Yerli ve Milli Marka
Ülkemizde ilk otomobil deneyimi Eskişehir’de 1960’lı yıllarda yapılmıştır. “Devrim” adı verilen otomobil çeşitli sıkıntılardan dolayı yolculuğunu tamamlayamamış ve Türk Milleti yerli arabasından mahrum kalmıştır.
Teknolojinin ilerlediği, ülkemizde birçok yabancı otomobil şirketinin fabrikasının bulunduğunu varsaydığımızda yerli bir otomobilimizin nedem olmadığı yıllarca kimse tarafından öyle dillendirilmedi bile. Çünkü hazırı tüketmek, daha ucuza geliyordu. Özellikle ülkemizde üretimi devam eden İtalyan markasını Türk halkı kendi arabası gibi görüyor, fiyat olarak da makul seviyelerde olması sebebiyle de Türkiye piyasasında günümüzde bile zirvelerde yer almaktaydı.
Henüz ülkemiz teknolojisine ulaşamamız, ekonomik ve sosyal olarak geride kalmış ülkeler bile yerli otomobil markasını çıkartıyorken, ülkemizin bu alanda geri kalması kabul edilemez bir durum olacaktı.
Yıllar öncesinden tanıtımı yapılan ve fabrikanın inşası ile başlayan sürecin bu günlere geleceğinden herkes emindi. Çünkü bu yola çıkan Türk mühendisleri alanlarında uzman ve dünyanın birçok yerinden tersine beyin göçüyle gelmişti.
Yerli ve Milli otomobilimizin yüzde kaçının yerli olduğu, hangi aksamını hangi ülkenin yaptığı gibi detayları çok fazla dikkate almamalıyız. Çünkü Dünya’da ki neredeyse bütün otomobil şirketleri, en ucuz otomobili nasıl üreteceklerinin yollarını aramaktadır. Ülkemizde İtalyan, Amerikan, Japon, birçok otomobil markasının fabrikası bulunuyor. Ve bu otomobillerin bazı parçaları ülkemiz şirketleri tarafından üretilmektedir. Önemli olan otomobilin marka değerini arttırmak, otomobile parça üreten yan kuruluşların marka değerini arttırmaktır. Ülkemizde bir marka sorunu olduğu açıktır. Dünyaya açılan Türk markalarının sayısı kısıtlı, bilinirliği düşüktür. Bu anlamda yerli ve milli otomobil markamızı tanıtmak, yüceltmek Türk Milletinin görevidir.
Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyetler seviyesine çıkartacak, Türk Milletini refaha ulaştıracak her gelişmeyi desteklemek boynumuzun borcudur!