Barajlarımızda sular bir hayli azılmışken, gelen yağmur bereketi sevindirdi.

Su oranı günden güne düşen barajlarımız birazcık olsun dolmuştur.

Binlerce kez şükürler olsun.

Birkaç gündür yağan yağmur başka “hayırlara” da vesile oldu.

Örneğin ATO “defile” ertelemek zorunda kalmış.

Ne kadar güzel.

Malum, Ankara Ticaret Odası düzenlediği alışveriş festivali kapsamında sokak defileleri organize etmekten geri durmadı bu yıl da.

Tepkilere rağmen “defile sevdası”ndan vazgeçmeyen ATO, merkezi yerlerde podyumlar kurup, manken yürütüyor.

Amaç festivalin, Ankara’nın reklamını yapmakmış!

Daha önce bu konudaki düşüncelerimi paylaşmıştım.

Dolayısıyla uzatmadan sadede geliyorum:

Cumartesi günü Bahçelievler’de yapılması planlanan “sokak defilesi”, yağmur nedeniyle iptal edilmiş.

Ne kadar sevindim anlatamam.

“Kurban olduğumun sopası yok ya” dedim içimden.

***

Bu haberi okuyunca, aklım Etimesgut Belediyesi’ne gitti.

Onlar da, güzelim “11. Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivali”ni; Demet Akalın, Petek Dinçöz, Yıldız Tilbe gibi popçuları programa dahil ederek mecrasından çıkarıyordu.

Acaba dedim, onlarda da iptal yaşanmış mıdır?

Baktım sitelerinden, 

Ne gezer!

Şu haberle karşılaştım:

“Yağmur altında müzik ziyafeti”.

Devam şöyleydi:

“Binlerce başkentli, sağanak yağmura rağmen Etimesgut Belediyesi Anadolu Günleri’ne katıldı. Başkan Demirel gençleri yağmur altında fazla bekletmedi. Dernek etkinliklerini iptal ederek Emre Aydın’ı sahneye çıkardı. Emre Aydın yağmur altında unutulmaz bir konser verdi.”

Festivalin asli unsurları iptal ediliyor, popçu Emre Aydın’dan vazgeçilmiyor!

Demek ki neymiş:

O bir takım derneklerin, ülke temsilcilerinin kültürel ve sanatsal etkinliklerinin bir önemi yokmuş; önemli olan bu popçuların konserleriymiş!

Yağmur bereketi ile MHP’li belediyenin önceliğini görmüş olduk böylelikle.

***

Geçelim bir diğer konuya; 

Yağmur bereketi, belediyelerimizin o süslü “hizmetleri”nin gerçek “eder”ini görme fırsatı da sunabiliyor.

Özellikle alt yapı “hizmetleri” için, son derece güvenilir bir veri test oluyor.

Hangi yollarda su birikintisi oluşuyor;

Nerelerde su baskınları yaşanıyor ortaya çıkıyor.

Bu noktada Başkanlardan beklentimiz, sorunlu yerleri görüp, oradaki eksikliği gidermesi, arızayı çözmesidir. 

Lakin, bizim Büyük Başkan bu konuda farklı bir düşüncede. 

Çetin Emeç’teki 70 Gün Alt Geçidi’ni yine su basmış,

Bizim Büyük Başkan, çıkmış “Alt yapı sel felaketini önlemez” diye açıklama yapıyor.

Büyük Başkan’ın bu tezine göre, demek ki neymiş:

Hemen hemen her yoğun yağmurda sular altında kalan 70 Gün Alt Geçidi için yapılabilecek hiç birşey yoktur!

O geçit o haliyle var olduğu sürece, hemen her yoğun yağmurda sular altında kalacak ve sürücüler, yayalar buna katlanacak!

Yaralanan; boğularak ölen yayalar, şoförler de olabilir!

Ne var bunda!

Yapacak bir şey yok çünkü!

Takdiri ilahi!

Hatta… 

İstanbul’da Torunlar’ın inşaatında yaşanan asansör “kazası”nda feci şekilde can veren işçilerde olduğu gibi bunları da “şehit” ilan ederiz, olur biter!