Ahmet Fidan

Ahmet Fidan

Vefatının Yüzüncü Yılında Erzurumlu Âşık Sümmani

Vefatının Yüzüncü Yılında Erzurumlu Âşık Sümmani

Edebiyatımızın, özellikle halk edebiyatının önemli kilometre taşlarından olan Erzurumlu Âşık Sümmanî,  öteki adıyla “Sümmanî Baba”, yüz yıl önce fani dünyadan beka yurduna göçtü. 
Edebiyatçılarımızın yakından ilgilendikleri ve bazı deyişleriyle dilimizde yaygınlık kazanan, zenginlik katan Âşık Sümmanî aşık edebiyatının önemli isimlerindendir.
Âşık Sümmanî, Erzurum’a bağlı Narman kazasının Sâmikale köyünde dünyaya geldi. Doğum yılı çeşitli kaynaklarda 1860, 1861 ve 1862 olarak verilmektedir. Asıl adı Hüseyin olup babası Kasımoğulları’ndan Hasan’dır. Sümmânî’nin çocukluğu köyünde çobanlıkla geçti. On bir yaşında iken rüyasında pîrler elinden içtiği bâde ile “bâdeli âşık” olduğu bir koşmasında:
“Okudum harfini zihnim bulandı 
 Yaralarım göz göz oldu sulandı 
 Baktım çar etrafa kadeh dolandı
 Nûş ettim pîrlerin bâdesin tek tek”
Dörtlüğünden anlaşılmaktadır. Aynı koşmada pîrlerin kendisine abdest aldırıp iki rek‘at namaz kıldırdığını, mahlasının “Sümmânî” ve sevgilisinin Gülperi adlı bir güzel olduğunu söylediklerini belirtir.
 
 Sümmânî’nin kişiliğinin oluşması ve âşık olarak şöhret bulmasında yetiştiği çevrenin önemli tesirleri vardır. Büyük âşıkların yetiştiği Erzurum ve yöresi, Sümmânî’nin hem âşık hayat tarzını benimsemesini hem de Âşık Erbâbî gibi bir ustanın çırağı olarak sanatın inceliklerini öğrenip âşık fasıllarına katılmasını sağladı. O da diğer saz şairleri gibi diyar diyar gezerek sanatını icra etti. Kafkasya, Kırım, İran, Afganistan ve hatta Hindistan’ı dolaştığı rivayet edilmektedir. Gittiği yerlerin tanınmış âşıkları olan Çıldırlı Âşık Şenlik, Sezâî, Nihânî, Zülâlî, Celâlî, Muhibbî, Zuhûrî gibi âşıklarla fasıllara katıldı, zaman zaman bu âşıklarla atışmalar yaptı. Doğu Anadolu âşık edebiyatı Çıldırlı Âşık Şenlik ve Sümmânî çevresinde önemli gelişmeler gösterdi.
 
  Sümmânî’nin vefat yılı da tartışmalıdır. 1912, 1914 ve 1915 gibi farklı yıllar verilmekle beraber genel kanaat 1915 yılında (5 Ocak ?) öldüğü yolundadır.  Mezarı Erzurum Narman Sâmikale köyündedir. 1972 yılından beri zaman zaman Narman’da ve Sâmikale’de Sümmânî şenlikleri düzenlenmekte, bu şenliklere çeşitli âşıklar yanında üniversite çevrelerinden bilim adamları da katılmaktadır. Sümmânî üç evlilik yapmış, 
 Sümmânî’nin şiirlerini büyük ölçüde koşmalar oluşturur. Sümmanî üzerine yapılan çalışmalarda 225 koşma, otuz yedi semâi, beş destan, yedi atışma, aruz vezniyle gazel, musammat, müstezad ve divan nazım biçimleriyle yazılmış dokuz şiir yer almaktadır.
Dili Karacaoğlan, Pîr Sultan Abdal ve Dadaloğlu’na göre ağır, Erzurumlu Emrah’a göre daha sadedir. Sümmânî, Türk halk şiirinin özelliklerini şiirlerinde başarılı şekilde yansıtmıştır. Lirik ve âhenkli söyleyişi, atasözü ve deyimlerle mahallî kelimeleri şiirlerinde kullanması, halk tarafından beğenilip sevilmesini sağlamıştır. Şiirleri günümüzde de başta Erzurum olmak üzere Erzincan, Kars, Artvin, Gümüşhane ve Bayburt yörelerinde ilgi görmekte ve “Sümmânî ağzı” adı verilen bir ezgi eşliğinde söylenmektedir. 
Vefatının yüzüncü yılında Sümmanî’yi rahmetle yâd ediyoruz. Bu vesileyle Ankara’da yarın Server Vakfı’nda saat 19.00 bir anma toplantısı gerçekleştirilecektir. Toplantıda TRT’nin çok kıymetli saz ve ses sanatçısı Erzurumlu Nurullah Akçayır, Sümmanî’den sesiyle ve sazıyla “deyişler” seslendirecektir. Aziz dostlarımızı bekliyoruz.
 
 
G Ü N Ü N    H İ K M E T İ
 
“Sümmaniyem Ya Rab gönlüm hoş eyle 
Ya sabır ver ya da bağrım taş eyle 
Ya bir çift kanat ver ya da kuş eyle 
Tez ulaşam dost bağında talan var”
 
Erzurumlu Aşık Sümmanî

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR