Bedirhan Şahin

Bedirhan Şahin

Zaferin 110. Yılında “Bir Destandır Çanakkale”

Zaferin 110. Yılında “Bir Destandır Çanakkale”

Çanakkale Deniz Savaşları'nın üzerinden tam 110 yıl geçti. Bir asrı aşan bu süre, ne Mehmetçiğin fedakârlığını soldurmaya ne de zaferin ihtişamını azaltmaya yetti. Bugün, bir imparatorluğun son kalesi, bir milletin yeniden doğuşunun ilk adımı olan Çanakkale Zaferi'ni anıyoruz.

Birinci Dünya Savaşı'nın kaderini değiştiren Çanakkale Deniz Savaşları, İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u ele geçirme, Rusya ile doğrudan bağlantı kurma ve Osmanlı İmparatorluğu'nu savaş dışı bırakma hesaplarıyla başladı. İngiliz ve Fransız donanması, dönemin en güçlü savaş gemileriyle Çanakkale Boğazı'nı geçerek başkent İstanbul'u ele geçirmeyi ve Rusya'ya yardım götürmeyi planlıyordu.

O dönemde dünyanın en modern ve güçlü donanmasına sahip olan İngiltere, Boğaz'ı birkaç günde geçeceğini düşünüyordu. Öyle ki, Churchill'in ifadesiyle "anahtarını almak için Türk kapısını çalacak" ve ardından "kapıyı tekmeleyip açacaklardı". Ancak hesaba katmadıkları şey, Çanakkale'yi savunan askerlerin vatan sevgisi ve inanılmaz direnciydi.

****

18 Mart sabahı, İngiliz ve Fransız gemilerinden oluşan 18 parçalık güçlü bir filo, Çanakkale Boğazı'na girdi. Seyit Onbaşı'nın 215 kilogramlık mermiyi sırtlayıp namluya sürmesi, Nusret mayın gemisinin bir gece önce döşediği mayınlar ve Türk topçusunun isabetli atışları, tarihin akışını değiştirdi. Ocean, Irresistible ve Bouvet zırhlıları batırıldı, Inflexible ve Gaulois zırhlıları ağır hasara uğradı.

İtilaf güçlerinin, Osmanlı savunmasını birkaç günde aşarak İstanbul'a ulaşma hayali, Çanakkale'nin serin sularında birkaç saat içinde son buldu. Churchill'in "anahtarı alacakları kapı", Türk'ün çelik iradesine çarpıp paramparça oldu.

****

Çanakkale Deniz Zaferi, sadece askeri bir başarı değil, Türk milletinin varoluş mücadelesinin dönüm noktasıydı. Bu zafer, yıkılmakta olan bir imparatorluğun bağrından doğacak yeni bir devletin, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kıvılcımı oldu. Mustafa Kemal'in askerî dehasının parladığı, "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" sözleriyle tarihe geçtiği bu cephe, aylar sonra kazanılan kara zaferiyle birlikte, Millî Mücadele'nin ruhunu şekillendirdi.

Çanakkale'de dökülen her damla kan, yakılan her fişek, atılan her mermi, sadece bir boğazı değil, bir milletin geleceğini savunuyordu. 110 yıl önce bugün, Çanakkale'de sadece düşman gemileri değil, bir milletin esaret zinciri de parçalanıyordu.

****

Çanakkale Deniz Zaferi, Türk milletinin kolektif hafızasında özel bir yere sahiptir. Her yıl 18 Mart'ta anılan zafer, nesiller boyunca aktarılan hikâyeler, şiirler ve türkülerle canlı tutulmuştur. Mehmet Akif'in "Çanakkale Şehitlerine" şiiri, Çanakkale türküleri ve sayısız anılar, hafızalarımızda bu destanı yaşatmaya devam ediyor.

Çanakkale'yi geçilmez kılan, yalnızca mayınlar, toplar ve askerî taktikler değildi. Onu geçilmez kılan, vatanı için ölmeyi göze alan binlerce Mehmetçiğin imanı, cesareti ve kararlılığıydı. Her yaştan, her bölgeden, her etnik kökenden insanın omuz omuza savaştığı bu cephede, Anadolu'nun tüm renkleri birleşmişti.

****

Çanakkale ruhu, 110 yıl sonra da milletimize yol göstermeye devam ediyor. Birlik ve beraberlik, özverili vatanseverlik, cesaret ve kararlılık, Çanakkale'den bugüne taşıdığımız en değerli miraslarımızdır. Bugün, ekonomik zorluklar, bölgesel çatışmalar ve küresel belirsizliklerle karşı karşıya olan ülkemizin, Çanakkale ruhuna her zamankinden daha çok ihtiyacı var.

Çanakkale'de kazanılan zafer, sadece askeri bir başarı değil, bir milletin kendine olan inancını yeniden kazanmasının hikâyesidir. 110 yıl önce Çanakkale'de yazılan destan, bugün bizlere "imkânsız" denilen şeylerin nasıl başarılabileceğini göstermeye devam ediyor.

****

Çanakkale Zaferi'nin 110. yıldönümünde, şehitlerimizi saygı ve minnetle anarken, onların emanet ettiği vatanı koruma ve yüceltme sorumluluğumuzu da hatırlamalıyız. Çanakkale'de toprağa düşen her şehit, bizlere yalnızca özgür bir vatan değil, bu vatanı daha da ileriye taşıma görevini de emanet etmiştir.

Genç nesillere Çanakkale ruhunu aktarmak, onlara tarihlerini öğretmek ve millî değerlerimizi aşılamak, şehitlerimize olan borcumuzdur. Unutmamalıyız ki bir millet tarihini unutursa, geleceğini de kaybeder.

Çanakkale, sadece geçmişte kalan bir zafer değil, geleceğimize ışık tutan bir meşaledir. 110 yıl önce bugün Çanakkale'de yakılan bu meşale, nesiller boyunca sönmeden parlayacak ve Türk milletine yol göstermeye devam edecektir. Vesselam…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR