Yakışmıyor
Bir Kurban Bayramı’nı daha geride bırakırken, toplum olarak maalesef yine yer yer “çirkin görüntüler” verdik.
Allah rızası için kestiğimiz kurbanların kimi parçalarının sağa sola atılmasından söz ediyorum.
Bu çok büyük bir duyarsızlık örneğidir…
Ve “sonucu” çevre kirliliğiyle sınırlı değildir.
Ülkemizde bir takım çevrelerin “kurban ibadetine” bakışı malum.
Azınlıkta olsalar da sesleri gür çıkabilen bu “bir takım çevreler”in gökte ararken yerde buldukları cinsten olan bu “çirkin görüntüler”, kurban kesmeyi “ibadet” olarak görmeyenlerin elini güçlendirmektedir.
Özetle, kurban ibadetine gölge düşürmektedir.
***
Bayramda bizzat karşılaştığım birden fazla “yakışıksız görüntü” oldu.
Birinde kurbanın başı dolmuş çöp konteynırının üzerinde duruyordu.
Oraya öylece atılmış…
Belediye temizlik görevlileri bu gibi manzaralar karşısında ne yapıyor bilemiyorum. Zannımca kimi alıp çöp kamyonuna atarken, kimi orada bırakıyor.
Ve o kurban parçası orada günlerce haftalarca kalıyor, çürüyor, kurtlanıyor, etrafa kötü kokular yayıyor.
Aynı şekilde kurban işkembelerinin açığa bırakılması… Çok büyük çevre kirliliğine neden oluyor.
Halk sağlığını tehdit edecek riskler barındırıyor.
Haberlerde gördüm, Ankara Çayı da nasibini almış bu duyarsızlıktan.
Başkent’te bazı duyarsız vatandaşlar, bayramda kestikleri büyübaş ve küçükbaş hayvanlarınbaş, deri, işkembe, ayak gibi parçalarını Ankara Çayı’na atmış.
Suyun akıntısında sürüklenen kurban parçaları, Varlık Mahallesi’ndeki tarihi Akköprü’nün ayağında yığılmış.
Anlayacağınız bazı duyarsız vatandaşlar, kanalizasyon ve yağmur suyu kanalları ile dere yataklarına kurban parçası atmakta hiçbir sakınca görmüyor.
Yetkililerin tespitlerine göre, atılan kurban parçaları kanalları, kanalizasyonları tıkayabiliyor ve buralarda taşmalar olabiliyor. Büyük zararlar oluşabiliyor. Yine dere yataklarının kurban atıkları ile kirlenmesi sonucunda ortaya çıkan durum halk sağlığını tehdit edecek riskleri beraberinde getiriyor.
Akköprü’de ortaya çıkan manzaraya tepki gösteren vatandaşlar kurban parçalarını çaya atanların tespit edilerek cezalandırılmasını istemiş.
Yürürlükte bu gibi durumlarla ilgili muhakkak yasalar, yönetmelikler vardır.
Ama bu iş yasayla çözülebilecek bir sorun değil…
İnsanlarımızla, eğitimimizle, alışkanlıklarımızla, toplumsal duyarlılık oranımızla alakalı bir sorun.
Bayram öncesi ilgili kamu kurumları defalarca açıklama yaptı, uyarıda bulundu.
Sonuç?
Kimi vatandaşlar yine yaptı yapacağını.
Oysa, kurbanın hemen hemen tüm parçalarının değerlendirilmesidir önemli olan.
İmkan, yer, zaman vs. gibi nedenlerle atılmak zorunda kalınan ayak, baş, işkembe gibi kurban parçalarının öylece açığa bir yere bırakılması dinimizce de sevimsiz bir hareket.
Bu durumda o parçaların derince bir çukur kazılıp toprağa gömülmesi en uygun olanı.
İşkembelerin parklarda, yol kenarlarında, deniz ve göllerde, derelerde temizlenmesi de yakışıksız bir hareket. İçi bir kazılacak bir çukura boşaltılıp, üzeri toprakla örtülebilir. İşkembeyi yıkama işlemi de sadece sizi etkileyecek bir ortamda yapılmalıdır.
Toplum olarak bu hususlara dikkat ettiğimiz oranda kurban ibadetimizi daha iyi bir şekilde yerine getirmiş oluruz, diye düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.