Geçtiğimiz aylarda açıklanan araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’de sosyal medya platformlarını kullanan kişi sayısının 2022 yılında ortalama 7 milyon azaldığı tespit edilmiş. Söz konusu araştırma içerisinde bulunan ve analizlerini paylaşan uzmanlar ise; söz konusu düşüş oranını pandemi sonrası normal hayata dönüş olarak vurguluyor.

Araştırmalara göre, 85 milyon olarak baz alınan Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun sosyal medya karşılığı 7 milyon kişiye denk gelmektedir. Yani, Türkiye’de sosyal medya kullanıcı sayısının 2022 yılında, yani son bir yıl içerisinde 69 milyondan, 62 milyona gerilediği ifade ediliyor.

Uzmanlar her ne kadar bu düşüşü, pandemi sonrası normal hayata dönüş olarak belirtmiş ve tekrar, tekrar üzerinden geçmiş olsalar bile, insanların; yalandan, gösterişten, bunalımdan ve yalnızlık hislerinin ağır bastığı durumlarını da es geçmek bence mümkün değil.

Bizzat içerisinde bulunduğum sosyal medya platformlarında, yaptığım şahsi analizlerime göre; geçen yıla oranla aynı işleri yapıyorum. Ancak bu yıl insanların; farklı içeriklere kaydığını, hesaplarını kapattıklarını, sosyal medya platform değişikliğine gittiklerini veya tek platform üzerinden takipte bulunduklarını görebiliyorum.

Mesela Instagram’da bulunan kişilerin, Twitter kullanmadıklarını veya Facebook kullanmak yerine Tiktok gibi uygulamalar kullandıklarını da görebiliyorum. Herkesin, tek bir platform üzerinde sabit kalmadığı bir gerçek veya çeşitli uygulamalara ihtiyaç duymayan bir kesim de var.

Ancak şahsi düşünceme ve analizime göre, insanlar artık farklı içerikler göremedikleri için, birbirini tekrar eden sahte paylaşımlar ve gösteriş vurgulayıcı paylaşımlar gördükleri için “bıkkınlık” derecesine ulaştıklarını düşünüyorum.

Sosyal medya “kazanç” kapısı olarak düşünülmesinden dolayı; birbiri ardına açılan sahte hesaplar, kendine içerik üreticisi adını veren kopyacılar ve ücret karşılığında “balon” takipçi satın alan kişiler ile doldu taştı. Hâl böyle olunca da sosyal medyanın suyu çıktı.

İnsanların; siyaset, futbol ve ekonomi konuşmaktan başka bir şey yapmadığı, yapıyor ise bu süreçlerden dolayı görünmediği farklı konular olmamasından dolayı herkese bir bıkkınlık geldi.

Yalansız sosyal medya olmaz elbette ancak, sosyal medyayı doğru kullanılması halinde ulaşılması güç yerlere ulaşım oldukça kolay. Farklı içerikler, çeşitli konseptler ile birbirini tekrar etmeyen veya kopyalamayan bir içerik oluşturulması halinde tebrik alırsınız.

Sosyal medyanın “istikrar, kalite ve orijinal içerikler” ile sürdürülmesi halinde, talep artacak ve sosyal medya verimli kullanılabilir bir hâle gelecektir. Ama günümüzde bunun tam tersi olduğu için, sosyal medya platformlarını kullanan kişi sayısı da her yıl gerilemeye devam edeceğe benziyor.

Umarım bu düşüş sürekli devam eder. Çünkü sosyal medya kullanımının “saçma yerlere” kayması, gelecek nesillere aktarılacak doğru bilgiye, gerçek olaylara ve şahsiyetlere de gölge olduğunu düşünüyorum. İşini hakkıyla yapan tüm sosyal medya platform kullanıcılarının hakkını kimse ödeyemez ancak, yalandan ve sahtekârlıktan beslenen herkesin “sonu hüsran olur” inşallah.