Yaklaşık 1 ay önce ülkemizi yasa boğan yüzyılın afeti meydana geldi. Kahramanmaraş merkezli depremler… Ülkemiz art arda 2 büyük depremle sarsıldı ve 10 ilimizde büyük yıkımlar ve hasarlar meydana geldi. Binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, on binlercesi yaralandı ve yüz binlercesi evini, işini, ailesini kaybetti.

Tüm ülkece çok zor günler geçiriyoruz. Depremin ilk günlerinden itibaren birçok yardım kampanyası düzenlendi biz de vatandaşlar olarak elimizden gelen desteği yapmaya çalıştık ve birçoğumuz yapmaya devam da ediyor. Depremzedelerin yaralarını sarmak ve o yaralar iyileşinceye dek de onların yanında olmak tüm vatandaşlar olarak bizlerin görevi. Fakat gel gelelim ki son birkaç gündür sanki depremi unutuyoruz veya unutmaya başladık.

Unutmaktan kastım insanların kendini dinlenmeye veya ruhsal olarak tedavi etmeye çekmesi değil. Elbette birçok insan bu süreçte çok yoruldu ve dinlenmeye ihtiyacı var. Hatta bazılarımızın psikolojisi çok kötü durumda. Bu insanların da bir nebze kendisini tedavi etmesi gerekiyor. Öte yandan müzik dinleyen, gezen, kafa dağıtan insanlarla değil benim konum. Elbette olacak bunlar… Benim konum medyanın veya gündemi oluşturan kanalların siyasi arenanın da kızışmasıyla birlikte depremi unutmaya başlaması. Bu sebeple de sağlıklı insanlarımızın da bu afeti unutması.

Deprem bölgesinde hala çok zor durumda olan insanlarımız var. Hala depremin izleri ve yaraları silinmiş değil. Hatta tüm yaralar çok taze. Depremin yaşandığı ilk iki hafta içinde gerçekleştirilen kampanyalar, destekler medyada artık yer almaz oldu. Fakat oradaki insanlarımızın hala desteğe ihtiyacı var.

Bu konuda siyasetin ve seçimlerin rolü büyük oldu. Depremin üzerinden henüz 1 ay geçmişken neredeyse tüm haber kanallarında birinci gündem seçimler haline geldi. Böyle olmamalıydı. Tabi ki siyasi arena kızıştıkça medya mecralarındaki haber kanalları seçim konulu yayınlar yapmaya başlayacak. Fakat sanki bu kadarı fazla oldu. Gündem belirleyen kanallar deprem konusuna yer vermeyi fazla azalttı. Öte yandan destek kampanyaları, bağış konulu yayınlara da rastlamaz olduk.

11 ilde depremin etkileri hala varlığını koruyor. On binlerce insan çadırlarda, konteynerlerde kalıyor. Durum bu iken bu kadar çabuk unutmamalıyız. Bizler millet olarak yardımlaşma konusunda her zaman en önde olduk, olmaya da devam edeceğiz. Ekmeğimizi bölmeye, elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Siyasi gündem ne kadar hayatımızda büyük bir yer kaplayacak olsa da unutmamalıyız ki tüm yaralar iyileşene kadar depremzedelerin yanlarında olmalı, onlara ilk günlerde nasıl yardım ettiysek şimdi de aynı desteği vermeliyiz.