Koronayla mücadele kapsamında yüzyüze eğitime ara verilirken, özel okul ve servis ücretleri konusunda bir karar alınmaması büyük eksiklikti. 

İki haftalık ara verme 30 Nisan’a kadar ertelendi ve büyük bir ihtimalle o tarih yine ertelenecek fakat bu konuda halen bir karar alınmış değil.

Yetkililer “Bu özel sektör ile aileler arasında bir sorun. Hükümet, Milli Eğitim Bakanlığı bu işe karışamaz” düşüncesinde değillerdir herhalde! 

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okullar ilk kapatıldığında “karantina döneminde özel okul ücretlerinin akıbetinin ne olacağı” sorusuna “Bu hukuki bir sorun” cevabını vermekle yetinmişti.

İlerleyen günlerde bir karar alınır, hiç değilse net bir açıklama yapılır diye beklendi ama şu ana kadar o da olmadı. 
Bu konuda devletten beklenen açıklama, Türkiye Özel Okullar Derneği’nden (TÖZOK) geldi.

Özel okul temsilcileri, peşin ödenen özel okul ücretlerinin iadesinin mümkün olmadığını, aylık yapılan ödemelerin de sürmesi gerektiğini bildirdi! 

Dernek hatta bir “karar” da açıkladı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’la görüştüklerini, özel okulların eksik kalan eğitimi okullar açıldıktan sonra yüz yüze eğitimle vermeleri yönünde karar aldıklarını duyurdu. 

Kaç haftalık bir eğitim; devlet okulları yaz tatili yaparken özel okullar yüz yüze eğitime nasıl devam edilebilecek orası belirsiz?

Tek söylenen şu: 

“Eksik kalan eğitim yazın telafi edilecek. Para iadesi olmaz, taksit ödemeleri de sürmeli.”

Ortada koca bir yarım dönem yüz yüze eğitime ara verme sözkonusu. Kapalılar. Servis, yüz yüze eğitim, yemek, elektrik, su, gaz gibi masrafları yok ise de ellerinde veliler ile yapılmış olan sözleşmeler var… İade olmaz, ileriye dönük taksit ödemeleri de sürmeli. Konu kapanmıştır. 

Bu mudur yani? 

Peki hukukçular bu işe ne diyor? 

Avukat Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu’nun verdiği bilgilere göre, bu tür durumlarda Borçlar Kanunu devreye girer. Borçlar Kanunu gayet açık. Mücbir sebep durumunda sözleşmenin akit tarafları sözleşmeye bağlı değildir. Bu madde hemen hemen tüm sözleşmelerde yer alır.

Avukat Hacıbektaşoğlu “Bu kapsamda, okullar kapalı oldukları döneme rağmen velilerden herhangi bir ücret talep ederse veli bunu hukuki sürece taşıyabilir ve sonunda haklı çıkar. Çünkü Dünya Sağlık Örgütünün ‘pandemi’ olarak nitelediği, tüm dünyayı kasıp kavuran bir virüsten söz ediyoruz ve bu bir mücbir sebep” diye ekliyor. 

Bakanlığı geçtim, Türkiye Özel Okullar Derneği’nden bu hususlara ilişkin de bir açıklama gelir mi acaba? 

*** 

Değerli okurlar,

Burada bir sorun var.

Sadece ve sadece “veliler”den üzerlerine düşeni yapmaya devam etmelerini beklemek olmaz.

Herkesin elini taşın altına koyması gerekir.

MEB çıkıp net bir açıklama yapmalı, karar almalı; ortayı bulmalı. Bakanlık bunun için var. 

Ne özel okullar mağdur olmalı, ne de veliler, öğrenciler. İlle bir mağduriyet oluşacaksa ki bu kaçınılmaz, bunu taraflar birlikte sırtlanmalı. 

Hadi eğitim taksiti tamam, yemek ve servis ücretinin devam etmesinin veliler ve öğrenciler için anlaşılır bir tarafı var mı?