Yılbaşı
Alışveriş merkezleri ışıl ışıl caddeden itibaren bahçesi otoparkı, girişi rüya gibi rengarenk. Bina boydan boya her yer süslenmiş. Katlar, firmaların içi, dışı vitrinleri rengarenk hazırlıklar had safhada. O gün bekleniyor. Yollarda, direklerde, evlerde hazırlıklar bütün hızıyla devam ediyor. Çevreciler, yeşili sevenler, sözde aydın geçinenler ağaç katliamının ortakları evlerinde ağaçlarla birlikte hazırlıklar yapılıyor. Noel ağacı önemli. Noel baba değişik değişik yerlere konulmuş, yolu bekleniyor. O günün yüzünden zamlı kuruyemişler vs alışverişler kuyrukta da olsa yerine getiriliyor.
Hindi pişirme tarifleri alınıyor. Hazırlanacak sofra detayına kadar düşünülmüş. O gecenin kutlamasına hazırlanıyor.
Bu hazırlıklar 12 ay bekleyip orucumuzu tuttuğumuz, ibadetlerimizi yaptığımız, Rabb’imizden büyük müjde ve mağfiret heyecanını kutladığımız, güzel elbiselerimizi giydiğimiz, komşuları, akrabaları, anne, babanın elinin öpüleceği Ramazan Bayramı hazırlıkları değil.
Bu hazırlıklar Allah’a olan büyük sevdanın aşkın ihtişamını gösteren müthiş sevginin sahibinin koçla ödüllendirildiği, büyük müjde ile katlandığı, fakir fukaranın yüzünün güldüğü, insanlığın bayramı Kurban Bayramı’nın hazırlıkları hiç değil.
Bu hazırlıklar Mekke’de Peygamberimiz ’in arkadaşları ashaba yapılan işkencelerin, zulmün çekilmez hale geldiği, yuvalarını atalarından kalan kendinin doğduğu, büyüdüğü, bütün hatıralarının şehrini terk etmek mecburiyetinde kaldığı Mekke’den Medine’ye doğru başlayan kutlu yürüyüşün adı Hicri yılın kutlama hazırlığı hiç değil.
Alparslan Gazi’nin Anadolu’ya girişinin kutlaması, çağ açıp çağ kapatan İstanbul’un fethinin kutlama hazırlıkları değil.
Büyük Osmanlı’nın kuruluşunun yıl dönümü hazırlıkları hiç değil.
Yoksa dünya barışı için bütün insanlar Ramazan, Kurban, milli bayramlarımız, Hicri yılı kutladılar da biz mi duymadık? Onun karşılığı mı?
Yeni yılın barış, huzurlu, sağlıklı geçmesini temenni ederiz. Birbirimizi kutlarız. Değerlerimize, köklerimize ait bizi biz yapan, kaynaştıran, bir ve diri tutan, millet olarak hep birlikte kutladığımız bayramlarımızda aynı coşku neden olmuyor?
Tüketim sömürüsünün değirmenine su taşımak niye? İnsanlar aç açık, vatanlarından oluyorsa, botlarda denizlerde batıyorsa, Aylan bebek sahile vuruyorsa, mazlumlar bir çare, bir umut beklerken, insanlığımızı unuttuk mu? Bu çığlıklara, göz yaşlarına açlıktan ölümlere gözlerini yummak, kulaklarını tıkamak niye? Sığınacak bir yer ararken kucağında çocuğuyla çelme takan seni rahatsız etmiyorsa ne diyeyim… Yeni yıl 2020 hoş geldin dediğim için kusura bakma.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.