Yeniden yapılanmada her şey eskisi gibi olmayacak. Yolda gördüğümüz dostumuzu öpüp kucaklayamayacağız. Çocuklarımızı eskisi gibi diz dize sevemeyeceğiz. Torunlarımızı sevip koklayamayacağız. Vesselam yeni tehlikelere karşı aramıza mesafe koyacağız. Elimizi göğsümüzün üzerine koyar gönülden sevdiğimizi söyleriz. Belki zor olacak ama zamanla alışacağız. Elimizi yüreğimizin üzerine koyarken Allah için seviyorum diye hayatımıza girecek. Aradaki mesafelerden  sonra sizleri bize veren karşılaştıran, dost kardeş olmamızı sağlayan Rabbimize şükranlarımız artacak. Bizim sandıklarımızın bize emanet olduğunu hatırlayacağız. Emanet eden Rabbimize mahcup olmamak için emanete daha iyi bakacağız.

    Emanetten gelen müjdeleri hatırlayacağız. Hayırlı evladın amel defterimize düşen kayıttan dolayı evlatlarımızın, torunlarımızın sadece emanet değil rızayı kazanmada büyük bir vesile olduğunu anlayınca ellerimizin içinden kaymaması için düşünmeye başlayacağız. 

    İki yaşından itibaren sanal dünyada yeniden yapılanan çocuğumuzun bir gün tanıyamaz halde gelmesine çareler arayacak, oy isteyenlere çok iyisin ama sanal dünyaya sahip olun, savunma sanayi, sağlık hizmetleri gibi oraya ürünler yetiştirin yoksa çocuklarımız amel defterimizdeki amellerimize bir şey koyma yerine yok olmasına, yarın ne derim diye kendimize gelmeye vesile olacaktır. 

    Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin eğitim öğretim yapacağı binalar, ekipmanlar, imkanlar çok güzel ama öğretilecek bilgiler yeterli değil. Milli eğitim millileşmesi lazım. Düne kadar örnek gösterilen ülkelerde okullardaki eğitimin büyük bir kısmını Vatikan ve kiliseler yürütüyor. 

    Biz de okullarda çocuklarımıza ne vereceğimizi yeniden elden geçirip köklerimize bğalı o zaman öyleymiş bugün böyle demeyen, geçmişten  ders alıp geleceğe emin adımlarla yürüyen atasını, medeniyetini, kültürü, değerlerini bilen, onu koruyan, geleceği inşa etmede kararlı insanlar yetiştiren bilgilerle donatmalıyız. Düşmanlarına hayran, kaypak zeminde çırpınan bir nesil yerine, önder, lider, en iyisini ortaya koyan bugünün ve geleceğin mimarlarını yetiştirecek eğitim programı hazırlamalıyız.

    Ortaöğretimde, üniversitelerde her şehre en güzel eğitim kurumları inşa etmemize rağmen, o büyük yapıdan istediğimizi göremiyoruz. Yeteri kadar araştıran, ortaya koyan, dik duran lider insanlar yetişmiyor. Gününü gün eden, geleceklerden habersiz, hedefsiz sele kapılan evlatlarımız yetişiyor. Ahlaki ve tarihi yükü taşıyacak insan yerine, eriyen, yok olma yolunda ailesini küçümseyen veya değerlerini gereksiz gören, sorunlu evlatlarımız yetişiyor. 

    Yüreğimizi kabartan, dünya çapında ilim insanı, yeniliklerin öncülüğünde, ailesinin ve milletinin gurur duyduğu lider devlet ve ilim adamları bekliyoruz. 

    Dünyanın yeniden yapılanmasında kendisinin tarihi görevleri beklediğini bilen, yeniden yapılanmadan haberdar, ahlaklı, diklenmeyen, dik duran, en önde yürüyen, alanında örnek nesil bekliyoruz.