Yaklaşan yerel yarış
Yaklaşan yerel seçimler il ve ilçelerde yavaş yavaş hareketliliğe neden oldu. 2019 yılında yapılan son yerel seçimler ile seçilen belediye başkanları beş yıl süre ile görev bölgelerinde çalışmalar yürüttü. Önümüzdeki mart ayında bu beş yıllık sürenin dolması ile tekrardan seçimler yapılarak ya yeni isimler belirlenecek ya da mevcut isimlerle vatandaşlar yola devam diyecek.
Seçim günü yaklaştıkça da özellikle parti tabanlarında aday heyecanı sardı. Daha açıklanan pek aday olmasa da kısmen de olsa partilerde aday adaylarının isimleri dolaşmaya başladı. Yapılacak yerel seçimlerle beraber belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlar seçilecek. Özellikle Ankara gibi büyükşehirlerde seçim pastası büyük olduğu için şimdiden aday adayları ve partiler kendi aralarında yarışa hazırlığa başlamak üzere.
Büyükşehirler, bilindiği gibi Anadolu illerinden tarih boyunca yoğun göç almış durumda o yüzden ki seçimlerde sadece o şehirde doğanlar değil de şehirde doyanlarda belediyelerde ve belediye meclislerinde söz sahibi olmak istiyor. Hemşeri dernekleri kendi temsilcilerini belediye kadrolarında görmek ve o şehirde yaşayan hemşerilerinin temsilcisi olmak için çalışmalara ve tanıtım yapmaya başlıyor.
Sivil Toplum Kuruluşları tarihten bugüne hep vatandaş ile yönetici arasında hep bir köprü ve temsilci olmuştur. İnsanlar belirli değerler doğrultusunda bir çatı altında birleşerek istek ve taleplerini gerekli kuruluşlara ve yetkililere seslerini duyurabilmek için bir araya gelerek dernek ve federasyonlar kurmuştur. Özellikle büyük metropollerde vatandaşın temsilcisi olan ve onların içinden bireyler olan STK’larda Belediye kadrolarında yer almak istiyor.
Konu hakkında gazetemize yaptığı özel açıklamalar ile yerel seçimleri ve STK’ların belediyelerde temsiliyetini anlatan Uluslararası Batı Karadeniz Birliği Başkanı Tuncay Gençer görüşlerini şöyle bildirmişti; “Bizler yerel yöneticilerin rakipleri değil vatandaşa hizmet anlamında onların iş ortaklarıyız. Toplumun temsilcileri olarak yerel yönetimlerde vatandaşlarımıza gönül bağıyla hizmet etmek için görev istiyoruz. Seçimden seçime değil de her ay düzenli olarak STK’ların yerel yönetimlerce görüşlerinin alınması gerektiğine inanıyoruz”
Gençer, “STK’lar olarak bizler toplumun içinden kuruluşlarız. Toplumun sıkıntılarını dertlerini ve sorunlarını bilen ilk kademeyiz. Bu manada yerel yönetimlerin topluma daha faydalı olmaları için sivil toplum örgütlerinin görüşlerini olmasını istiyoruz. Seçimden seçime değil de her ay düzenli olarak STK’ların yerel yönetimlerce görüşlerinin alınması gerektiğine inanıyoruz. Bize göre STK’lardan bir bireyin belediye başkan yardımcılığına getirilmeli. Çünkü insana dokunan ve nabzı yoklayan sivil toplum örgütleridir. Bu isteğimizin sebebi vatandaşlarımızı daha yakından ve daha iyi anlayabilmek. Onların sorunlarına daha hızlı çözümler bulabilmektir” diyerek STK’ların görev ve toplum içindeki yerine dikkat çekmişti.
Gençer, şehirlere yapılan yatırımlarda Şehirlere yapılacak yatırımlarda STK’ların da görüşleri alınması gerektiğini belirterek, “Sivil toplum örgütlerinin de görüşleri alınmalı. Vatandaşın sorunlarına çözüm olacak şekilde hareket edilmesini istiyoruz. Biz Anka- Bir olarak iki kardeşim bir araya gelemediği dönemde yedi ilimizi bir arada tutuyoruz. Özellikle Batı Karadeniz bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın dertlerini ve sorunların isteklerini biliyoruz. Anka- Bir olarak dernekçilik faaliyetlerimizi de hiçbir karşılık beklemeden Gönül İşi olarak yapıyoruz” ifadeleri ile özellikle yerel yönetimlerde STK’ların önemine dikkat çekerek görüşlerini bildirmişti. Önümüzde yerel seçimlere giden pekte uzun olmayan bir süreç var. Zaman içerisinde adaylar netleştikçe birçok soru işaretine cevap gelecek. Vatandaşlar adaylar arasında kendi doğruları, görüşleri ve tercihleri doğrultusunda beş yıl boyunca onlara temsilcilik başkan ve muhtarlarını seçmeye hazırlanıyor.