Geçmişe ait ne varsa tamamını küçümseme, aşağılama, reddetme, sahiplenmeme hastalığı hızla bir kesimde yayılmaya devam ediyor. Yerli ne varsa faydasızdır. İlerlememize engeldir. Ders alınacak hadiselerde o, o zaman deyip öğrenmeden araştırmayan, köklere giden bütün yolları kapatıyorlar. 

Yukarıda saydıklarımızın temelinde insanların kurtuluşuna vesile olan, yaratılışımızla gerekli olan uyulması ve uyulmaması gerekenler en iyi insanları tanıyan, ihtiyacını bilen, mutluluk, huzur formüllerini bilen onu yaratandır. Problem her şeyi ile insanı ve ona ait ihtiyaçlarını, kainatını, topyekün bütün varlıkları akıl verdiği insanlar için yaratmıştır. Uygulanacak prensipleri gösteren Hz. Adem peygamberle birlikte bütün peygamberlere, Hz. Musa’ya, Hz. İsa’ya Hz. Muhammed’e vs gönderilen görevlerini belirten kitapları uygulamasını yok kabul etmek veya inkarla başlayan,  yerine insan aklıyla anlaşılamaması, çare olunmaması, insanı yeni yeni uçurumlara yuvarlaması yaradılışının ihtiyaçlarını bilen yaratanın gönderdiğinin yerine aklıyla arayanlar sömürü, çaresizlik, emperyalistlerce sömürenler veya sömürülenlerden oluyor. Örneğin komünizm, kapitalizm gibi insan aklıyla çözülmeye çalışılan sistemler. 

Milyonlarca insanın ölümüne sömürülmesine sebep olan komünizmin sömürü sistemi çığlık ve gözyaşından fazla bir şey veremediğinden terk edilmektedir. Arkasından yağmalama, göz yaşı, parçalanan aileler, yıkılan hayaller…
Dünyanın neresinde uygulanırsa uygulansın çok küçük azınlığın dünyayı sömürmesi olan kapitalizmde çaresiz kalmıştır. Temeli sömürme bir şey kalmayınca da öldürme, birbirine öldürtme, özgürlük, demokrasi, insan hakları sadece kendi sömürü çarklarının daha fazla nasıl çalışması gerektiği üzerine devam etmektedir. 
Komünizmin arkasından da kapitalizm can çekişmektedir. 
Yaratanın yarattıkları için koyduğu çözümler, mazlumların bayramı, savaşların sonu, emperyalist sömürülerin çöpe atılması olacaktır. 

İnsan problemlerinde çaresiz kalan çözüm üretemeyen, üzerlerine yıkılan kapitalizm her geçen gün yıkılışına seyirci kalmaktadır. Sonuçta dünya bu nüfusunun ihtiyacını karşılamıyor diye kapitalizm milyarlarca insanı öldürme yollarını devreye koymaya çalışıyor. 

Çözüm yaratılanı yaradandan dolayı tanıyan, yaradanın gönderdiği çözüm önerileri, huzur, kurtuluş için yorumlanmaktadır. İnsanlığın huzur ve kurtuluşunun hikâyesini yeniden yazma zamanıdır. 
Türkiye uzaktan kumanda ile yönetilen ülke değil, dünyaya bağımsızlığını ilan eden, 15 Temmuz’da da ispat eden şehitler diyarıdır. 

Oyunları, fitne ve fesadı terk edip, mazlumların yolunu beklediği, huzur ve kurtuluşun yolu açılmıştır. Yeni dönem heyecanı ümit, fedakârlık sonu zaferdir.