Millet olarak uzun zaman geçmesine rağmen henüz ardımızda bıraktığımız asrın sorunlarını çözememiş bulunmaktayız.  Dolayısı ile mevcut bulunan sorunların yanına ekleyerek yolumuza devam etmekteyiz. 

Bizler bu vaziyetten rahatsızlık duyduğumuzu mütemadiyen dile getirmekten gocunmayıp çözüm bulma derdiyle dertlenmekteyiz. 

Durum böyle olduğu için bu sıkıntılardan kurtulmanın mantığını basit bir şekilde ortaya koyarken önce sorun tespiti akabinde ne şekilde üstesinden gelinebileceği ve nihayetinde ise herkesçe makul olan çözüm yönetimini pratiğe kavuşturmak lazım gelir. 

Birçok insan tarafından dillerden düşmeyen, tespitine varılmış sorunların çözülememesinin altında ciddi manada bu dert ile mükellef olmamak, öteye atmak, sürekli itelemek gelmektedir.
 
Biz vaziyeti çevremize ifade ettiğimizde maalesef “biz şöyleyiz, biz böyleyiz; bizde ne var ki” söylemine denk geliyoruz veyahut daha çok duyabileceğiniz “bize önderlik edecek bir lider yok, milletimizde cesaret ararsan var, kabiliyet dersen o da var lakin bir yolbaşçı bulamamaktayız” gibi benzeri cümlelere sık sık tanıklık ediyoruz. 

Maalesef önemli bir sorunumuz şudur; kendi iradesi tükenen neslin, çözümü başka kişilerde, bir liderde arıyor olması...

Lider elbette şarttır buna lafım yok lakin öncesinde bir millette liyakat, dirayet, seciye, kabiliyet, istidat gibi özelliklerin olması da gerekir.

Kendi mevki ve istikbalimizin peşinden giderken çözüm aramak faydasız olacaktır.
 
Her birimizin mükemmel insanlar olması mümkün değildir. 

Tamamen karamsar düşünüp istikbal derdine düşen kimsenin olmadığını söylemek ise haksızlık olacaktır.
 
Görüyoruz, duyuyoruz, okuyoruz ve araştırıyoruz sonucunda baktığımızda ise maalesef her birimizin kendini yetiştirmiş birer derya olduğu kanısına varamıyoruz. 

Bunun için de kendimizi yetiştirmeden lider aramak gereksizdir. 

Merhum şair Abdurrahim Karakoç bir konuşmasında;

“… Şimdi bana soruyorlar, “Gençlere tavsiyelerin nelerdir?”

Öncelikli tavsiyem…

Bir: Önce Türkçe’yi güzel kullanın.

İki: İllaki “Ben en uca kadar gideceğim” deyin. Siz öyle deyin, belki gidemezsiniz ama Allah’ın takdiridir. Gidemezsin ayrı mesele, zirveye çıkman lazım. Yarı yoldan döneceksen hiç lüzum yok o zaman.

Bazı gençler diyor ki: Biz de yazıyoruz ancak iddialı değiliz. Ben de diyorum ki: Evladım terk edin o zaman. İddialılar gelsin.

İddialı olmayan bir adam hiçbir şeye yaramaz. Mesele bu kadar basit: İddialı olacaksın.” diyor. 

Dediği gibi mesele bu kadar basit her konuda iddialı olmak gerekiyor. 

Önceliğimiz kendimizden başlamak olsun. Gerçekten irade sahibi kişiler olduktan sonra lider bulunur ama üzerimize düşeni öncelikli olarak bir yapalım... 

Çünkü yükleri yüklenmenin zamanı çoktan geldi!