Yapmayın! Ne Kendinize Ne De Bu Ülkeye Yazık Etmeyin!
Fonlanan medya, fonlanan basın, fonlanan siyasiler, fonlanan STK lar, yani emperyal güçlerin para tuzağına düşenler; kendi ülkelerine, kendi milli ve manevi değerlerine hizmet etmek yerine, efendilerinin uşaklığını yaparak, bu ülke insanının dimağlarını iğfal ettiler.
Bu öyle bir iğfal ki, yediden yetmişe herkesi etkileyen, ülkesine, milletine, devletine, bayrağına düşman haline getiren bir iğfal.
Hiçbir ahlaki kural, kaide gözetmeksizin, insafsızca, alçakca yapılan bu saldırılar kısmen de olsa başarıya ulaşmış gözüküyor.
Geçmiş yazılarımızda da bahsettik. Bu öyle sinsi bir tezgâh ki, kimse ne olduğunu anlamadan bir bakmışız ki, kardeşim, dostum, arkadaşım dediğimiz insanla "kıran kırana" mücadele ediyoruz. Yeri geliyor küfürleşmeye ve saldırganlığa dahi varabiliyoruz.
Siyasi ayrımcılık, ötekileştirme, ayrıştırma gün geçtikçe daha da belirgin hale geliyor. Soru çok açık net. Kimin uğruna, ne uğruna?
Bu kadar mı gözümüz kör, kulağımız sağır, beynimiz cıvık cıvık oldu?
Neye karşı çıkıp mücadele verdiğimizin farkında mıyız gerçekten?
Birileri çıktı sihalara, ihalara dokunacağız dedi, koro halinde sihaların ne oyuncaklığı kaldı, ne başarısızlığı. Hem de adına şiirler yazılıp, türküler söylenen, ülkelerin almak için sırada beklediği sihalarımıza.
Unuttuk mu daha dün gibi, Karadeniz doğalgazı için, "yalan, yok böyle bir gaz, uyduruyorlar, milleti kandırıyorlar" diyerek iddiaya girenleri.
Dünyanın takdir ettiği, mühendislik harikası olan, Çanakkale köprüsüne söylenenleri söylemeye gerek var mı?
Peki, CES 2023 de en iyi 4. marka seçilen, birçok devlet adamının makam aracı olarak kullandığı TOGG için söylenenlere ne demeli? Fabrika nerede? Üretim bandı nerede? Aslında burada üretilmiyor dışarıda üretilip buraya getiriyor.. vs. Defalarca fabrikanın ve üretim tesislerinin videoları yayınlandığı halde.
Ya TCG Anadolu için! Üstelik, midesi ve beyni dışarıya bağlı bir TV kanalında, "iki bombalık işi var" "F 35 lere karşı ne yapabilir?" vs.
Ve, yerli ve milli gözlem uydumuz, İMECE... Birçok tv kanalında bütün teknik ayrıntıları tane tane , tek tek anlatılmasına rağmen, atılan çamurlar.
Ve daha büyük bir gururla sahiplendiğimiz niceleri. Bunları tek tek sayabiliriz.
Ya beyler, arkadaşlar, dostlar, siz davulun kimin boynunda asılı olduğundan, tokmağın kimin elinde olduğunun farkında mısınız? Saydıklarımızın ve sayamadıklarımızın tamamı, ne şu partinin, ne bu partinin, ne şu liderin ne de bu liderin. Bunların hepsi bu milletin öz be öz iftiharla, büyük bir gururla sahipleneceğimiz milli değerlerimiz. Eminim neye, kime saldırdığınızın bile farkında değilsinizdir.
Sizler kendi milli teknolojilerinize saldırdıkça, Yunanı da, Ermeni’si de, Yahudi’si de ellerini ovuşturarak, “tek bir kurşun atmadan Türkiye'yi bölüyoruz, yakında da parçalayacağız, ne olduğunu anlamadan her birisi bizim, "Gönüllü Kölelerimiz" olacak” diye büyük bir keyifle içkilerini yudumladıklarını bilmiyoruz demeyin.
PKK elebaşları futürsuzca demeçlerini hangi cesaretle veriyorlar biliyor musunuz? Veya emperyal güçler hangi yürekle bizim seçimlerimize, tercihlerimize karışıp bizi yönlendirmeye kalkıyorlar? Bilerek veya bilmeyerek onların ekmeğine yağ sürdüğümüzü, değirmenlerine su taşıdığımızı biliyor muyuz?
Biz birbirimizi yerken, birbirimizin üzerinde tepinirken, ülkemize yönelik onların söylemleri ile saldırırken, perde arkasında ne tür tezgâhların kurulduğunu biliyor muyuz?
14 Mayıs'a kadar birbirimize her türlü hakareti, küfürü ederek, birbirimize söylemediğimiz laf kalmazken, 14 Mayıs'tan sonra, nasıl birbirimizin yüzüne bakacağız. Kimin adına ne uğrun?
Allah aşkına, durun, susun artık. Kendinizi biraz dinleyin. Bir kere olsun kendinizi sorgulayın. Kime, neden hizmet ediyorum sorusunu sorun. Ben ne yapıyorum deyin?
Oyunuzu kime verirseniz verin! Tercihinizi kimden yana kullanırsanız kullanın. Saygındır, değerlidir, muhteremdir.
Bunu birbirimizi yemeden yapalım. Ülkemizin varlık ve beka davasını düşünerek yapalım. Ülkemize, vatanımıza, milletimize, bayrağımıza sahip çıkarak yapalım. Yanlışları doğru kabul edip, o yanlışlara kılıf geçirmeden yapalım.
Ve unutmayalım! Bir tane Türkiye var. Hem de üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili bir Türkiye.
Ne akıl veriyorum, ne de yönlendiriyorum. Sadece ama sadece kendimizi sorgulamamızı, olanları, söylenenleri doğru değerlendirmemizi ve büyük fotoğrafı görmemizi öneriyorum.
Bayramı bayram gibi kutlayalım. Bayramı birbirimize zehir etmeyelim.
Biz çok özel bir millet, çok özel bir devletiz.
Unutmayalım Türkiye giderse, İslam Alemi gider, Türkiye giderse, Türk Coğrafyası gider, Türkiye giderse mazlumun sesi kısılır, zalimin zulmüü artar.
Bu vesile ile, mübarek Ramazan Bayramınızı en derin kalbi muhabbetlerimle kutlar, bu mübarek günün, milletimize, ailemize, sevdiklerimize, Türk ve İslam Alemine hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ederim.
İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.