İnsanlar en büyük sözleri veren, güvendiren ama her zaman yerine getirmeyen varlıklardır. Çaresiz olup güvenmek zorunda kalan insanlar için büyük bir hayal kırıklığıdır. Verilen sözlerin anlamı büyüktür oysa. Karşımızdaki insanların ne umutlarla güvendikleri sözlere önem verilmezse genel olarak toplumda büyük bir güvensizlik oluşur.

Bir işverenin çalışanına işe başlamadan önce dürüst ve net olması gerekir. Çalışma saatlerinden ve çalışma alanına kadar başlangıçta ne anlaşıldıysa sonuna kadar öyle olması gerekir. Çalışanların mağdur olmaması çok önemlidir. Aynı şekilde çalışanlarında işverenine karşı olan yükümlülüklerini anlaşıldığı gibi sonuna kadar özenle yerine getirmelidir. Bir güven sağlanacaksa ancak iki tarafında verilen sözleri tutarak birbirlerine sadık kalmalarıyla olur.

Günümüzde pekte öyle olmuyor artık özel şirket sahipleri ekonomik durumlardan dolayı işçiye verilen sözleri yerine getirmekten kaçınırken işçide kendisine yapılan bu durumu fark ettiğinde aynı şeyleri işverene yapmaya başlıyor ve verilen sözler, anlaşmalar maalesef etkisini kaybediyor.

İşçi işini sevmiyor, işe severek gelmiyor ve verim düşüyor. Verilen sözler tutulmayınca sorunlar daha da büyüyor ve çözülmüyor. Bu sadece iş hayatında değil aile hayatında, okul hayatında, arkadaş ortamında bulunduğumuz tüm ikili ilişkilerde hayatımızın her yerinde geçerlidir.

Yapamayacağımız şeyler için, gücümüzün maddi manevi yeterli olmadığı şeyler için, menfaat için insanları güvendirmemeliyiz. Çünkü bu durumun sonu çok kırıcı, can yakıcı hatta bazen cana mal olacak kadar kötü sonuçlar veriyor. Sevgimizden emin değilsek karşımızdaki kişiye bunun için sözler verilmemeli ve umutlandırılmamalıdır.

Maddi kayıplar üzse de zamanla yerine konulabilir fakat manevi kayıplar yıkılışlar insanlarda güvensizlik olarak büyük travmalara neden olarak bütün hayatında etkileri sürebilir. Birçok insan bu yüzden içinde bulunduğu durumu tek başına aşamayarak destek almak zorunda kalıyorlar. Ömrü boyunca unutamayacağı ve sürekli kanayan bir yara gibi üzerlerinde taşıyarak yaşamaya çalışıyorlar.

Oysaki insanlara verilen o sözler tutulsa ya da tutamayacağı sözleri vermeseler, karşısındaki insanın hayata bakış açısıyla oynamasalar maddi manevi hayatını etkilemeyip ona zarar vermekten kaçınılsa gerçekten dünya çok güzel bir yer olurdu. Çalışırken verimli mutlu, severken korkmadan güvenerek, güzel ilişkiler örnek olacak bir aile hayatı, arkadaşlıklar dostluklar uzun ömürlü ve sadık kalırdı. O yüzden verilen sözler tutulmalı hayat bizim için bir yük değil yaşanabilir güzel bir dünya olmalı…