+90’DA GOL YEMEMEK İÇİN TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAYALIM
Bu zorlu koronavirüs günlerinde ülke olarak iyi bir sınav veriyoruz.
Son yüzyılın bu en büyük salgın illetine karşı yüzleri güldüren başarılar elde
ediyoruz. Sağlık Bakanlığı tarafından günlük açıklanan koronavirüs tablosu
içimize su serpiyor.
Günlük vaka sayısı ve hayatını kaybedenlerin sayısı ciddi derecede düşerken
günlük iyileşenlerin sayısında büyük bir artış yaşanıyor.
Şu an ülkeler bazında koronaya karşı en iyi mücadele veren ülke konumundayız.
Burada, hayatı pahasına gece gündüz demeden koronaya karşı savaşan değerli
sağlıkçılarımız, alkışların en büyüğünü hak ediyor.
Bu karantina günlerinde sabırla evinde kalarak bulaşı riskini azaltan, tedbiri
elden bırakmayan başta 65 yaş ve üzeri büyüklerimiz, 20 yaş altındaki
kardeşlerimiz ve yapılan çağrılara kulak veren vatandaşlarımız büyük bir özveri
gösteriyor.
Bu süreçte görev alan diğer ismini sayamadığım tüm meslek grupları teşekkürü
hak ediyor.
Böyle giderse (umalım ki bu şekilde gitsin) koronavirüsü yeneceğiz.
Ancak millet olarak biraz daha sabretmek gerekiyor. Koronaya karşı ilk yarıyı
biz kazanmış olabiliriz; ama unutulmamalı ki maç henüz bitmedi!
Bakınız Türkiye’nin en iyi hekimlerinden biri olan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu
kritik süreçle ilgili ne diyor: "Sadece bizde değil, pek çok ülkede pandemi
maçının ilk devresi bitti, ‘ikinci devre’si başladı.
Ülkeler bulunduğu koşullar ve sosyal yapılarını dikkate alarak ikinci devre için
sahaya çıktı. Takımların kadroları birinci devredekinden farksız. Değişen şey,
daha çok oyunun stratejisi olacak gibi görünüyor.
"BANA GÖRE İKİNCİ DEVRE İLKİNDEN DAHA RİSKLİ"
Pandemi sürecinde yaşadıklarımız herhangi bir maçtan farksız. Tamam, ilk
devreyi biz kazandık, tamam maçı galip götürüyoruz. Ama ne var ki maç henüz
bitmedi, sonuç asla garantide değil.
Bize düşen maç bitene kadar aynı dikkat, konsantrasyon ve hassasiyeti
sürdürmek olacaktır. Bilelim ki virüs hala sahada. Bilelim ki virüs türlü
oyunlarla hala maçı kazanma peşinde. İşte bu nedenle rehavete kapılmamak,
rahatlayıp ipin ucunu bırakmamak şimdi çok daha önemli bir nokta.”
Sayın Osman Müftüoğlu’nun söylediklerine ben de harfiyen katılıyorum.
Korona ile maçımız daha bitmedi. +90’da gol yemeden tedbiri elden
bırakmayalım. Yoksa sil başa dönebiliriz. Herkesin azami dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü göremediğimiz, daha kontrol altına alamadığımız bir virüs
belasıyla uğraşıyoruz. Aman dikkat edelim!
***
RAMAZAN’DA FIRSATÇILIK!
Koronavirüs günlerinde pek çok fırsatçı gördük. Hatırlarsanız ilk önce 10
kuruşluk maske oldu 4 TL. Ardından ateş ölçerler, dezenfektanlar fiyat olarak
uçtu gitti. Buna bir süre örnek ekleyebilirim.
Ticaret Bakanlığı ve ilgili kurumlar olaya hemen el attı; fırsatçılar belirlendi
ancak gördüğüm kadarıyla çoğu ürünün fiyatında pek bir düşüş yaşanmadı.
Fırsatçılara izin verilmeyerek maskenin ücretsiz dağıtıldığını da belirtmek
gerekir.
Malumunuz Ramazan ayındayız. Ramazan ayının başlamasıyla birlikte gıda
fiyatlarında artış yaşandı. Ya da bana mı öyle geldi bilmiyorum. 13-14 TL’ye
aldığımız 30’lu yumurta 20 liraya yaklaştı. 40 liraya aldığımız 5 litrelik sıvı
ayçiçek yağ 47 liraya çıktı!
Bu listeye daha da kalem eklemek mümkün.
Marketçi bir ağabeyimle konuştum: “Ramazan geldi ya zam yapıyorlar hemen”
dedi.
Bu ne Allah aşkına? Bu korona günlerinde insanlar zor ayakta dururken neyin
zammı. Bu fırsatçılık olmuyor mu? Yoksa kaçınılmaz bir zammı? Bunun izahı
yapılmalı.
Ticaret Bakanlığı’mız bu olaya hemen el atmalı. Fırsatçılara göz açtırılmamalı.
Korona ile mücadele sürerken hem de Ramazan ayında millete bu yapılmaz. Bu
üzüldüğümüz duruma Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan el atarsa
zaten yaptıkları zammı geri çekmek zorunda kalırlar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.