Yeni dönemde komşularımızı dünyanın yeniden şekillendirilmesini iyi okumalı, milletimizin ve mazlumların verdiği tarihi görevi geçmişimize uygun, geleceğe iyi aktarmalıyız.
Birleşmiş milletler gibi kuruluşların yenidünya düzeninde görevlerini, ihmallerini, zulüm ve gözyaşlarının dinmemesinin sebeplerini iyi ortaya koyamaz, Türkiye’de içinde olduğu çözüm yolu bulunmaz ise, 24 Haziran da dualarla takip eden mazlumlara çözüm olmazsa, “Dünya beşten büyüktür”le  açılan kapının sonuna kadar takibi yapılıp huzur, barış, adalet için gereken yapılmalıdır. Şayet mazlumları yok kabul edip yanlışlar devam ederse, dünya alternatif çözümler isteyecektir. Böyle bir ihmal Birleşmiş Milletlerin çöküşünü hızlandıracaktır. Adalet çözüm isteniyorsa yeni dönemde Türkiye ile birlikte barışın yolunun açılışına engel olunmamalıdır.
Tıkanan sistemlerin tıkanmışlığının çözümü için yeni Dünya’da Türkiye, model oluşunu iyi hazırlamalıdır. İnsanlığın huzuru için herkes üzerine düşen katkıyı sağlamalıdır.
Diğer yandan insan hakları kuruluşları çifte standartlı dönemleri son erdirmelidir.
Bosna’da, Afrika’da, Myanmar’da, Filistin’de, Suriye’de, Afganistan’da, vesselam çifte standarttan mağdur olmuş, zulüm görmüş insanların hak ve hukuklarının arandığı, insan yerine konduğu yeni dönemin çalışmaları hızlandırılmalıdır.
İnsan haklarını ihlal eden Avrupa, ABD, Çin yani zulmeden ülkeler yazdıkları beyannamelerin geçerliliğinin kalmadığını, insanlar yok olurken, Türkiye uygulanabilir insan hakları beyannamesinin yazılmasına öncülük edebilir. Yeni dönemde bunu mazlumlar istemekte ve beklemektedirler.
Evlerini başlarına yıkan, vatanlarını işgal eden, yurtlarından eden, emperyalist güçlerin adaletsiz, hukuksuz uygulamaları altında çocukları deniz kenarına vuran ayağına çelme takılan, Türkistan’da yabancıları evlerine mecburen yerleştirilen adaletsiz, hukuksuz, ahlaksız uygulamaların çözümü için bunlar masaya yatırılmalıdır.
Sonuç olarak uluslararası Birleşmiş Milletler insan hakları beyannamesi vs. uygulanmayan sadece isimleri olan insanlığın büyük bir kısmının sömürüldüğü, insan yerine konulmadığı dünyada çare bekleyen mazlumların yönü beklentisi Türkiye’dir. Yeni dönemi, dünyanın dört bir yanında ayakta dualarla alkışlayanlardan mesajlar vardır.
Sadece Müslümanların değil bütün insanlığın huzuru, barışı, dirilişi, ayağa kalkışı ve emin adımlarla yürümesi için müjdelerle dolu bir yol vardır.

İlk günü Dualarla başlayan yeni dönemin, zaferlerle devam etmesi için Allah Yar ve Yardımcımız olsun.