Yeni Türkiye’ye yeni bir başlangıç için “istiaze” yani şeytanları öncelikle kovmak lazım. Güzel ve hayırlı bir işe başlarken yapmamız gereken ilk iş, istiaze.
Sonra, yaptığımız her işi, yer yüzünde adaleti, iyiliği ve tüm güzel işleri halife sıfatıyla Allah adına yapmak.
Yeni dönemin ilk mesajını, tüm dünyaya böyle bir başlangıç ve mesajlarla külliyede Dünya Liderlerinin önünde bu şekilde veren, Başkan Recep Tayyip Erdoğan açılışı yaptı. Şimdi sıra yeni kabinede. Her Bakan kendi alanında önce işe temizlikle başlayacak. İslam Alemi ve yeryüzündeki tüm mazlumların umudu olan Yeni Türkiye’ye ayak bağı olabilecek her şeyden öncelikle arınmak, kurtulmak lazım. 
Yetki ve sorumluluk dengesinde her Bakanın kendi kadrosunu kurmasına fırsat verilmeli ve tüm sorumluluklar kadroları oluşturacak kişilerin kendinde olmalıdır ki, rahatlıkla hesap verilebilsin. Ya da hesap sorula bilsin. Yoksa yıllarca “davul-tokmak hikayesi ile bahane üreterek zaman kaybeder dururuz. 
Yapacağımız çok önemli işlerin hemen başında önce işe “hayır” diyerek başlayacağız.
Tıpkı yeni bir dünyaya iman kapısından Kelime-i Tevhit anahtarıyla girerken olduğu gibi. 
Unutmayalım o kapıyı açan anahtarın ilk dişi “ﻻ”-“L” yani hayır ile başlar.
-    İltimasa, kayırmacılığa, ayırımcılığa hayır.
-    Haksızlığa, hırsızlığa, arsızlığa hayır.
-    Menfaatçilere, çetelere, dalkavuklara hayır.
-    Zalimlere, zorbalara, zırvalara hayır.
-    Ahbap-çavuş ilişkisine, benim adamım, hemşehrim anlayışına hayır.
-    Gücünü makamdan, paradan, siyasî nüfuzundan devşirmeye çalışan devşirmelere hayır.
-    Ehliyetten, liyakatten, sadâkatten, cesaretten yoksunlara hayır.
-    Nezaketten, ferasetten, letafetten mahrumlara hayır.
-    Vatanına, milletine, inancına hizmetten gafillere hayır.
-    Devletine, bayrağına, toprağına ihanet edenlere hayır.
Mısır halkının şanlı direnişinden doğan ve Başkan Erdoğan’ın ve Ak Partinin sembolü haline gelen RABİA'nın, bir model olarak tüm bakanlıklarda hayata geçirilmesi lazım.
İşte dört maddeden oluşan Rabia modeli
1.    Ehliyet
2.    Liyakat
3.    Sadakat
4.    Cesaret
Ehliyet, liyakat, sadakat konusu hemen herkesin üzerinde ısrarla durduğu bir konu. Bunlar üzerinde yeterince konuşuldu. Cesaret ise, yeni dönemde üzerinde ısrarla durmamız gereken en önemli husus olmalıdır.
Ne pahasına olursa olsun asla cesaretten ödün vermeyecek, haksızlıkların, yolsuzlukların üzerine hiç bir şeyden korkmadan gidecek, kimden gelirse gelsin yanlışın karşısında dimdik durup engelleyecek, makam, mevki endişesi taşımadan, hiçbir menfaat kaybetme endişesi taşımadan dik duruşundan taviz vermeden direne bilecek, cesaretli insanlar bulunup iş başına getirilmelidir.
Bunlardan daha önemli olan bir husus var ki onu buradan defalarca söyledik. Sonuç alıncaya kadar söylemeye devam edeceğiz. Bu dört özelliği taşıyan insanları baskıyla, tehditle, sindirmeye çalışan siyasiler ve güç odaklarına asla fırsat verilmeyecek. İşte o zaman, Türkiye “Yeni Türkiye “olma yolunda daha kararlı, daha hızlı, daha emin adımlarla ilerleyebilir.