Üzerimize vazife olmayan konulara dalmışız
Ülke gündemi, Arda Turan’ın bir mekânda şarkıcı Berkay’ın eşine sarkıntılık etmesi ve şarkıcıyı hastanelik ederek, hastaneyi de silahla basmasıyla sarsılıyor. Sarsılıyor demek ne kadar doğrudur bilinmez ama çok meraklıdır bizim insanımız bu tür haberlere. Çok konuşulur, çok yazılır ve çizilir. Hangi siteye girseniz, hangi sosyal medya uygulamasını açsanız, hangi yayın organında göz gezdirseniz hep aynı haberle karşılaşırsınız. Başka derdimiz yokmuş gibi sanki!
Burada bu konu hakkında yorum yapmayacağım. İnsanların nasıl yozlaştığı, ahlaksızlaştığı gayet açık bir şekilde ortada. Bizler ilgi alanımızı sürekli bu haberlere yöneltirken dünyada yaşanan olayları ne kadar takip ediyoruz, ne kadar bilgi sahibiyiz, sorguluyor muyuz merak ediyorum. Müslüman ülkelerde yaşanan acılar, katliamlar ne kadar yer tutuyor belleğimizde.Hangi haberleri daha çok konuşuyoruz. Ne kadar sorumluluk hissediyoruz. Dünyadan ne kadar bihaberiz dönüp soruyor muyuz kendimize.
Biz bu tür magazinsel haberlerle günümüzü meşgul ederken Yemen, Filistin, Afganistan, Suriye ve daha niceleri kan ağlıyor. Hangimizin ilgi alanında yer buluyor? Yemen’de iç savaş devam ediyor. 22 milyon insan açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor. Sağlık ve temel gıda maddelerine milyonlarca müslümanın erişemediği kimin aklına geliyor. Afganistan’da her gün onlarca kişi bombalı saldırılarda hayatını kaybediyor. Her ay 180 kişi mayınlar yüzünden ölüyor. Bombalar, mayınlar ve çatışmalar nedeniyle ülkede 1 milyon engelli bulunuyor.Suriye’de binlerce sivil katlediliyor, Filistin'de her gün onlarca insan şehit ediliyor ve göçe zorlanıyor. Bir Arda Turan kadar konuşuyor muyuz bunları?
Yemen’in yangın yeri olduğu, 5 milyondan fazla çocuğun açlık tehdidi altında olduğu, bir Arda Turan haberi kadar etmiyor mu? Dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı yer olan Yemen, milyonlarca insan sağlık başta olmak üzere, temiz suya erişemiyor, yetersiz beslenme ve salgın hastalıklarla mücadele ediyor. Ülkede binlerce insan kıtlıktan ot yemeye başlamış. Müslüman bir ülke, yine müslüman ülkeler tarafından ABD yapımı silahlarla vuruluyor. Birçok yabancı aktivist dahi Yemen, Suriye, Afganistan, Filistin vb. için çabalıyor. Peki biz ne yapıyoruz? Üzerimize vazife olmayan konulara dalmışız. Yardımlaşma ve merhamet duygularımız körelmiş. Batıdan da batı olmuşuz, ülkemizdeki mültecileri kovmaya çabalıyoruz.
Kaçımızın gündeminde yer tutuyor diğer müslüman ülkelerde yaşananlar? Evde, okulda, işte, sokakta kaçımız ne olacak bu Yemen’in, Filistin’in, Afganistan’ın hali diye soruyor kendine? Sorunlarımız sadece ülkemiz sınırlarından mı ibaret? Müslüman olabilmek için bütün insanlığın sorumluluğunu omuzlarımızda hissetmemiz gerektiğini anımsamanın zamanı gelmedi mi sizce? İslamın zulmün her türlüsüne karşı olduğunu bağırarak mı söylemeliyiz, yoksa sessizce mi? Siz karar verin.
***
Geçtiğimiz Cuma gecesi. Yer Filistin, Nablus şehri. Filistin topraklarına yerleştirilen işgalci Yahudi yerleşimcileri taşlarla bir araca saldırıyorlar. Aracın içinde Filistinli bir aile.Taşlı saldırıya uğrayan araçta bulunan Aişe Muhammed Tala Rabi adındaki kadın ağır yaralanıyor ve şehit oluyor. Bu nasıl kin, nasıl nefret ? Dikkat ederseniz saldıranlar asker değil. Filistin topraklarına yerleştirilen Yahudi halkı. Bakıyorsunuz, zulmedilenlerin tek ortak özelliği Müslüman olmaları, zulmedenlere bakıyorsunuz, onların da bir tek özelliği var; kâfir oluşları.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.