Umut
Alışveriş merkezlerinde marketlerin kasaları devamlı sırada satış arabaları dolu dolu kasada kuyruğa giriyor. 40-42 TL’ye biber satılıyordu şimdi 15 TL yine aynı satılıyor. Raflar dolu, devamı da takviye ediliyor. Sebze, şarküteri, kasap, temizlik malzemeleri her yer hareketli.
Giyim mağazaları, ayakkabı mağazaları vs. ilgi önce de aynı şimdi de aynı. İlgi aynı devam ediyor.
Bazı restoranlarda masa bekleyenler bile var. Ciğercisi, kebapçısı, pidecisi, tatlıcısı vs. hatta a kalite olanlar daha da dolu.
Bütün bunlara ilaveten paket siparişi ile gelenlerde, kapanmadan sonra hayli arttı. Trafikte hatırı sayılır miktarda motorlu dağıtıcılar çoğaldı. Paket satışı her gün artıyor.
Çocuk oyuncağı satanlarda hem yeni yeni mağazalar açılıyor. Marka, pahalı oyuncaklar daha çok alınıyor. Ne kısıtlama ne de alışverişten vazgeçen var.
Pahalılık var, sıkıntı var, yokluk var. Yine de harıl harıl alışverişler aynı hızla devam ediyor. İnsanlar alışverişlerini yapıyor.
Asgari ücretle çalışanlar gerçekten sıkıntıda olmasına rağmen gününe şükrediyor. Karnımız doyuyor diyecek kadar gönlü bol, mütevazi, kanaatkar, sabırlı şükrediyor. İnşallah bunların imkanları artar diye dua ediyorum.
Sepetleri ağzına kadar dolup her şeyi alanlar bu geçiş döneminin geçmesine katkıda bulunacağı yerde şikayetçi oluyorlar. Zorlukları eskiden olduğu gibi bugün de el ele hep birlikte aşmamız gerekiyor.
Bu arada dünyadaki zengin ülkelerin marketlerinin çoğu yerde raflarının bir kısmı boş. Gıda problemi kapıda. Tedarik problemi kapıda.
Göçmenlerin yavrusu kucağında denizlerde batan, ölen göçmenler, sınırları zorlayan bir lokma ekmek, bir kaşık aş arayanlar. Göçmen problemi, yeni göçler çözüm bekliyor. Ülkelerinde onları sömürenler kapısına gelen göçmenleri almıyor, duvarlardan tellerden geçirmiyor dövüyor ya da ölüme terk ediyor.
Dünya yeniden yapılanırken ağır faturalar ödüyorlar. Afganistan, Suriye, Afrika vs. adalet istiyor. Huzur istiyor. Bir lokmaya razı insan yerine konulmalarını istiyorlar.
Milli mücadelede, küpesini, bileziğini ne varsa gönderdiler. Ya gazi ya şehit olma olgunluğu ile o günlerde Çanakkale’de her yerde malları duaları, canlarıyla yanımızda oldular. Osmanlı yıkıldıktan sonra yıllarca emperyalistler sömürdüler. İnsan yerine koymadılar. Mabetlerini yıktılar. Aç bıraktılar. Ölüme terk ettiler. O mazlumların umudu hiç azalmadı. Çaresizlerin umutları hiç eskimedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.