyor.
Başa dönelim ne oldu da buralara geldik? Ne oldu da savaş tekrar insanlığın başının belası olmak için ortaya çıktı?
Öncelikle hangi dinden, ırktan, mezhepten, milletten olursa olsun veya hangi ülkenin insanını bırakın öldürmeyi canı dahi yanmasına mağdur olmasına şiddetle karşıyız. Savaş kesinlikle bir insanlık suçudur.
Çok değil kısa bir süre önce hatırlayacaksınız Fransa Devlet Başkanı Macron, "NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti" demişti. NATO neredeyse dağılmaya yüz tutmuş, ABD, NATO’'yu teşkil eden ülkeleri bir arada tutmak için olmadık manevralar yapıyordu. Çünkü NATO eşittir ABD, o da eşittir, dünyanın tek küresel gücü. ABD’nin, hâkimiyeti altında bulunan Avrupa Birliği ülkeleri de yavaş yavaş kendisine dirsek çevirmeye başlamışlardı. Bu da yetmiyormuş gibi Rusya dolar kullanmaktan çıkıp başta "Yen" olmak üzere başka paralara ve kendi ulusal parasına dönmeye başlamıştı.
Diğer taraftan ABD kendi içerisin de ciddi sosyal ve ekonomik sorunlar yaşıyor, bütçe açığı gün geçtikçe inanılmaz boyutlara çıkıyor, hayat pahalılığı son kırk yılın en yüksek zirvesine ulaşıyor, ülke de ayrılıkçılar baş kaldırıyor, zenci-beyaz kavgası gittikçe büyüyorken içinden çıkılamaz bu problemlerin yanı sıra dünyadaki gücü gün geçtikçe zayıflıyordu. Çin ve Rusya ise gücüne güç katıyordu.
ABD, bir şeyler yapmalıydı, bir şeyler olmalıydı, bir şeyler bulmalıydı!
Ve elindeki son kozu oynadı. Gündemde olan Ukrayna'nın Nato'ya ve Avrupa Birliğine alınması olayını kaşımaya başladı. Öyle bir kaşıdı ki bu işe dünden razı olan Ukrayna böyle bir şeyin olmayacağını bile bile "sazan" gibi atladı. Ve Rusya hareketlenmeye başladı. "Yapmayın etmeyin, ben güvenliğimi tehlikeye atacak hiç bir girişime izin vermem, sonuçları ağır olur" demesine rağmen ABD nin bu çıkışına AB de Ukrayna AB ye girebilir demesi ile Ukrayna iyice havaya girdi. Rusya'ya meydan okumaya başladı. Ve ABD tam da aradığını bulmuştu. “İşte bu!” diyerek çığlıklar atmaya başladı.
ABD ve AB koro halinde, "Rusya, Ukrayna'ya girdi, girecek, şu gün şu saatte saldıracak, saldırırsa şöyle yaparız, böyle yaparız, asarız! Keseriz! Doğrarız!" mealinde en üst perdeden Rusya'yı kışkırtmaya başladılar. Onlar kışkırttıkça Ukrayna’nın NATO ve AB hayali daha da yükseldi. Rusya buna izin vermem dedi. ABD ve AB, "Biz
Ukrayna'yı ezdirmeyiz, her türlü yardımı yaparız, yürü Ukrayna seni kim tutar!”diyerek ateşe benzin döktüler.
Ve nihayetinde Rusya’nın, Ukrayna'yı Donbas'tan itibaren işgale başlaması ile birlikte ABD ve AB bütün dünyayı ayağı kaldırdı. Ukrayna'ya silah ve para yardımı yapılmaya, dünya kamuoyunda, " ezilen, yok edilen, insanları katledilen, yerlerinden, yurtlarından sürülen, Ukrayna halkına acilen her türlü desteğin verilmesi gerekir" sloganları en üst düzeyde, en yüksek sesle söylenmeye başlandı. (Oysaki her kes biliyor ki Ukrayna halkının ne olacağı ne ABD nin ne de AB nin umurunda. Önemli olan kendi çıkarlarıdır.) Ukrayna da bu efendilerin baskı ve kışkırtmaları ile o da sesini yükseltmeye, "Rusya mecbur kaldığı için bizimle masaya oturuyor, bir şey çıkmayacak ama hadi oturalım" demeye başladı. (yeri gelmişken belirtmek isterim. Dünyanın neresinde, hangi millet ve dinden olursa olsun, bütün mazlumların, mağdurların, çaresizlerin ve kimsesizlerin yanındayız)
Şu anki ABD ve AB nin davranışları; bu güne kadar sanki dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülke işgal edilmemiş, insanları katledilmemiş, ülkelerinden sürülmemiş, milyonlarca mülteci olmamış gibi… Yine aynı efendiler! Kırk dört milyonluk Ukrayna'dan 150 bin kişinin ülkesini terk etmesi karşısında en üst düzeyde hazırlık yapmaya, bu insanları ağırlamaya, baş tacı etmeye başlamışlarken de kendi propagandalarını sürdürmeyi de ihmal etmediler.
