Ya O Başkanların Maaşları?..
Memur ve memur emeklilerinin maaşlarına 2022 ve 2023’te ne kadar zam yapılacağı belli oldu.
2 Ağustos’tan itibaren Hükümet ile ilgili sendika temsilcileri arasında görüşmeler yapılıyordu.
Yetkili sendika olan Memur Sen masaya otururken Hükümet’ten, maaşların 2022’de yüzde 21, 2023’te yüzde 17 olmak üzere iki yıllık sürede toplamda yüzde 38 artırılmasını, ayrıca toplamda yüzde 6 da refah payı verilmesini ve 600 TL seyyanen zam yapılmasını istiyordu. Ve 3600 Ek Gösterge ile sözleşmeli personele kadro taleplerini yineliyordu.
Hükümet ise buna cevaben, 2022'de yüzde 11, 2023'te yüzde 12 ve enflasyon farkları teklif etti.
Memur Sen Hükümet’in bu teklifini “müzakere edilebilir bile olmadığı” gerekçesiyle reddederek, eylem yapacaklarını açıkladı.
Nitekim 19 Ağustos’ta Tandoğan Meydanı’nda 15 bin kişi ile bir eylem gerçekleştirdi. Memur Sen Başkanı Sayın Ali Yalçın burada yaptığı konuşmada daha önce ilan ettikleri taleplerini bir kez daha yineledi.
Bu arada görüşmeler sürüyordu. Ve 23 Ağustos’ta uzlaşmaya varıldığı açıklandı.
Maaşlara 2022'de yüzde 12, 2023'te yüzde 14 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı.
Seyyanen zam hiç olmazken, sözleşmeli personel ile 3600 Ek Gösterge konusunda “hazırlık çalışması yapılması ilkesinin benimsendiği” açıklaması yapılarak, bir ışık yakıldı.
Memur ve emeklilerin maaşlarına yapılan bu zam oranlarının az mı, çok mu, yoksa yerinde mi olduğu tartışmalarına hiç girmeyeceğim çünkü…
Şu pandemi döneminde Devletimiz imkanları ölçüsünde bu oranları uygun görmüştür, yetkili sendika temsilcileri de bunu kabul etmiştir.
Hükümet yetkililerine göre, "Türkiye tarihinde en yüksek oranları içeren sözleşme"dir bu.
Memur Sen’e göre de “Görüşmeler sonucunda hem Memur-Sen’in genel teklifleri hem de hizmet kollarındaki sendikaların önemli teklifleri ile birlikte pek çok kazanıma imza atılmış olmuştur.”
Sonuç itibariyle veren memnun alan memnun olduktan sonra bize söz hakkı düşmez.
***
Burada benim asıl üzerinde durmak istediğim mesele, memurların, emeklilerin maaşları en ince detayına kadar ortada iken, bu maaşların belirlenmesinde rol sahibi olan sendika yetkililerinin maaşlarının neden şeffaf olmadığıdır?
Bakın bu son zamlar üzerine muhalif medya Memur Sen’i hedefe oturtmuş, saldırıyor da saldırıyor.
Ortaya attıkları bir rakamla Memur Sen’in Başkanı Sayın Ali Yalçın’ın “maaşını” dillerine dolamış durumdalar.
“Memur hüsranda başkan sefada” başlıkları altında, “memurlara verilen düşük zammı kabul eden Memur Sen Başkanı kendi ise 32 bin 115 lira maaş alıyor” iddiaları yayılıyor.
Bu iddianın kaynağı nedir? Aynı çevrelere yakın rakip sendikalar.
Örneğin Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Ramazan Gürbüz ile Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Zekiye Bacaksız; “Kendi maaşını 30 bin liraya çıkaranlar, emekçilerin haklarını koruyamaz” diyor.
Telaffuz edilen 32 bin 115 lira maaş doğru mu, muamma. Eminim ki Memur Sen’den yalanlama gelmiştir veya gelecektir. Bu rakamın gerçeği yansıtmadığı ifade ediliyordur. Peki ama “gerçek” olan ne? O da açıklanıyor mu? Geçmişteki benzer tartışmalarda bu konuda net bir açıklama yapıldığını hiç görmedim. Hep bir takım teknik ifadelerle geçiştirilmiştir “gerçek” olan.
Haliyle atılan çamur ise de iz bırakabiliyor, kafaları karıştırabiliyor.
İşte asıl mesele bu “bilinmezlik”.
Ben buna fena şekilde öfkeleniyorum.
Bırakın memurları, emeklileri sıradan vatandaşların bile sendika temsilcilerinin ayın, yılın, dönemin sonunda toplam ne kadar gelir elde ettiklerini bilmeye hakkı olduğunu düşünüyorum.
Aynı şekilde oda başkanları… Dernek ve vakıf başkanları… Ve belediye başkanları…
Aylık toplamda ceplerine giren para miktarı nedir?
Maaş, prim, huzur hakkı, temsil hakkı, yol hakkı, mazot hakkı, danışman hakkı, telefon hakkı, vırt hakkı zırt hakkı…
Toplamları nedir kardeşim?
Neden bilinmez bu?
Kamuda önemli bir bürokrat ikinci bir kurumda daha görev ifa ediyor ise “meğer çifte maaşlıymış” diye ifşalanıp, tüm kamuoyu önünde “kişilik suikastı”na uğratılırken, sendika, oda, vakıf ve belediye başkanlarının toplamda gelirlerinin ne olduğunun hiç bilinmiyor oluşu üzerinde neden durulmaz?
Memur Sen Başkanı için ortaya atılan “şu kadar maaş alıyor” iddiasının kaynağı olan rakip sendika yetkililerine sormak istiyorum:
Siz ne maaş alıyorsunuz; ayın, yılın, dönemin sonunda sizin cebinize giren toplam gelir miktarı nedir? Siz bunu neden tüm çıplaklığı ile açıklamıyorsunuz? Madem bu konuda siz daha duyarlısınız, buyurun siz açıklayın önce, örnek olun herkese.
Değerli okurlar, sendikacılık daha ziyade gönüllülük işidir, fedakârlık işidir; para kazanma yeri değildir. Hal böyle iken sendika, oda, dernek, vakıf başkanlığı için insanlar kıyasıya yarışa girişiyor, seçildiğinde de mal varlığını artırıyor ise, bu öncelikle temsil ettiği insanlara ihanet değil midir? Hele hele onlarca yıllardır aynı sendikada, dernekte, odada “başkan”lık yapanlar, çok ama çok fedakâr oldukları için midir yoksa bir takım imkânlar tatlı geldiği için midir “konum”larını aralıksız korumaktadırlar?
Bu sorular öncelikle “üyeler” arasında tartışılmalıdır ve günün sonunda her bir oda, sendika, vakıf, dernek özellikle “yönetici gelirleri” konusunda şeffaflığa kavuşturulmalıdır.
Aksi halde atılan her iftira, çamur tutacak; bu arada temsil ettiği insanlar için fedakârca, gecesini gündüzüne katarak çalışan, mücadele eden “yöneticiler” de zan altında kalmaya devam edecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.