Unutulamayan Kara Leke: Ahıska Türkleri
Ahıska, Çarlık Rusya'sının hakimiyetine girmişti…
Ahıska Türklerine Çarlık Rusya’sı döneminde yapılan baskı ve zulümler, Sovyetler Birliği (SSCB) döneminde de devam etti.
Türk ve Müslüman olarak Gürcistan’da yaşamak onlar için artık zordu.
Özellikle Stalin döneminde, bu baskılar git gide arttı. Ahıska Türklerinin önde gelen aydınları, türlü bahanelerle tutuklanıp ya öldürüldü ya da sürgün edildi.
Türklerin soyadları değiştirildi, Ahıska ve çevresine “sınır koruması" gerekçesiyle binlerce asker yerleştirildi.
Askere alınmayan Ahıska Türkleri, 2. Dünya Savaşı’na başlayınca askere alındı.
40 bin kadar Ahıska Türk’ü Almanlarla savaşmak üzere cepheye gönderildi.
Geride kalan kadınlar ve yaşlılar da demir yolu inşaatında çalıştırıldı. Ancak bu hattın kendilerini sürgüne gönderecek bir yol olduğundan haberleri yoktu.
Stalin, 2. Dünya Savaşı'nda Rus ordusunda savaşmalarına rağmen tıpkı diğer tüm Türk topluluklarına yaptığı gibi Ahıska Türkleri için de sürgün kararı imzaladı.
Bir kış gecesiydi…
200’den fazla köy ve kasabada yaşayan binlerce insan, yük ve hayvan vagonlarıyla taşındı. Yanlarına eşyalarını almalarına izin verilmeden yokluğa sürüldüler.
Stalin yönetimi, sürgünün gerekçesini "Tüm erkekleri Ruslarla cephede olan Ahıskalı Türklerin, 2. Dünya Savaşı'nda Nazilerle iş birliği yapması" olarak gösterdi.
Sovyetlerin dağılmasıyla bu iddianın doğru olmadığı ve gerçek amacın başka olduğu ortaya çıktı.
SSCB kayıtlarına göre, Kırım ve Ahıskalı Türklerin sürgünü, Karadeniz çevresini Türklerden temizlemek amacıyla yapıldı.
Sovyetler Birliği tarafından 78 yıl önce 14 Kasım günü vatanlarından sürülen Ahıska Türkleri, sürgündeyken çektikleri eziyetler ile yaşadıkları zor ve acı günleri hafızalarından silemiyor.