Peki, ey sen ABD! Ey sen AB! Daha dün dünyanın birçok ülkesini işgal edip, insanları katledip, evsiz, yuvasız bırakıp ülkelerinden ayrılmalarına neden olmadınız mı? Ey sen dünya kamuoyu; Yunanistan, İngiltere, Fransa Anadolu’yu talan edip insanlarını katlederken, Ermeni mezalimi akıl almaz boyutlara ulaşırken, gerek ülkemizde, gerekse Azerbaycan'da soy kırımlar yapılırken, Irak işgal edilip bir milyonun üzerinde insan öldürülüp hapishanelerde işkencelere maruz bırakılırken, Afganistan'da, Myanmar’da, Suriye'de ve daha dünyanın pek çok yerinde yüz binlerce Müslüman-Türk katledilip, evlerinden yurtlarından sürülerken, Yunanistan denen cani ülke mültecileri göz göre göre öldürürken, Rusya Kırım'ı işgal ederken, Çeçenistan'da Grozni'de taş taş üstende bırakmadığı zaman nerelerdeydiniz? Neden üç maymunu oynadınız? Bugün kü gösterdiğiniz tepkiyi neden göstermediniz?
Biz söyeleyelim! Yukarda sadece bir kısmını saydığımız soy kırım ve insanlık suçlarını bizzat ABD ve AB kendi işledi.
Diğer kalanlarda işine öyle geldiği için sesini çıkarmadı. Ve sürekli danışıklı döğüş yapıldı. Gizli Yalta Konferansı, Bilderberg toplantı kayıtları açıklansın.
Bu gün gelinen noktada, ABD –AB, Rusya'ya, paralarını bloke etmekten, transferini engellemekten, hava sahalarını Rusya'ya kapatmaktan tutun da Ukrayna'ya her türlü silah ve para yardımı yapmaya, Rusya’ya her türlü ekonomik ambargoyu uygulamaya varıncaya kadar müthiş bir baskı ve saldırı var.
Putin gittikçe köşeye sıkışmakta, sıkıştıkçada elindeki kozları göstermeye başlamakta . Son olarak da nükleer silah kullanabilirim imasından sonra ABD ve AB tarafından koparılan yaygara daha da zirveye çıktı.
ABD ve AB; tıpkı Hitler Almanya'sına savaştan önce uyguladığı bütün argümanları Rusya'ya Putin'e uyguluyor. Savaşın genişlemesi, Putin'in köşeye sıkışması için ellerinden ne gelirse yapmaya başladılar. Hitler Almanya’sında bir dolar 2-3 milyon Mark'a eş değer hale gelmiş, bir çuval patates için, bir çuval Alman Markı verecek duruma getirilmişti. Rusya'da aynı duruma getirilmek isteniyor. Hitler Almanya’sı çıkış noktası olarak dünya savaşı başlatmış nasıl yok olmuşsa, Putin'inde bir dünya savaşı çıkartıp yok olması hedeflenmekte veya Rusya etkisiz elaman haline getirilmek istenmektedir. ABD, “ tek küresel güç ben olmalıyım” diyor
Putin yeni bir Hitler olur mu? Bunu zaman gösterecek ama gidişat onu gösteriyor. Elbette bu arada Nato ve AB sımsıkı kenetlendi, hareketlendi, canlandı. Ellerine, yüzlerine kan geldi! İçlerinden Rusya'ya dolayısı ile Putine binlerce kez teşekkürler ediyorlar, sevinç çığlıkları atıyorlar! "Bizi dağılmaktan, perişan olmaktan, birbirimize düşmekten, birbirimizi yemekten kurtardın, bizi birbirimize kenetledin, NATO'nun ve AB nin ne kadar önemli kurumlar olduğunu gösterdin" diye.
Daha dün, bu ülkeler arasında maske savaşları vardı. Birbirlerinin gözlerini oyuyorlardı. Birbirlerinin sağlık malzemelerine el koyuyorlardı. Hepsi ayrı bir baş çekiyordu. Özellikle Almanya'nın AB içinde tartışılmaz bir üstünlüğü, dünya küresel gücü olma hevesi vardı. Şimdilerde ne oldu da Almanya ABD 'ye "Emret Komutanım" seviyesine geldi.
Peki, Türkiye bu işin neresinde? Tam da göbeğinde. Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık. Hem Rusya ile hem de Ukrayna ile, ekonomik, askeri ve stratejik anlaşmaları var. Her iki ülke ile de ciddi bağları var. “Tarafsızım, Rusya'nın işgali kabul edilemez, Ukrayna'ya her türlü insani yardıma hazırız, iki dost ülkenin savaşmasını, savaşın genişlemesini asla kabul etmiyoruz. Boğazlar Montrö'ye göre şekil alacak. Barışın sağlanması için her türlü katkıya hazırız". Bu politika kendi içinde tutarlı, düzeyli ve doğru, mutlak olması gereken bir davranış.
Ancak dünya kamuoyunun baskısı ülkemizi nerelere savurur bunu zaman gösterecek. Ama kesin olan bir şey var!
Bize göre bu işten en fazla zarar görecek olan ülkelerin başında Türkiye gelmektedir.
Savaşın kazananı olmayacak ama kaybedeni şimdiden belli.
İNSANLIK!
İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.